• BIST 9486.56
  • Altın 4175.093
  • Dolar 39.1971
  • Euro 44.6439
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 32 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 29 °C
  • Berlin 18 °C

Can Dündar'dan Erdoğan'a sert yanıt!

Can Dündar'dan Erdoğan'a sert yanıt!
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti İstanbul İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada medya mensupları için söylediği "tasma" sözcüğü tepki çekmeye devam ediyor.

Milliyet yazarı Can Dündar, köşesinde "tasma" sözcüğünü eleştirirken, rehinenin rehin alana, kurbanın avcıya, mahkumun celladına âşık olma hali olarak tanımlanacak "Stockholm Sendromu" kavramından yararlandı. İşte o yazı...

Celladına âşık olmak

Stockholm’de 23 Ağustos 1973 günü bir soygun oldu. 

Soyguncu, bir bankayı silahla bastı içerdekileri rehin aldı. 

Polis hemen binayı kuşattı.

Buraya kadar her şey “normal”di. 

Ancak kuşatma 5 güne uzayıp polis de korsan da taviz vermeyince rehinelerde huzursuzluk başgösterdi. 

Halk, soyguncuyu sevmeye, polise tepki vermeye başladı. 

Sonunda kriz, polis baskınıyla çözüldü ama yaşananlar, psikolojiye bir terim kazandırdı: 

Stockholm Sendromu.” 

Yani rehinenin rehin alana, kurbanın avcıya, mahkzmun celladına âşık olma hali... 

* * * 

Dün bir kısım muhabir ve köşe yazarının, Ak Parti İstanbul Kongresi’nde konuşan Başbakan’la ilgili yazdıklarını okuyunca Stockholm Sendromu’na yakalandıklarını düşündüm. 

Tek sesli-tek şefli gösteride Erdoğan her zamanki agresif üslubuyla köşe yazarlarını fırçalarken dedi ki: 

“Daha düne kadar üniformalılar sizi arayıp yazdıklarınızdan dolayı azarlıyordu. Karşılarında hazırola geçip aldığınız emir doğrultusunda yazı yazıyordunuz. Sizi tasmalarınızdan biz kurtardık.” 

Bu ağır itham karşısında ne beklersiniz? 

Köpek” iması ile işaret edilenlerin, meslek onuru bir kenara, hiç değilse kişisel itibar uğruna Başbakan’ı dava etmesini, en azından iki satır yazıyla itiraz etmesini değil mi? 

Ne gezer! 

Belki muhtemel bir adli soruşturmadan kurtulmaya hayrı olacağını umarak, belki de “Madem kaçış yok” diye zevk almaya çalışarak, yeni model tasmalar için Başbakan’a doğru boyun uzattıklarını gördük. 

Utandık. 

* * * 

Biz, dün askerce tasmalananlardan değildik; bugün de Başbakan’ın tasmaladıklarından olmayacağız. 

Ak tasmalı gazeteciler” kadar, dışardan yularlı politikacılara, hocalara, paşalara da karşı duracağız. 

Başbakan’ın, sadakat ayinlerinde alkışlandıkça coşan egosuna alkış tutmayacağız. 

Uludere’yi unutturmak, “cambaza bak”tırmak için ortaya attığı kürtaj tartışmasına dalmayacağız. 

AK Partili kadınlar, Başbakan’ın tarihin yayılmacı despotlarından kopya çektiği “Bolca doğurun” emrini ve “Bedeninize ne yapacağınıza ben karar veririm” tavrını yine Stockholm Sendromu gereği destekleyebilir. 

Biz, hükümeti yatak odalarımıza sokmayacağız. 

Fikrini beğenmediği genç kızı, “Çok mu kürtaj yaptırdın” diye sorgulayan Ankara Belediye Başkanı’nı sevenler olabilir. 

Biz bu çirkin maçoluğa karşı duracağız. 

* * * 

Hafta sonu Diyarbakır’daydım. 

Başbakan’ın bahsettiği o “ölüleri seven insanlar”ı gördüm. 

Erdoğan’ın bir özrü esirgediği, sorumlularını ısrarla gizlediği katliamda yakınlarını kaybetmişlerdi; evet, onlar da en az şehit aileleri kadar ölülerini seviyor, vur emri verenlerden, katliamı örtbas edenlerden hesap soruyorlardı. 

Keşke siz de onları biraz sevebilseydiniz Sayın Başbakan! 

Belki o zaman hiç değilse Hüseyin Çelik kadar empati yapabilir, bu katliamı kürtaja benzetmezdiniz. 

Başkan olacağım diye milliyetçi oylara göz kırparken bölgeyi tamamen kaybetmezdiniz. 

Medyaya haki tasmalar yerine ak tasmalar dağıtmaz, tasmasız bir ülke dilerdiniz. 

Tarihte pohpohlarla vicdanı köreltilmiş liderlerin sonunu bilir, alkışlar yerine vicdanınıza kulak verir, insaf ederdiniz.

  • Yorumlar 13
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • ysf trh29 Mayıs 2012 Salı 11:33helal sana

      ak medyanın boynunda tasma olmasaydı uludereyı haber yapabılmek ıcın 16 saat bekleyemezdi..

      Yanıtla (0) (0)
    • kendal29 Mayıs 2012 Salı 11:35teşekkür

      vicdanımızda yankısını ömrümüzce bulacak bir yazı.
      can dündar ı kutlarız.

      Yanıtla (0) (0)
    • tasmanı29 Mayıs 2012 Salı 13:05akp çıkardı

      sayın can dündar çok alınmış. akp tasmaları çıkarmışki böle her istediğini rahatça söylüyor . kendisini 28 şubatta da bilirdik. kimlerden hangi generallerden emir aldığını. şimdi iplerinden kurtulmuşcasına rahatça yazabiliyor. doğrusu da bu zaten.

      Yanıtla (0) (0)
    • Nami29 Mayıs 2012 Salı 14:10Neden?

      Asıl dindarlaraın böyle olması gerekmez mi? Neden 'dindarlar'dan 'camia'dan ve 'nurçû'lardan böyle cesaretliler çıkmıyor. Yazık medar-i iftiharimiz olan hasletler bizim çarşımızda revaç görmedi başkalarının eline geçti!

      Yanıtla (0) (0)
    • sevgili29 Mayıs 2012 Salı 15:54uzun

      sevgili uzun . chpli olabilirsin. can dündarı savunmayı kendine görev edinmiş olabilirsin. bak ben insanları geçmişleriyle birlikte değerlendiririm. can dündarın 28 şubatta asker yanlısı konumunu eleştiriyor ve bugün artık askerin gözüne sözüne bakmadan yorum yazmasının doğru olduğunu söylüyorum. olay bundan ibaret. abartmanın bir anlamı yok.

      Yanıtla (0) (0)
    • Uzun Mehmet29 Mayıs 2012 Salı 15:22tasmacı

      Hey Arkadaş sana diyorum (tasmanı) senin gibi insanlar düşündüklerini söyleyemeyecekleri kadar acizdirler . Can dündar'ın yazısını idrak edemeyecek kadar dünyada hem at gözlüğü ile yaşıyorsun

      Yanıtla (0) (0)
    • sinan29 Mayıs 2012 Salı 15:22aynı üslup

      başbakanın gazetecileri köpeğe benzediğini eleştirirken ak partili insanlarıda ak tasmalılar diyerek aynı hataya düşen can bey

      Yanıtla (0) (0)
    • Abdullah Saydın29 Mayıs 2012 Salı 18:53Son övgücü

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; büyük harflerle yazılan, hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • Abdullah Saydın29 Mayıs 2012 Salı 18:54düzeltme

      lütfen mümkünse yazılarımı düzeltmeyın hataları ile birlikte yazılsın.

      Yanıtla (0) (0)
    • Abdullah Saydin29 Mayıs 2012 Salı 20:16yorum

      Fatih çekirgenın aleme ibretlık yükselışını ve her satın alınan yerden bir diğerine karşı nasıl gazetecilik yaptığını lisani münasiple yazmaya çalıştım küfürde yok hakarette yok zatın gazetecilik geçmişi ve yükselişte izlediği seyir.Sizin neden işinize gelmedi bilmiyorum.Çekirgenın hassasiyeti devletın hassasiyeti el an zülümkarların hassasiyetlerını gözeterek yazarsak hç yazmmamız gerekecek. Oto sansür beklemeyin sansürde ise sınırsız yetkiniz buy

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi29 Mayıs 2012 Salı 21:59wicdanlı bir can'sın

      Biz ölülerimizi sewmek için Qatillerinden izin almaq qadar köleleşmedik

      Yanıtla (0) (0)
    • Osman Kurd30 Mayıs 2012 Çarşamba 09:57Adama ne sayin diyorsun

      Değerli yorumcumuz, her görüşe eşit mesafede durmakla birlikte; büyük harflerle yazılan, hakaret, küfür, aşağılama vb. içeren, toplumsal hassasiyetleri zedeleyici nitelikteki yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • ziya taş31 Mayıs 2012 Perşembe 17:04cesaret ister

      her kesin bu döndemde aman bana dokunmasın işmi kaybıetmeyim
      dedigi bu dönemde sayın can dundar gerçekten de cesaret istiyen çıkışlar yapıyor para mevki makam şöhret gelir geçer fakat söz uçar yazı kalır yarın çocuklarına turkiye gençligine temiz bir miras bırakır

      Yanıtla (0) (0)
Diğer Haberler
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89