• BIST 10196.88
  • Altın 4318.686
  • Dolar 40.2569
  • Euro 46.7211
  • İstanbul 32 °C
  • Diyarbakır 37 °C
  • Ankara 33 °C
  • İzmir 37 °C
  • Berlin 20 °C

Cemil Bayık: Hem Türk milliyetçiği, hem Kürt milliyetçiği birleşmiş durumda

Cemil Bayık: Hem Türk milliyetçiği, hem Kürt milliyetçiği birleşmiş durumda
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, HDP’ye yönelik milliyetçi kesimlerin eleştirilerine sert tepki gösterdi.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesin HDP’de yer alması gerektiğini belirterek Türkiye’de sorunların çözümünün bu projede olduğunu söyledi. Bayık HDP’ye yönelik milliyetçi kesimlerin eleştirilerine ise sert tepki gösterdi.

SterkTV’ye konuşan Bayık, BDPli vekillerin HDP’ye katılması tartışmaları konusunda değerlendirmelerde bulundu. HDP’nin Türkiye’nin içinde bulunduğu aşabilecek bir siyasal potansiyele sahip olduğunu dile getiren Bayık, bu örgütlenmenin bir ihtiyaçtan kaynaklandığını söyledi. BDP’li vekillerin HDP’ye katılmasını eleştiren kesimlere sert tepki gösteren Bayık, “hem Türk milliyetçiği, hem Kürt milliyetçiği çeşitli eleştiriler altında saldırılar gerçekleştiriyor. İki milliyetçilik birleşmiş durumda” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, HDP’nin Alevileri, kadınları, gençleri, Müslüman demokratları, liberalleri, solu, sosyal demokratları; hepsini şemsiyesi altına alması gerektiğini söyledi.

Türkiye zemininde solun değerleriyle, İslamın toplumcu değerlerinin birleştirilmesi, sahiplenilmesi gerektiğini vurgulayan Bayık, “Eğer HDP bu temelde kendini yapılandırırsa alternatif olur” dedi.

Bayık’a sorulan sorular ve yanıtları:

Yakın süreçte Türkiye siyasetine giren HDP yeniden yapılanıyor. HDP'nin Türkiye siyasetinde nasıl bir misyonu olacak ve bu konudaki tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

BDP'nin HDP'ye katılmasındaki tartışmaları izliyoruz. Bu konuda yoğun tartışmalar var ama bazı tartışmalarda yanlış mecralara kayıyor.

HDP gibi bir partinin Türkiye'de kurulması ve işlevselleşmesi gerekiyordu. Bu bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. Onun için de tartışmaların yoğunlaşması böyle bir partiye duyulan ihtiyacı gösteriyor. Tabi tartışmaların doğru geliştirilmesi gerekiyor. Bazıları böyle bir partileşmenin nasıl bir ihtiyacı karşılamak için olduğunu anlamadığı için tartışmaları doğru yürütemiyor. Bazıları HDP'nin doğru anlaşılmaması için tartışmaları bilinçli çarpıtmaya çalışıyor. Yeni arayışlar var ve olması da gerekiyor. İşte HDP birazda bu arayışlardan dolayı gerekiyor. Her ne kadar Türkiye'de seçimler olduysa ve AKP seçimlerden önemli sonuçlar aldıysa da, aslında Türk devletinin ve AKP'nin içinde bulunduğu durum seçimlerle aşılmış değil.

Daha önce hangi durum yaşanıyorsa şu anda yaşanan da benzer durumdur. Hala Türk devletinin ve AKP hükümetinin içine düştüğü yalnızlık durumunu aşmış değil. Hem Türkiye hem de uluslar arası alanda oldukça yalnızdır. Bunu çeşitli yöntemlerle aşmaya çalışıyor. Ne kadar başarır bu kuşkuludur. Türkiye var olan AKP, CHP VE MHP gibi partilerin Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu aşabilecek durumda değiller. Hatta bu partilerin kendilerinin içinde bulunduğu durumla Türkiye için sorunlara yol açtığı toplum tarafından yavaş yavaş anlaşılmaya başlanıyor.

Onun için Türkiye'de bu yeni bir ihtiyaçtır. İşte HDP bu ihtiyaçtan doğan bir partileşmedir. Bu partileşmenin yeni boyutlarda ele alınması gerekiyor. Her ne kadar bir ihtiyacı karşılamak için kurulmuşsa da daha doğar doğmaz çeşitli saldırılara uğramıştır. Aslında bu derin devletin geliştirdiği saldırılardır. HDP'nin doğru anlaşılmaması, kitlelere ulaşmaması, kitlelerle buluşmaması, alternatif bir oluşum haline gemlememesi için derin devletin geliştirdiği bir stratejidir. HDP'yi boğma stratejisidir.

Özellikle kuruluşunda, seçimlerde ve seçimlerden sonra derin devlet HDP'ye yönelik politikalarını sürdürdü. Her ne kadar Derin devlet bu politikalarını sürdürse de aslında Türkiye siyasetinde gerçekten bir alternatifin geliştirilmesi gerekiyor. HDP'nin dışında alternatif yoktur. Türkiye'nin gerçekten demokratikleşmeye ihtiyacı var. Türkiye'de Kürt sorunun, alevi, emekçi, kadın gençlik gibi sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Var olan partilerden hiç birinin bu sorunları çözemediği ve tam tersine ağırlaştırdıkları giderek her kes tarafından görülmeye başlandı. Onun için bu sorunları çözebilecek bir partileşmenin ve siyasetin geliştirilmesi gerekiyor.

İşte HDP buna aday bir örgüttür bir partidir.

Bununla birlikte HDP’nin bir seçim pratiği de oldu. Bu sonuçlara değerlendirmeler de farklı. Sizce yeniden yapılanmada HDP’nin esas alması gereken siyasal çizgi ne olmalıdır?

HDP'den beklentiler çok güçlüydü. Aslında bu HDP gibi bir partiye olan ihtiyacı gösteriyordu. İşte HDP bu arayışa cevap olabilecek bir partiydi. Ama derin devlet bir strateji izledi HDP'nin alternatif bir güç olmaması için büyük bir çaba sarf etti. İdeolojik saldırılar fiziksel saldırılar yaptı. Tanınmaz hale getirmeye ve haps etmeye çalıştı. Diğer taraftan HDP'ye akacak oyları CHP'ye kanalize etti. HDP'yi çökertmeye çalıştı.

Bunda istediği sonucu elde edemedi. Bazıları HDP'nin çok iyi sonuçlar almadığını belirtiyor. Bu gerçekleri yansıtmıyor. Şimdi HDP'nin seçimlerden sonra toplumun beklentilerini ve arayışlarını karşılaması gerekiyor eğer HDP geçmiş devrimci demokratik mirası kendisine esas alırsa işte bir taraf Kürt özgürlük hareketinin yarattığı emekler değerler var. Diğer taraftan Türkiye'deki demokrasi hareketinin yarattığı kazanımlar var. Yarattığı taban var, miras var, eğer bütün bunlar kapsarsa ve bu temelde radikal demokratik bir program oluşturursa, buna öncülük ederse, böyle bir hareketi yaratırsa; o zaman HDP toplumun arayışlarına cevap olabilir. Çeşitli kesimlerin beklentilerine cevap olabilir. Şimdi Türkiye'de radikal demokrasiyi yaratacak bir partiye bir harekete ihtiyaç var. Bu seçimlerden sonra daha çok ihtiyaç duymaktadır.

Çünkü AKP Türkiye'yi giderek daha hegemon bir Türkiye haline getiriyor. Kendi iktidarını sağlamlaştırmak için her türlü yasayı çıkarıyor. Türkiye demokratikleşmeden oldukça uzaklaşıyor. Bu Türkiye için ciddi bir tehlike yaratıyor. İşte Türkiye'de demokrasi güçleri kaygılar yaşıyor. Bu kaygılarını ancak geniş bir demokrasi cephesi yaratarak giderebilirler. HDP buna karşılık verebilecek en iyi bir partileşmedir. HDP'nin radikal demokrasiyi esas alması gerekiyor. Bunu kapsaması gerekiyor, bunun programını oluşturması ve bunun öncülüğünü yapacak bir hareket geliştirmesi gerekiyor. Eğer bu temelde kendini yapılandırabilirse HDP Türkiye'de tek demokratik alternatif olarak gelişebilir ve toplumun beklentilerini karşılayabilir.

HDP ve BDP ortak bir toplantı düzenleyerek BDP'li Milletvekillerinin HDP çatısı altında siyasete devam etmesi kararı aldı. Siz bu yeniden yapılanma kararını nasıl karşılıyorsunuz?

Bizce de HDP'nin güçlendirilmesi doğru bir tutumdur. BDP milletvekillerinin HDP'ye geçmesi HDP'yi güçlendirmeleri. Türkiye'deki bütün hakların kültürlerin emekçilerin dinlerin ezilenlerin ihtiyacını karşılamaları doğru ve sorumlu bir tutumdur.

Çünkü BDP'de sadece Kürtlere değil Tüm Türkiye halklarına, yaşanan kültürlere dinlere ezilenlere emekçilere karşı bir sorumluluk duygusu ve bilinci var. İşte bu adımı atmaları da bu sorumluluğun yerine getirilmesi oluyor.

Bu nedenle anlamlıdır, kendilerini kutlamak gerekiyor. Tabiî ki sadece BDP milletvekillerinin HDP'ye geçmesi değil, sadece böyle görürsek bu dar yaklaşım olur. Bunu aşmak gerekiyor. Belki BDP milletvekillerinin katılması HDP'ye güç verecektir. Ama sadece milletvekillerinin katılmaması gerekiyor, sadece Kürt özgürlük mücadelesinin değerleriyle kapsamaması gerekiyor ufkunun geniş olması gerekiyor. Daha geniş kesimleri kapsaması gerekiyor. Türkiye'de devletten iktidardan çeken halklar, birçok kesimler var halklar var. Bunların hepsine cevap olması gerekiyor. Hepsini kapsaması hepsini bünyesine katması gerekiyor. Türkleri Alevileri, kadınları, gençleri Müslüman demokratlerı, Liberalleri, solu, sosyal demokratları, hepsini şemsiyesi altına alması gerekiyor.

Eğer HDP bu şekilde kendini yapılandırırsa eğer herkesin çekim merkezi olursa işte o zaman HDP rolünü oynayabilir. Türkiye'de demokrasi ihtiyacına cevap olabilir.

BDP nin bu kararından sonra olumlu olumsuz değerlendirmelerde var. Örneğin HDP'nin temel gövdesinin BDP den oluşacağı ve farklı siyasal yapıların bunun gölgesinde kalacağı yönünde eleştiriler var.

Bazı yönleriyle normal karşılıyoruz. Ama şurası bir gerçek; hem Türk milliyetçiği, hem Kürt milliyetçiği çeşitli eleştiriler altında saldırılar gerçekleştiriyor. İki milliyetçilik birleşmiş durumda. Belki bunu farklı ortaya koyuyorlar, ama özünde aynı şeyi ifade ediyor. Belki Kürt milliyetçiği daha çok HDP'ye saldırırken HDP'nin sadece solu hem de klasik solu kapsadığını onun için çok dar olduğunu hâlbuki HDP'nin solu kapsamaması gerektiğini ve kendini sol olarak tanımlamaması gerektiği belirterek aslında sol üzerinden böyle bir karşıtlığı geliştiriyor. HDP'yi böyle boşa çıkarmaya çalışıyor.

Diğer taraftan sanki çok farklı gibi göstererek Türk milliyetçiği saldırıyor. Onlarda HDP'nin sadece solu kapsaması gerektiğini başka onun dışındaki kesimleri kendi dışında tutması gerektiğini belirterek çökertmeye çalışıyor. Hem Türk milliyetçiliği, hem Kürt milliyetçiği aslında HDP etkisizleştirmeye çalışıyor. Propaganda bu şekilde gelişiyor. Bu ikisi de yanlıştır. Bunun kabul edilmemesi gerekiyor buna karşı tutum alması gerekiyor. HDP'nin hem solu kapsaması gerekiyor hem de bütün kesimleri kapsaması gerekiyor. Yani Müslüman demokratlardan sosyal demokratlardan soldan Alevilerden Kürtlerden bütün emekçileri, bu devletle bu iktidarla sorunları olan herkesi özgürlük isteyen herkesi bünyesine katması gerekiyor.

Kendisini geniş bir yelpazede gerçekleştirmesi ve demokrasi programını kendine esas alması gerekiyor. Demokrasiden yana herkesi kapsaması gerekiyor. Eğer bu şekilde kendini yapılandırırsa bu eleştirileri eleştiri adı altındaki saldırıları boşa çıkarılabilir.

Bu konuda yapılan diğer bir eleştiri ise özellikle BDP'li milletvekillerinin HDP'ye geçmesiyle Kürt siyasetinde bir boşluk olacağını belirtti. Böyle bir boşluk oluşur mu?

BDP milletvekillerinin HDP'ye geçmesiyle HDP'nin diğer kesimlerle birlikte Kürt özgürlük hareketini kapsaması ile birlikte her hangi bir boşluk doğmayacaktır. O eleştiriler temelsizdir. Bazıları BDP milletvekilleri HDP'ye katılırsa HDP tamamıyla Kürt renklerine bürünmeyecektir. BDP milletvekillerinin de buna dikkat etmesi gerekiyor.

Çeşitli kaygıları dikkate alarak HDP'ye tamamıyla Kürt renklerini tamamıyla egemen kılmamaları gerekiyor.

Türkiye'deki bütün halkların kültürlerin ezilenlerin renklerini katmaları gerekiyor. Bunu yaparlarsa doğru yapmış olurlar. Önemli olan bu siyasette ön yargıları oluşan yanlış algıları gidermektir. Eğer bunlar giderilirse doğru sonuçlar elde edebilirler. BDP milletvekilleri buna dikkat etmesi gerekiyor.

Diğer yandın işte BDP'nin Kürdistan'da kendini tamamıyla tasfiye ediyor. Kürtler için bir boşluk ortaya çıkıyor. İşte Kürtlerin tüm kazanımları bu tarzda tehlikeye atılıyor, tasfiye ediliyor biçimindeki değerlendirmelerde çok haksız değerlendirmelerdir ve bunlarda saptırmaları ifade ediyor. Bu propagandanın altında yatan HDP projesini boşa çıkarma çalışmalarıdır.

Çünkü HDP projesi Kürt sorununu çözme ve Türkiye'yi demokratikleştirme ve bütün halkların demokrasi ve özgürlük sorunlarını çözme projesidir. HDP'nin geliştirilmesi demek Kürt sorunun çözülmesi demektir aslında. Kürtlerin kendi kimlikleriyle değerleriyle kendilerini örgütlemeleri ifade etmelerine hizmet edecektir. Bu projesinin geliştirilmemesi Kürt sorunun çözümsüz bırakılması anlamına geliyor. Kürt sorunun çözümünü istemeyen Türkiye'nin demokratikleştirilmesini istemeyen kesimler aslında bu propagandayı geliştiren hem derin devlettir hem de Kürt milliyetçileridir. Bunlar aslında el ele vererek HDP projesini boşa çıkarmaya çalışıyorlar.

Bunda etkili olmak için de işte HDP Kürt kazanımlarını tasfiye ediyor, bir propaganda ile yapılmak istenen aslında budur. Hiçbir Kürt yurtseverinin ve bunun bedellerini ağır ödeyen insanların bu propagandalara kulak vermemesi bu propagandaları çürütmesi gerekiyor.

HDP bileşenlerinin bazıları ve bazı diğer çevreler bu projenin fazla tartışılmadığı yönünde eleştiriler var.

Türkiye solunun sosyal demokratlarının liberal solunun. Yine çeşitli demokratik çevrelerinin bazı kaygıları var. Yine bazı çevrelerin etkisinde kalma durumları var. Bundan dolayı aslında böylesi endişeler taşıyorlar. Diğer yandan Türk milliyetçiliğinin etkisini kırmış değil. Bazılarında ise kompleksler var. Bunların aşılması gerekiyor. HDP'nin eksik ve hataları da olabilir. Ama bunlar dışardan değil içerde kalarak eleştiri yapabilirler. HDP projesi o zaman daha doğru ve daha güçlü geliştirilebilir. Bu çevrelerin Kürt özgürlük hareketinden çekinmemesi gerekiyor. Kürt hareketi damgasını HDP'ye vurma çabasında değildir.

Kürt özgürlük hareketi geçmişten günümüze kadar Türkiye halkına karşı Türkiye'deki demokrasi güçlerine karşı sola karşı Müslüman demokrat güçlere karşı sorumlu hareket etti, hep görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştı, hep Türkiye'deki demokrasi hareketini güçlendirmeye çalıştı. Hiçbir zaman kendini bu güçlerden ayrı tutmadı. Hep kendini bunların bir devamı olarak gördü ve hep kendini onlara borçlu gördü. Bu borcunu her koşulda ödemeye çalıştı şimdi de yapmaya çalıştığı budur. Eğer bu güçler kürt özgürlük hareketiyle ilişkilerini güçlendirirlerse bundan güçlenerek çıkacaklarını rahatlıkla belirtebilirim. Geçmişte Kürt hareketinden uzak durarak devletin saldırılarından kendilerini koruyabileceklerini sandılar. Bu temelde gelişebileceklerini sandılar. Eğer Kürt özgürlük hareketiyle ilişkilenirlerse devletin saldırıları altında ezilebileceklerini düşündüler. Dolayısıyla hep uzak durdular uzak durmakla da hep kaybettiler. Eğer bu gün bu kadar zayıf düştülerse bir sebebini de burada aramak gerekiyor.

Şüphesiz başka birçok nedeni var ama bu da temel bir nedendir. Bence bu birçok sol demokrasi güçleri tarafından anlaşılmıştır.

Onun için Kürt özgürlük hareketiyle ilişkilenmeye çalışıyorlar ki bu doğru bir harekettir.

Kürt özgürlük hareketiyle ilişkilerini ne kadar güçlendirirlerse Türkiye'deki sol demokrasi hareketi demokratik Müslüman hareket güçlenir. Buradan hiçbir zaman zarar görmeyecektir. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Onun için bu kaygı ve endişeleri bir tarafa bırakmak gerekir. Aksine Kürt özgürlük hareketi ile daha fazla bütünleşmeyi esas almaları gerekiyor. Kürt özgürlük hareketi de bu güçlerle daha fazla bütünleşmeye çalışıyor. Bu güçlerle Türkiye'de hegemonik güçleri aşmaya çalışıyor. Demokrasiyi özgürlüğü geliştirmeye çalışıyor. Türkiye'nin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Türkiye'nin birçok sorunu var. İşte siyasi sorunu var. Demokratikleşme sorunu var, Alevi sorunu var, gençlik sorunu var, sanatçıların sorunları var, yazarların sorunları var basının sorunları var. Bütün bunlar biraz daha demokratikleşerek radikal demokrasiyi geliştirerek bunu isteyen bütün güçleri birleştirerek bunları bir potada eriterek gerçekleştirilebilir.

HDP'nin geçmişten kurulan demokratik partilerden ve yine son seçimlerle ortaya çıkan deneyimlerden nasıl dersler çıkarması ve nelere dikkat etmesi gerekiyor?

HDP kendini yeniden yapılandırmalıdır. Bu konuda kararlı ve cesur davranmalıdır. Özeleştirisel olmalıdır. Hataları ve eksikliklerini açık yüreklilikle ortaya koymalıdır. Bu HDP'yi zayıflatmaz tam tersine güçlendirir. Yine HDP'nin kendini bazı yanlış hareketlerden arındırması gerekir örneğin bazı marjinal gruplar var kendini bunlardan arındırması gerekiyor. Ben bunları dıştalasın demiyorum. Ama sanki bunları esas alırsa sol olabilir, demokrasi gücü olabilir, Türkiye'ye demokrasi getirebilir gibi bir yanlıştan kendini arındırması gerekiyor.

HDP Türkiye toplumunda siyaset yapacaktır. Siyaset yaptığı zemini çok iyi tanıması anlaması gerekiyor. Türkiye zemininde solun değerleriyle, İslamın toplumcu değerlerini birleştirmesi gerekiyor. İslamın toplumcu değerleri ile solun toplumcu değerleri hemen hemen aynıdır. Birçok yönden benzer yanları var. Bu ortak değerleri sahiplenmesi gerekiyor. Eğer HDP bu temelde kendini bu şekilde yapılandırırsa doğru yapılandırır ve güçlü yapılandırır. O zaman Türkiye toplumunun büyük kesimiyle bütünleşmeyi sağlamış olur. İşte o zaman gerçekten Türkiye alternatif siyasetler geliştirebilir. Türkiye toplumunun büyük kesimiyle bütünleşmeyi sağlamış olur. İşte o zaman gerçekten Türkiye'de alternatif bir siyaseti geliştirebilir, onun temsilciliğini yapabilir. Türkiye toplunun çeşitli kesimlerinin arayışlarına cevap olabilir. Bunu esas almadan yeniden yapılandırmasını sakat bırakabilir. İşte bu HDP'yi Türkiye toplumunun arayışlarına cevap vermekten uzak tutabilir. En önemli husus solun toplumcu değerleri ile islamın toplumcu değerlerini birleştirmesidir. Eğer gerçekten bunu yapabilirse o zaman gerçekten alternatif bir parti haline gelebilir. Bunu esas alması gerekiyor yani yapılanmasını bu temelde gerçekleştirebilir.

O zaman Alevilerin değerlerini, kadınların, gençlerin bir bütün demokrasi değerlerini bünyesinde harmanlaması gerekiyor. O zaman yeni tipte bir parti olur demokrasi arayışlarına cevap olabilir.

HDP ile ilgili kaygıları, eleştirileri, çekinceleri olanlara çağrınız nedir?

Demokrasiden ve özgürlükten yana olan herkesin bu projede yer alması gerekiyor. Yenidir; elbette ki eksik ve hataları vardır. Onun için eksik ve hatalarını bu projenin içinde gidermeleri gerekiyor. Eğer bu tarzda yaklaşırlarsa bu proje gelişecektir. Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük sorunları da bu projeyle çözülecektir. Herkesin bu proje etrafında birleşmesi, bütünleşmesi ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Yersiz kaygılardan, endişelerden kurtulmak gerekiyor. Bu konuda bize ne düşüyorsa yerine getireceğimizi; bunu da bir görev olarak yerine getireceğimizi herkesin bilmesini istiyorum. (anf)

  • Yorumlar 23
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • temzi26 Nisan 2014 Cumartesi 10:46neden

      neden kürtler siyasi yapıyı kurmadan önce, sadece kurdara azadi milli zulme son gibi slogan icat eden türkiye solu içinden ulusal düşünceyle ayrılan kürt aydınlarını desteklemedikleri gibi, 12eylül darbesine direnen, gurublara katılıp, kürdistranın kurtuluşu, türkiyeninbağımsızlaşmasıdır diyemediler. aklım almıyor daha kürt olamadan, uygulanan asimilasyonu ortadan kaldırmadan, ne oldu da son biryıl içerisinde, çözüm süreci diye teslimiyet sürecine girdik. marjinal sola hayır diyorum ve kişisel fikrim hem beğenmiyorum hem katılmıyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • baz26 Nisan 2014 Cumartesi 11:02hani kurdistan

      bizim insanlarımız ozgür bağımsız türkiye için değil özgür bağımsız kürdistan için bu kadar bedel ödedi. kürd halkı kimsenin türk kardeşliği için bu kadar bedel ödemedi.

      Yanıtla (0) (0)
    • zanyar26 Nisan 2014 Cumartesi 11:42Türkleşmeye Hayir

      Hiç kimse kusura bakmasin ama artik iyice batmaya başladilar. Neymiş türkiyelileşmekmiş ortak vatanmiş yok misaki milliymiş. Kürd halkı bu kadar aciyi herhalde türkiyenin demokratiklşmesi için, Türkiyelileşmek için, misakı milliyi gerçekleştirmek için yaşamadı. tabandan yükselen bu kadar tepkiye rağmen inatla, bunları gözetmeden böyle bir şeye kalkışmanın sonuçları hiç iyi olmaz. Şimdiye kadar hep bu hareketi desteklemiş biri olarak kendi adıma söylüyorum hdp gözden geçirilip Kurdistani bir parti haline getirilmezse bir daha ne ben nede çevremden bir daha oy alamaz.

      Gönüllü asimilasyona hayir

      Yanıtla (0) (0)
    • selahaddin serhed26 Nisan 2014 Cumartesi 12:03reddiye....

      güya HDP kürt özgürlük hareketinin ve türkiye demokrasi güçlerinin emeği üzerine yükselecekmiş. burda elbette gariban kürtlerin ve yiğit evlatlarının canları pahasına geliştirdiği bir emek var ama öte yandan bu emekler üzerine oturmaya çalışan bir avuç kadar oldukları halde kürtlerden daha fazla sesi çıkan seçkinci türk solu var. türkiyelileşmeyi bırakın da tam 1 yıl 2 ay oldu büyük umut bağladığınız ve halkı bu yönde sevkettiğiniz çözüm sürecinde kürtler ne elde etti. sizler bilesiniz ki bu iş kürt milliyetçilerinin barajına takılacak ve kesinlikle başarıya ulaşmayacaktır. türkleşmeyeceğiz..

      Yanıtla (0) (0)
    • kurdo26 Nisan 2014 Cumartesi 12:04turkleşmeye hayır

      Neymiş türk -kurd milliyetçiliği aynıymış. buna kargalar güler. türk miilyçliği irkçi ve gericidir. kurdün ki tabiri caizse kendi kıçını kurtarma girişimidir.

      Yanıtla (0) (0)
    • azad26 Nisan 2014 Cumartesi 12:19kurdistan

      Bizden birsey beklemeyin kendi itopyaniza bizi alet edemezsiniz.

      Yanıtla (0) (0)
    • amedi26 Nisan 2014 Cumartesi 12:21kürdistani düdşünceler aşağılanıyor

      Cemil Bayık : "şurası bir gerçek; hem Türk milliyetçiği, hem Kürt milliyetçiği çeşitli eleştiriler altında saldırılar gerçekleştiriyor." diyor. yani kürdlerin bağımsızlık istemi ile faşizan egemen sistemleri aynı kefeye koyuyor. yine Zübeyir Aydar geçen gün bir röportaj da ''Bakın, Irak’ta Araplarla Kürtler yan yana, iç içe. Suriye’de Araplarla, Ermenilerle, Ezidilerle, Çerkeslerle Kürtler iç içe. İran’da Farslarla, Azerilerle iç içe. Türkiye biliyorsunuz, hepimiz iç içeyiz. Nereye sınır koyacaksın ve niye koyacaksın? diyor ve devamında güney kürdistanı küçümseyen bir derebeylik gibi görüyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • adir xuser26 Nisan 2014 Cumartesi 12:25türkiyelileşme

      hani bağımsız birleşik sosyalist kurdistan demiştiniz, şu anda kemalistlerle bir olup kurd halkına en büyük kötülüğü yapıyorsunuz.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet erdem26 Nisan 2014 Cumartesi 12:50hdp

      türk ve kürt milliyetçiliğini aynı kefeye koymak insafla ve bilimle bağdaşmaz. kürt özgürlük hareketi niye kendini türkiyenin çeşitli kesimlerine borçlu hissetsin anlayabilmiş değilim, kaldıki kürtler kendilerini kurtardımı ki türkiyeyi de kurtarsınlar? öle öle işkencelerden, eşi görülmemiş zulümlerden geçerek bugünlere(''bugünlere'' kelimesi ne ifade ediyorsa?) gelen bir hareket meselenin esasıyla ilgili kürtler adına ne kazanım sağladıki sıra türkiyeye gelsin. inkar siyaseti bile resmiyette hala devam ederken, anadilde eğitim meselesi duruyorken, (devam edecek)

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet erdem26 Nisan 2014 Cumartesi 13:01hdp

      anadilde eğitim meselesi bile ortada duruyorken enerjimizi türkiyenin 80 yıllık sorunlarına harcarsak yılların emeği boşuna gider, asimilasyon daha da hızlanır. çocuklarımız, sistemin asimilasyon çarkları içerisinde hızla kendilerine yabancılaşırken kürtleremi kaldı lbgt'lerin, transların sorunlarını çözmek. yerel seçimlerde hdp için çalışan milletvekillerimiz muş veya ağrıda çalışsalardı kesinlikle seçimleri bdp alırdı.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet erdem26 Nisan 2014 Cumartesi 13:11hdp

      kürtlerin güzel bir deyişleri vardır ''me navé daye dürüst kır, dora yé babo'', yani anamızın adını doğru söyleyebildikmi sıra baba adına gelsin? muhalefet edenleri toptancı bir anlayışla '' hdp yi boğmaya çalışıyorlar, milliyetçiler'' demek, sadece kafayı kuma gömmektir. türk solu, Müslüman demokratlar ve kürtlerin örgütleyerek kurtarmaya çalıştığı tüm kesimler kendileri örgütlenip zamanında destek vermedikleri için kürtlerden özür dilemeliler. oturup çalışsınlar, 80 yıl boyunca kürt siyasal örgütleri onlara kuyrukçuluk yaptı yeter.

      Yanıtla (0) (0)
    • salih26 Nisan 2014 Cumartesi 13:24hdp

      bdp ve hdp yi ayakta tutan cefakar kürtler bu anlamsız yorumlara aldanmasın bu yorumların sahipleri zaten bu harekete oy vermeyenlerdir, bunlar kafaları bulandırmak için her türlü yolu deneyeceklerdir yerel seçimler öncesinde yaptıkları gibi, nafile çabalarının sonucu ortada, önümüzdeki genel seçimlerde şurdan burdan tolayacakları piyonları ortaya sürecekler dikkatli olmak lazım.

      Yanıtla (0) (0)
    • İBRAHİM DOĞAN26 Nisan 2014 Cumartesi 13:24YAZIK

      Editörün Notu: Değerli yorumcumuz,
      Büyük harflerle yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • memet aydın26 Nisan 2014 Cumartesi 14:01hayır

      Her kese ve herşeye rağmen Yaşasın bagımsız KURDISTAN.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmet erdem26 Nisan 2014 Cumartesi 15:18salih'e

      Bıra Salih, ister inan ister inanma, bu sitemleri edenler, ellrininden gelen her türlüğü desteği ve oylarını veren kesimledir, bundan sonra da aynı destek devam edecektir, ancak el insaf, Wallahi insanın gücüne gidiyor30 yıl önce tkp-igd bugünde hdp, édi bese.

      Yanıtla (0) (0)
    • remzi26 Nisan 2014 Cumartesi 19:43ahmet kardeşe

      suçlama hemen hazir. bunlar desteklemeyenler diye.76da halkçı ecevit dedik asimilasyon için yibo lar yetmez dedi.köykent projesiyle mezra ve köyleri birleştirip işi topran götürmeye ,çalışti.ben o günleri yaşayan biriyim .salih arkadaş belki iyi niyetli düşünüyor. karşısındakilbgt atrıklarına fazla güven bence hata. yaşasın milli özgüt kürdistan.

      Yanıtla (0) (0)
    • AHMET DENİZ26 Nisan 2014 Cumartesi 19:59HELAL ETMİYORUM!

      Editörün Notu: Değerli yorumcumuz,
      Büyük harflerle yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • kurdish man26 Nisan 2014 Cumartesi 22:22ew çiye ?

      bağımsız kürdistan deyincede siz türk milliyetçileri ile birlikte aynı tepkiyi veriyorsunuz.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi26 Nisan 2014 Cumartesi 22:55İnadınıza milliciyiz !

      Sizlere gerek yok. Çünkü türkler bir asırdır, Kurdistan-ı türk-iyelileştirmeye we Kurdleri de türk-leştirme uğruna hareket ederek Kürdler bu yeryüzünün en acı mezalimliklerine maruz bırakıldıkları halde yinede Kurd/Kurdistanileşme taleblerinden feraqad edmediler.

      Yanıtla (0) (0)
    • kurdo27 Nisan 2014 Pazar 00:40Welatparêzligimizî de mî kurban?

      Simdiye kadar welatparêz olmak övünüyorduk ve sayin Bayik da her konusmasinda bizlere selamlarini iletiyordu. Erdoganin riyakar ve icinde bin bir osmanli oyunu bulunduran "cözüm sürecinde" mî fasist türk milliyetcileri ile kürt welatparêzcilerini bir yapiyorsunuz?

      Yanıtla (0) (0)
    • şerif şervan27 Nisan 2014 Pazar 16:53"ilkel milliyetçilik" 1

      ne demek "ilkel milliyetçilik" dünyadaki milletlerin en az 300 ü devlet olan milletler ilkel milliyetçimidirler? üstünde yaşadığımız kuzey kurdistan coğrafyasanı işgal eden, her yıl türk gününü kutlayan, dünyanın her yerindeki tek türke bile sahip çıkan türkiye devleti ilkelmidir? günümüz dünyasının yakın zamanında yeni devlet olan kosova, güney sudan ve diğerleri ilkelmidir?

      Yanıtla (0) (0)
    • şerif şervan27 Nisan 2014 Pazar 17:03"ilkel milliyetçilik" 2

      ve başta türkiyenin de devlet olması için desteklediği filistinliler ilkel milliyetçimidirler? şu anda güney kurdistanda federal olan ve diğer 3 parça da ise henüz statüleri olmayan ve gerçek sayıları da kesin bilinmeyen (çünkü kimse saymamışki bilinsin) kimine göre 30 kimine göre 40, bana görede en az 100 milyon nüfusu olup ta henüz bağımsız devletleri olmadığı halde, bunca talan, katliam ve dili, kültürü talan edildiği halde bu mukaddes kürd milleti devlet olmak istiyorsa "ilkel milliyetçi" mi oluyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • şerif şervan27 Nisan 2014 Pazar 17:13ilkel milliyetçilik 3

      türkiye devleti tür olmayıp ta dünyanın dört bir tarafında yaşayan milletlere kendi kültürünü ihraç eder, türk dilini öğretir.her yıl türk olimpiyatları düzenler vs.ben ve ailem bdp ve öncesindeki partilerin seçmeniyiz ve ektif siyasetinde içindeyiz.ancak hiç kimse vaz geçilmez değildir. bunu sadece sayın öcalan için demiyorum. barzani, öcalan, talabani, nuşerewan mıstefa tüm kürd liderleri kim olursa olsun. kurdistani olmayan hiç bir kimseyi ve partiyi, oluşumu kabul etmiyoruz.yaşasın ilkel milliyetçiler. HER BİJİ KURD U KURDİSTAN

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89