BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Diyarbakır İl Binası'nda basın açıklaması yaptı. Hükümetin açıkladığı "Demokratikleşme Paketi"ne büyük tepki gösteren Demirtaş gündemdeki konulara ilişkin de konuştu.
Demirtaş'ın açıklamaları şöyle;
"Hükümet bir çözüm sürecinden söz ediyordu. Çözüm sürecinin muhataplarından söz ediyordu. Öcalan'la görüştüğünü kabul ediyordu ve bunu karşılıklı uzlaşma üzerine kurulmuş bir süreç olarak düşünüyordu.
AÇIKLANAN PAKETİN SÜREÇLE ALAKASI YOK
Başbakan bu paketi açıklarken bir defa ortada hiçbir süreç kalmadığını teyit etmiş oldu. Bugünkü grup toplantısındaki değerlendirmelerde de ortada bir süreç olduğunu kabul etmiyor. Başbakan'a göre ortada süreç falan yok. Onlara göre paketin de bununla alakası yok. Hükümet şu anda fiilen olmasa bile kamuoyu nezdinde süreci bitirmiş durumdadır. Paketin süreçle bağını kurmak isteyenlere bile sert tepki gösterilmiştir. Bu tamı tamına korkaklık, aymazlık, iki yüzlülüktür.
Öcalan İmralı'da sizin elinizde rehin tutulan bir mahkumdur. Sizin onayınız olmadan kimseyle görüşme yapamaz. Hükümetin siyasi desteğiyle heyetler adaya gidip süreci başlatmıştır. Hükümetin şimdi bunu yok sayması ikiyüzlülüktür. Seçimden korkuyor idiyseniz bu süreci niye başlattınız? Bunun adına barış süreci diyemiyorsanız bu kadar akil insanı sokaklara döküp niye halka diyalogun önemini anlattınız?
Bu paketin hazırlanma biçimi müzakereyi koparma üzerine inşa edilmiştir. Bu paketle ilgili BDP'nin tek bir görüşü alınmamıştır. Müzakere yürütülen muhatapların tek görüşü yoktur. Demokrasi güçlerinin, Alevilerin görüşü alınmamıştır. Muhataplık ilişkisi üzerinden bir paket hazırlanmadı. Tekçi, dayatmacı tavır vardır. Kabul eden eder, etmeyen etmez havası vardır. Müzakereye cesaretiniz yoksa paçaları niye sıvadınız?
BİZ AKP'Yİ SEVENLER DERNEĞİ MİYİZ?
Biz AKP'nin kara kaşı kara gözü için süreci desteklemiyoruz. Türkiye halkı barışı, özgürlüğü hak ettiği için destekliyoruz. Sürece verdiğimiz desteğin yüzde 80'ini AKP kendine harcamıştır. AKP bunu ilk defa yapmıyor. Daha önce de aynı anlayışla süreçler heba edildi. Bu defa bu şekilde olmasın diye defalarca görüşmeler yaptık. Öcalan kendisine gelen heyetleri defalarca uyardı.
Müzakerelere geçilmesi gereken aşamada çıktılar kendi kişisel bejklentilerini karşılayan bir paket açıkladılar. Herkesin de kendi kuyruklarına takılmasını bekliyorlar. Siz partisiniz de biz yardım derneği mi miyiz? Biz AKP'yi sevenler derneği miyiz?
Bu anlayışla mücadele etmeden, AKP'ye güvenerek demokrasinin gelmeyeceği bir kez daha teyit oldu. Ne kadar mücadele derseniz o kadar kazanırsınız. Paketle AKP'nin yüzü teşhir oldu.
Özgürlük dedikleri madelere bakın. 'Andımız'. Çocuklar zaten burada 3-4 senedir okumuyor ki.
Başörtüsü. Zaten insanlar okullarda, hastanelerde kullanıyorlar. Fiilen bir sorun yoktu. Halk kendi çözdü bu sorunları. AKP, halkın çözdüğü sorunları kendi başarısıymış gibi genelgeye bağlayıp resmi gazetede yayınlıyor.
Anadilde eğitm. Bizim özel okulumuz yok. Bu yoksul halk çocuklarını özel okullara gönderemez. Kimin özel okulu var? Senin milletvekillerinin var, cemaatin var, AKP'ye bağlı holdinglerin var. Özel okulda anadilde eğitim serbest olunca Kürt çocuklarını senin vekillerinin okullarına mecbur edeceksin. Hani bu ülke hepimizindi? Hani eşit yurttaştık, hani kardeştik? Kürt çocuğu niye sadece özel okulda öğrenebiliyor kendi dilini?
BİZ ANAMIZDAN TAKSİTLE Mİ DOĞDUK?
Biz anamızdan taksitle mi doğduk, haklarımızı taksit taksit veriyorsun. Ne engel var? Halk mı istemiyor? Akil insanların raporlarına bakın bakalım. Kim karşı?
Niye yapılmıyor o zaman? Çünkü Kürtlerin hakları Başbakan'ın elinde rehin kalsın isteniyor ama öyle yağma yok artık. Kürt'ü Türk'ü herkes kimin ne mal olduğunu, kimin zihniyetinin kaç para ettiğini iyi biliyor. Sen kimsin ki sadaka dağıtır gibi hak dağıtıyorsun? Sen gaspedilmiş hakları iade etmek zorundasın. Bunu yapmam diyorsan gidersin. Halk seni götürür.
Sen müzakere anlayışını bile kabul etmeyen bir Başbakan olarak nasıl karşındakinden anlayış beklersin?
Seçim barajı. Biz mi getirdik diyordu Başbakan. Şimdi çıkmış üç tane seçenek sunuyor. Hani tartışmaya açmayacaktın? Tartışmaya açarken bile kendisine yarayan formülü getiriyor. Gerçekten demokrasiyi savunuyorsan barajı sıfıra indirelim. Neyinden krokuyorsun? Yüzde 50 oy alıyorsun niye korkuyorsun? Seni korkutan nedir? Bütün partiler girsin kim ne oy alıyorsa taşısın meclise. Niye işi kıvırıyorsun, neye göre hesap yapıyorsun? Kendi çıkarına göre.
Bakın bu ülkede bu zihniyetler Kemalist zihniyet, demokraisden rant çıkarmaya çalışan zihniyet olmasaydı Kürt'ün Türk'le, başörtülünün Alevi'yle sorunu yoktu. Bunlar yüzünden halk kutuplaşmaya gidiyor.
Biz başörtülü kadının yaşamın her alanında yer almasından çekinmeyiz. Bizim korktuğumuz başı kapalı erkeklerdir. Beyni örümcek ağı bağlamış erkeklerdir. Asıl tehlike bunlardır. Başörtülü kadınlar üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. Kemalist zihniyet yüzünden başı kapalı erkekler 11 yıldır Türkiye'yi yönetiyor. Asıl mesele budur.
Eğer bu devlet hepimizinse Türk'ün çocuğu sadece özel okulda dilini öğrenmiyorsa Kürt'ün çocuğu da öyle olmalı. Biz sadece Türkler kendi dilinde eğitim alsın diye vergi vermiyoruz. Bunu yapmıyorsan asimilasyoncusun. Senin Kürtleri halk olarak görme derdin yoktur. Bu pakettekilerin hepsi zaten bizim mücadelemizle kazanıldı. Var olan sokakta kazanılmış olanı resmi gazetede yayınlıyor:
Paket süreci riske atmıştır. KCK'nin açıklamalarına bakın, Öcalan'ı dinleyeceğiz hafta sonu İmralı'ya gidersek. Siz olası müzakere ihtimalini de kapatmış oldunuz.
Kürt tarafı sürece böyle mi başladı? Tüm desteğini ortaya koydu. Asker polis gerilla anası ağlamasın diye her şeyimizi ortaya koyduk. Biz senin iktidarın sağlamlaşsın diye mi destek verdik? İktidarın umrumuzda değil. Biz Türkiye toplumunu düşünüyoruz.
Sen mezarlıkta cenazeye bile tahammül göstermiyorsun. Kimin kime şehit diyeceğine devlet karar veremez. Cemevleriyle ilgili söylemleri görüyorsunuz. Kürt'ün Alevi'nin adı geçmiyor pakette. Cemevlerine terör yuvası diyorlar. Terör yuvası senin beyninin içi. Kimsin sen? Hayatında cemevinin yanından mı geçtin? Hayatında Alevi kardeşine mi sarıldın? Milletvekili olmak için dört takla attın, el pençe divan durdun.
Niye tezkere çıkarıyorsun, dağdan inmesini istedikleri için? Hani baldıran zehiri içecektin. Maşallah her gün şerbet içiyorsun. Risk almıyorsun. Askerin polisin anası bilsin ki hükümetin yaptığı senin evladını korumaya dönük bir şey değildir.
Bizler ilk gün parlamentoya girdiğimiz günden bu yana nerdeysek yine ordayız. Barıştan özgürlükten vazgeçmeyiz. AKP süreci bitirir mi kendi bilir. Biz vazgeçemeyiz. seçenek ne olursa olsun demokratik sonuç istiyoruz. Herkes kendi kararını kendi verir. Bedel ödeyeceğiz mücadele vereceğiz. seçim dönemi ve seçim sonrasında partimiz halka verdiği sözün gereği neyse bütün kadrolarıyla onu yapacaktır.
Batıda HDP, Kürdistan'da BDP olarak seçime giriyoruz. HDP kendi partimizdir. Türkiye demokrasi güçleriyle ortak platformumuzdur. Seçim bildirgemiz dün yayınlandı. Bütün bu yarış içerisinde halkın beklentileri doğrultusunda en güçlü çalışmayı yapacağız. HDP-BDP ayrımı yoktur. Biz o partiyi hep birlikte kurduk. O parti BDP'den ayrı, uzak değildir. Bizim partimizdir. Gelecekte de hepimizin ortak partisi olmak üzere desteklediğimiz harekettir. Partimizin her politikası da ortak politikadır.
Kadın kotası ilkeseldir. Dün açıkladığımız kadın kotası yerleri bizim için yetersizdir. İlk defa büyük şehir belediye başkanı kadın olacak Amed halkının desteğiyle. Kadın yoldaşlarımıza, mücadelenin önünde yürüyen analarımıza güveniyoruz.
İSTİFA SÖZKONUSU DEĞİL
Partimizde eş başkanlık tartışması yok. İstifa gündemde değil. Ama biz bu koltukları babadan miras almadık. Halkın emanetidir. Biz de zamanı geldiğinde halkın emanetini iade ederiz. Seçime kadar gündemimizde olağanüstü kongre yoktur."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.