Cumhuriyet Halk Partisi’nin olağanüstü Parti Meclisi (PM) toplantısı sonrası yayımlanan bildiriden çözüm süreciyle ilgili Başbakan Erdoğan’a daha önce de yapılan şeffaflık çağrısı ve uyarılar çıktı. Bildiride çözüm adına daha net ve ileri somut öneriler getirmek yerine, yaşanan sürecin barış amacına yönelik olduğuna dair endişe duyulduğu belirtilerek Erdoğan’a ikazlar yapıldı. CHP bildirisinde Erdoğan’a bir de “tarih-millet” sosuyla şu uyarı yapıldı: “Aksi takdirde yaşanacak yeni hayal kırıklıklarının ve çözümsüzlüğün bedelinin ağır olacağı hususunda, seni millet ve tarih bir kez daha önünde ikaz ediyoruz.” Toplantının ardından konuşan parti sözcüsü Haluk Koç, çözüm süreci ile ilgili parti meclisinin Başbakan Erdoğan’a dört maddelik uyarıda bulunduğu açıklamasını yaptı.
Dağ fare doğurdu
CHP’nin büyük umutlar bağlanan, ancak sonra “Dağ fare doğurdu” dedirten bildirisinden çıkan dört uyarı şöyle:
» Samimi ol: Samimiyet ve dürüstlüğün asgari gereklerini yerine getir.
» Hukuk dışına çıkma: Türkiye Cumhuriyeti’ni hukuk kuralları dışına çıkartma.
» Gizli gündem kuşkusunu gider: Kişisel ihtiraslarının belirlediği bir gizli kişisel ajandasının var olduğuna ve millete izah edemeyeceğin angajmanlara girdiğine dair toplumdaki yaygın kuşkuları ortadan kaldır.
» Şeref borcu için şeffaf ol: Millete karşı ödemen beklenen “şeref” borcunun gereği olarak açık ve şeffaf olmaya ve doğruları bir an önce açıklamak için konuş.
Sürecin amacı barış mı
PM Toplantısı 10.00’da başladı ve beş saat sonra sonuçlandı. İşte yayımlanan bildiri metni:
» Geleceğimiz kararır: “Kürt sorunu” ve ona bağlı ortaya çıkan terör sorunu, onbinlerce yurttaşımızın hayatına mal olmanın yanında; Türkiye’nin kalkınma hedeflerini ve hamlelerini; bölgesel ve küresel ölçekte üstleneceği rolleri otuz yıldır bloke etmiştir. Gerçekçi, kalıcı ve sağlıklı bir çözüm bulunmaması halinde, sorunun Türkiye’nin geleceğini de karartacağı açıktır.
» En özgürlükçüsü CHP: Ülke adına sorumluluk üstlenenler, yaşananlara “üç-beş çapulcunun işi” diyerek, kafalarını kuma gömerken; 1989’da soruna en doğru teşhisi koyan ve bu sorunun ancak barış ve özgürlükçü- çoğulcu demokrasi temelinde çözüleceğini savunanlar CHP’liler olmuştur.
» Risk alan tek parti bizdik: Kürt sorununun parlamento çatısı altında çözümü için en radikal adımı atan, risk alan ve bedel ödeyen Sosyal Demokrat Hareket’in Türkiye’ye sunduğu barış imkanı değerlendirilemedi.
» Kredimiz geri çevrildi: CHP’nin barışa katkıda bulunma taahhüdü “Senin kredine ihtiyacım yok” diye geri çevrilmişken; yürüttükleri süreçle ilgili toplumdaki endişeleri giderme sorumluluğu taşıyanlar, hem kendileri susuyor hem de herkesi susturuyorken; bazı çevrelerin CHP’yi suskunlukla suçlamaları abesle iştigaldir.
» Uyarıyoruz: Bugün geldiğimiz yeni aşamada; halkımızın yüksek kardeşlik duygularından ve birbirine olan derin bağlılığından beslenen barış ve çözüm beklentilerinin yeni hayal kırıklıklarıyla sonuçlanmaması için, Sayın Başbakan’ı sorumlulukları konusunda bir kez daha uyarma ihtiyacı doğmuştur.
» Sürecin amacı barış mı, şüpheli: Bu zorunlu uyarma, Sayın Başbakan’ın kendisi, ortaklık yaptığı muhatabı dışındaki toplumun hiçbir kesiminin ve hiçbir kurumun bilgi sahibi olmadığı ve amacının barış olduğuna dair şüphelerin olduğu bir sürecin sonucudur.”
Parti binası önünde “baldıran zehirli” protesto gösterisi
DÜNYA Demokrasi Hareketi üyesi “Bizim Çocuklar’’ adlı bir grup, dün parti binası önünde CHP’nin çözüm sürecine ilişkin tutumunu protesto etti. Grup 1.75 metre boyunda ve 1 metre eninde imal ettirdikleri “Baldıran Zehiri” ismini verdikleri kutuyu CHP Genel Merkezi önüne getirdi. Son günlerdeki çözüm sürecinde yaşananların ardından CHP’nin tavrını protesto etmek için biraraya gelen grup üyeleri, daha sonra CHP Gençlik Kolları üyelerinin çay daveti üzerine binaya girdi.
Konuştu, PM’den yollandı
CHP’nin PM Toplantısı, CHP’nin Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart’ın sunumuyla başladı. Kart, PM üyesi olmadığı için toplantının kalan bölümünde kalmasına gerek görülmediğini, bu nedenle toplantıdan ayrıldığını bildirdi. Taraf ’a konuşan Kart, “Türkiye’de artık etnik kavramlar üzerine inanç üzerine siyaset istismarı bitmeli. Bunu da öncelikle anayasada hayata geçimek lazım, artık Türkleştirmekten vazgeçilmeli, çözüm eşit yurttaşlık” dedi. Kart, bu sözleri nedeniyle uyarı alırsa, gereken tepkiyi göstereceğini açıkladı. (Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.