• BIST 10358.46
  • Altın 4336.357
  • Dolar 40.1508
  • Euro 47.0268
  • İstanbul 23 °C
  • Diyarbakır 27 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 15 °C

Demirtaş: Gemileri yakmayalım!

Demirtaş: Gemileri yakmayalım!
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis te bir grup gazeteciyle son günlerdeki tartışmalara dair sohbet etti.

BDP Eşbaşkanı Demirtaş, "Bizim için tek seçenek var: Demokratik zeminde siyaset" dedi. Demirtaş, siyaseten çözüm aradıklarını da söyledi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, karşılıklı sert açıklamalarla gerilen ortamı yumuşatmak için adım attı. Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a zeytin dalı uzatarak, “Biz siyaseten çözüm arayan sorumlu kişileriz. Süreç ne kadar sert, gerilimli olursa olsun, dil, üslup ne kadar sert olursa olsun ‘gemileri yaktık’ dememek lazım. ‘Silah, şiddet hiçbir sorunu çözmez’ diyorsak, onun alternatifi siyasetse, siyaset kurumu kendi sorumluluğunu bilerek konuşmalıyız” dedi.

Meclis’te bir grup gazeteci ile sohbet eden Demirtaş güncel gelişmeleri değerlendirdi. Demirtaş şu mesajları verdi:

Herkese dokunalım: Dokunulmazlık meselesini parlamento gündemine alırsa, partimiz de resmi olarak tartışır. Milletvekillerinin bu kadar dokunulmazlığının olması doğru bir şey değil. Fakat tartışmanın birkaç BDP’li milletvekili üzerinden yapılması da ilkesizliktir. Dokunulmazlıkları sınırlayalım, ifade özgürlüğü, kürsü dokunulmazlığı dışında hiçbir şey kalmasın; biz de böyle bir değişikliğe ‘evet’ demeye hazırız.

Meclis tartışılır: Dokunulmazlıkları kalkan milletvekillerimiz bu mahkemeler tarafından tutuklanırsa ne olacak? 8 milletvekilimiz tutuklu, Hatip Dicle’nin milletvekilliği elinden alınmış, gasp edilmiş. Bir bu kadar daha milletvekili tutuklanıyorsa o parlamentonun çalışmaması lazım bence. O saatten sonra parlamento yasa çıkaramaz. Parlamentonun meşruiyetini kendi elleri ile tartışmaya açmış olurlar.

Kandil değil Meclis: Başbakan ‘ BDP seçimini, tercihini yapsın’ derken, BDP sanki karar arifesinde ‘dağa mı gitsek, Meclis’e mi gelsek’ diye bir tartışma yürütüyor. Bu çağrıyı yaparken bizden ne bekliyor, ne söylediğinin farkında mı? BDP seçime girmiş, tercihini yapmış, parlamentoya gelmiş bir parti. Bize bir kez daha neyin seçimini dayatıyor anlamış değilim. Ya da BDP’ye oy verenlere dağın yolunu mu gösteriyor? BDP daha nasıl seçim yapabilir? BDP ve blok milletvekilleri olarak önümüzde bir seçenek var, iki seçenek yok. O da demokratik siyaset zeminidir.

Köprüler atılmamalı: Başbakan bize niye öfkeli? Kürtlerle ilgili çok olağanüstü güzel şeyler yaptığını ve Kürtlerden bunun karşılığını almadığını düşünüyor. Bu öfkesini BDP’ye karşı nefret, öfke dili kullanarak ifade ediyor. Siyasette ‘ipler tümden kopmuştur, gemiler yakılmıştır’ dememek lazım. Sonuçta biz siyaseten çözüm arayan sorumlu kişileriz. Diyalog ve iletişim köprüleri AKP’ye de bize de lazım olur. Bu nedenle hiç kimse ile tümüyle asla görüşmeyiz, ilişkilerimizi kestik demeyiz. Başbakan da buna dikkat etmeli, biz de BDP olarak buna dikkat etmeliyiz. Mesele kişisel değil tarihsel bir sorunsa, rejim sorunuysa konuyu kişiselleştirmenin anlamı yok.

Kuzu’ya sert yanıt: Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun kullandığı dil ne bir siyasetçiye, ne bir hukukçuya yakışıyor. İhsas-ı reyde bulunuyor habire. Bir anayasa profesörü bizimle ilgili ‘suç makinesi’ diyorsa, başkanı olduğu Karma Komisyon’un veya Anayasa Komisyonu’nun tavrını peşinen açıklamış oluyor. Bu, pervasızlıkta sınır tanımamaktır.

Manipülasyona dikkat: BDP’li milletvekillerini yıpratarak, kişilik haklarına saldırılar gerçekleştirerek, itibarsızlaştırarak BDP’nin tasfiyesini halkın nezdinde haklı hale getirmeye çalışıyorlar. Önümüzdeki günlerde de bu tür saldırılar gerçekleşebilir. İşin magazin boyutu bizi hiç ilgilendirmiyor. Vekillerin bu tür şeylerle gündeme gelmesi, getirilmesi bizi bağlamaz. Bizim abartılı özel yaşamımız yok. Buna rağmen medyanın bu tür manipülasyonuna karşı arkadaşlarımız dikkatli olmalıdır. (Radikal)

  • Yorumlar 3
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Ahmet Turan13 Eylül 2012 Perşembe 11:24bir türk olarak

      Ben bir türk olarak diyorumki, PKK nin yönettigi bir cografya olacaksa bu ülkede, ben birlikte yasamak istemiyorum. Cikin acikca TC ye savas ilan edin ( ki zaten etmissiniz) savasin, kazanirsaniz ayrilin gidin.

      Yanıtla (0) (0)
    • Abdil Altunel13 Eylül 2012 Perşembe 13:56Bir Kürt olarak

      Ahmet Turan efendi, TC dediğin PKK den dahamı masum . 3500’e yakın köy yakılıp boşaltıldı, binlerce yargısız infaz yapıldı, Kürtler asit kuyularında eritildi, toplu mezarlara gömüldü. Ve yine hâliyle Roboski gibi “kaza”lar oldu binlerce genç insanın ömrü cezaevlerinde çürütüldü, kadın ların ırzına geçildi, çocukların canı ecelsiz alındı. O Pozantı ki tek başına isyan sebebidir.Kürtler artık kazanmıştır.Birlikte kazanalım istiyoruz.
      Birlikte

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet güleç14 Eylül 2012 Cuma 18:36ha şöyle yola gel bdp

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; büyük harflerle yazılan, hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89