Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 1915'te yaşanan olayların "soykırım" olarak nitelendirilmesini kabul edemeyeceğini vurgulayarak, ABD Başkanı Barack Obama'nın da bu ifadeyi kullanmayacağından emin olduğunu kaydetti.
Nükleer Güvenlik Zirvesi için bulunduğu Washington'da gazeteci Christian Amanpour'un sorularını yanıtlayan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.
ABD'deki Ermeni tasarısına Türkiye'nin tepkisi ve tasarının Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde kabulünün ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan'ın istişareler için Ankara'ya çağrıldığı anımsatılan haberde, Ermenilerin, "1915 ile 1917 arasında Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altında 1,5 milyon insanın organize cinayetler ve tehcir sonucu öldürüldüğü" iddiasına yer verildi.
Habere göre Erdoğan, Erdoğan, "Benim beklentim bu yönde, çünkü bugüne kadar hiçbir Amerikan lideri bu kelimeyi kullanmadı ve Başkan Obama'nın da kullanmayacağına inanıyorum" dedi.
Olayların olduğu dönemin savaş ve isyanlar dönemi olduğuna işaret eden Erdoğan, 1914-1918 arasında Türk halkının da korkunç kayıplar yaşadığına dikkati çekti.
Erdoğan, "Hiçbir ulusun, hiçbir halkın, tarihi kendi anladığı şekliyle diğer uluslar ya da halklar üzerine empoze etmeye hakkı yoktur ve Türkiye bunu yapmaya çalışmıyor" diye konuştu.
İran sorunu
Erdoğan, İran'ın nükleer faaliyetleriyle ilgili soruna dair, "Bir çözüm bulabileceğimize inanıyorum. Diplomatik çözüm için buradayım" dedi.
Haberde, "Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a yeni sıkı yaptırımlar getirilmesi gayretini desteklemeyi reddetti, ancak ülkesinin Tahran'ın nükleer heveslerinden kaynaklanan diplomatik çıkmazda arabuluculuk yapmaya istekli olduğunu kaydetti" ifadesi kullanıldı.
Erdoğan, habere göre, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına (NPT) üye ülkelerin "bu konuda birlikte çalışması gerektiğini" belirterek, "Türkiye olarak, çok önemli bir aracı görevi görebiliriz" diye konuştu.
CNN'in haberinde, BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi Türkiye'nin, İran'ın nükleer yakıt programını durdurmasını istediği, ancak Tahran'ın bu talebi reddettiği ve zenginleştirilmiş uranyum üretmeye devam ettiği kaydedildi. Haberde, İran'ın, nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığında ısrarcı olduğu, ancak ABD'nin Tahran'ı nükleer bomba geliştirmeye çalışmakla suçladığı hatırlatıldı.
"Senfoni değil kakofoni"
IAEA'nın İran ile ilgili geçen şubat ayında yayımladığı raporun anımsatıldığı haberde, Erdoğan'ın, "Tahran'a yeni yaptırımlar fikrini onaylamayı reddederken, Ankara'nın Ortadoğu'da herhangi bir nükleer silah görmeyi istemediğini vurguladığı" belirtildi.
Habere göre, Erdoğan, "İsrail'in IAEA'nın bir üyesi olduğuna" dikkati çekerek, "Niçin NPT'yi tanımayan bir ülke için aynı şeyi söylemiyoruz? Bu da benim için bir endişe nedeni" ifadesini kullandı.
"Bu zorlukların üstesinden gelmede adımlar atmaya çalışmalarının önemli olduğunu" söyleyen Erdoğan, "Böylece Ortadoğu'da barışı güçlendirebiliriz" dedi.
CNN'in bildirdiğine göre, Erdoğan, "İsrail'in barışa katkı yapmasını istediğini, ancak bunun zor hale geldiğini, çünkü İsrail'in koalisyon hükümeti konuştuğu zaman, bunun 'senfoni değil, kakofoni' şeklinde olduğunu" söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ülkesinin nükleer siyasetinin gündeme getirileceği bilgisi üzerine son anda Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmaktan vazgeçtiği hatırlatılan haberde, bağımsız uzmanların İsrail'in 200 kadar nükleer savaş başlığı stoğu bulunduğunu tahmin etse de İsrail'in bunu ne doğruladığı ne de yalanladığına dikkat çekildi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.