• BIST 9695.47
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 23 °C
  • Diyarbakır 29 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 9 °C

Demirtaş'tan Bahçeli'ye: Dozer operatörü müsün?

Demirtaş'tan Bahçeli'ye: Dozer operatörü müsün?
Selahattin Demirtaş, on binlerin buluştuğu İstanbul Zeytinburnu’daki Kazlıçeşme Meydanı’nda düzenlenen Newroz kutlamasında konuştu.

Ulusal kıyafetleri ile sahneye çıkan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Binlerce defa Newroz kutlu olsun Newroz'a we pîroz be" diyerek konuşmasına başladı. "Sizler adı yasaklı ülkenin dili yasaklı evlatları olarak yasaklı Newroz'u newroz yaparak, Newroz'u ateş topu yaparak bu günlere taşıyarak meydanları, özgürlük meydanları yaptınız" diyerek konuşmasını sürdüren Demirtaş, "Asıl biz sizlerle gurur duyoyoruz. Eminim ki Ortadoğu'nun bütün ezilen halkları bu yıl 2013 Newroz'unun bu görkemli sıcaklığıyla bir kez daha ısınacaktır. Hiçbir Newroz ateşi boşuna yanmadı. Her Newroz ateşi yeni bir karanlığı aydınlattı. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere özgürlük talepleri gösterdi. Yolunu çizgisini şaşıranlara 'işte özgürlük yolu budur' dedi her Newroz. İşte bu Newroz da yeni bir sürecin müjdecisi olarak kapımıza geldi. Hoş geldi sefa geldi Newroz" dedi. 



Uzun uzun siyasi gelişmelere dair konuşma yapmayacağını söyleyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kazlıçeşme meydanı, bu fotoğraf mesajların en iyisidir, anlamak isteyene görmek isteyene, duymak isteyene. İşte mesaj budur. Çözüm dili sürecin dili budur. Çözüm nasıl olacak diyenlere işte Kazlıçeşme meydanında bütün ezilenler el ele vermişler. Çözümün fotoğrafı budur diyorlar. 'Bu süreçten ne çıkacak' diyenler bu fotoğrafı dikkatle izlesinler. Kürdüyle, Türküyle, Ermenisi, Lazı, Çerkezi'yle, emekçisiyle, öğrencisiyle, kadınıyla, genciyle, kendi diliyle, bayrağıyla, rengiyle yan yana yaşamaktır çözüm. Çözüm Kazlıçeşme Meydanı’ndaki duruştur. Eğer gerçek bir özgürlük çıkacaksa bu meydanın yansımasıdır çözüm. Verdiğimiz bütün mesajlarda HEP'ten bugüne kadar yaptığımız bütün konuşmalarda Kürt sorunu konuşularak müzakere ile çözülür dedik. Bu talebimizde ısrarcı olduk. Sizler bunun için binlerce defa miting yaptınız, görkemli direnişlerle bu yöntemi esas kılmak için çok uğraştınız. Ve biz verdiğimiz bu mesajlarla meseleyi bugünlere getirmek istiyorduk. Türk, Kürt gençleri bu sorunun çözümü için ölmesin diye uğraşıp durduk. Geldiğimiz nokta bu bedellerin bir sonucudur. Kimsenin bu topluma, Türkiye toplumuna, bize bir lütfü armağanı değil. Keşke onbinlerce evladımız yaşamını yitirmeden bu barış sürecini konuşarak, çözüm anlayışını oluşturabilseydik. Fakat geç oldu; ama böylesine bir sürecin en anlamlı gelişmesi olarak başından beri ifade ettik. Hükümetin de arkasında olduğu bir heyetin Öcalan'la görüşmesinin en doğrusu olduğunu söyledik ve bundan vazgeçmedik." 

DEMİRTAŞ: SİYASETÇİ MİSİNİZ DOZER OPERATÜRÜ MÜ?

Birilerinin çözümden rahatsız olduğunu söyleyen Demirtaş, "Tek bir çözüm önerisinde bulunmadan 'neden Öcalan'la, BDP ile PKK ile görüşmeler oluyor' diye feryat figan ediyorlar. Bazıları 'Kandil'i dümdüz edelim' diyor. Çözüm önerisine bakar mısınız. Siyasetçi misin dozer operatörü müsün? Tek bir çözüm önerisi olmayanlar 'burayı yakalım basalım' diye her tarafı kışkırtmaya çalışıyorlar. Ben buradan sormak istiyorum. Siz hiç Şırnak'ta, Gabar'da, Cudi'de gece yarısı bir nöbet kulübesinde nöbet tuttunuz mu? 'Kandil'i dümdüz ederiz' diyenler gitsinler bir gece Cudi'de nöbet tutsunlar bakalım Kandil dümdüz oluyor mu olmuyor mu? Ankara'dan sallamak kolay oluyor tabi. Vatan millet Sakarya edebiyatı yapanlar, bakın ayda 3 bin maaşla özel orduya 5 bin kişi bile başvurmadı. Gençler savaşmak istemiyor bunu daha anlamadınız mı? Türk, Kürt gençlerinin de mesajı budur. Oturun bu sorunu siyasetle çözün diyorlar. Bir masa etrafında sorunu tartışmaktan kimse zarar görmez. Daha kaç bin insan ölecek, kaç yıl geçmesi lazım. Yüz yıldır bu topraklarda halkları birbirine kırdırmaya çalışıyorlar. Biz şimdi bunun bir kader olmadığını söylüyoruz. Bütün halklar, bütün ezilenler el ele verip kendi geleceklerini eşitçe, özgürce birlikte yaratabilirler diyoruz. Birbirini tüketen bir birine karşı savaşan dil yerine, kardeşlik dilini kuralım diyoruz. Herkesin kazanacağı her birimizin dilini, kimliğini özgürce yaşayacağı bir model, toplum, sistem yaratabiliriz diyoruz. Gerçekten bundan niye rahatsız oluyorlar anlamakta zorlanıyoruz. Eğer birlikte ama eşitçe, onurluca yaşamak istiyoruz diyorsak ve siz buna karşı çıkıyorsanız sizin o halde bu çözümden daha demokratik bir model önermeniz gerekiyor. Eğer çözüm öneriniz yoksa susun yerinizde oturun. Bari insanları kışkırtmaya çalışmayın" dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89