Dipten Gelen Dalga yada Kerkük Düşerken!
Güney Kürdistan ile Irak Merkezi Hükümeti arasında başta Kerkük olmak üzere tartışmalı bölgeler ile ilgili anlaşmazlık ve derin stratejiler adeta 'dipten gelen dalgalar' gibi devam ediyor.
Başta Kürtler olmak üzere, bölge ile ilgili hesap içerisinde olan bütün güçlerin gözü kulağı Hewler ve Bağdat'tan gelen açıklamalara odaklanmış durumda. Her gün yeni bir strateji yeni bir haber basına yansıyor. Yapılan anlaşma ya da anlaşmazlıkların hiçbirinin bir saat sonrasına dair bağlayıcılığı garanti değil. Her açıklamanın sonrasında ya karşı açıklama ya da tekzip geliyor. Hewler ve Bağdat karşılıklı 'gemileri yakmış' teyakkuz halindeler.
El Iraqiye Listesi ele geçirdiği Irak Ordusunun 'Acil ve Gizli' belgesini açıkladı
Günlerdir devam eden karşılıklı sert demeç ve hamlelerden sonra, en son dün El Iraqiye Listesi; "Irak Kara Kuvvetleri Komutanı Elî Xeydan tarafından Dicle Operasyon Komutanlığına “Acil ve Gizli” başlığı ile gönderilen bir belgenin ellerine geçtiği ve bu belgedeki bazı maddelerin Kürdistan Bölgesine savaş ilanı anlamına geldiğini" açıkladı.
El Iraqiye Listesi sözcüsü Meysun Demlûcî, Xendan sitesine yaptığı açıklamada; "Ellerine Irak ordusu tarafından Dicle Operasyon Komutanlığına gönderilen bir belgenin geçtiğini belirterek belgede; “Askeri birliklere bağlı tüm birimlerin bu belge ellerine geçtiği andan itibaren teyakkuz haline geçmelidirler” yazılı olduğunu söyledi.
Demlucî açıklamasının devamında Kürdistan Bölgesine savaş ilanını da içeren birçok maddenin var olduğunun altını çizerek; “Bu maddelerden biri de Kürdistan Bölgesinden tartışmalı bölgelere gelen yolların kapatılarak, peşmerge güçlerinin bu bölgelere girişini engellemek olduğudur” dedi.
Kürdistan Devlet Başkanı Mesut Barzani: Biz Allah’tan başka hiç kimsenin önünde diz çökmeyiz!
Bu haberin yankıları devam ederken Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani, Zeman gazetesine verdiği demeçte Kürdistan Bölgesinin Irak anayasasına bağlı olduğunu belirterek; “Kürtler Irak’ın başlıca ortağıdır ve bu anayasada da adil bir şekilde yer almaktadır. Irak başbakanı Maliki anayasaya bağlı kalmalı ve sınırlarını aşmamalıdır” dedi.
Dicle Operasyon Komutanlığı ile ilgili de konuşan Barzani; “Irak anayasasına aykırı olan bu güç derhal lağv edilmelidir. Bu güç diktatörlüğü Irak’a geri getirmek için kurulmuştur. Maliki, kendisinin önünde boyun eğilmesini istediği bir politika izliyor ve bu politika ile de Kürdistan Bölgesini dize getireceğini sanıyor. Ancak biz Allah’tan başka hiç kimsenin önünde diz çökmeyiz” ifadesini kullandı.
Irak ordusunun tartışmalı bölgelere konuşlandırılması ile ilgili de konuşan Barzani; “Maliki, kendi danışmanlarını Irak ordusunun ağır silahlarla tartışmalı bölgelere konuşlandırılması için teşvik ediyor. Bu şekilde Kürtleri anayasal hakları olan Irak anayasasının 140. maddesinden vazgeçirmek istiyor” dedi.
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani El Arabiye televizyonuna konuştu: Maliki Yetkilerini Aştı
Cumhurbaşkanı Talabani, Irak başbakanı Maliki’nin yetkilerini aştığını belirterek; “Bu durumu Cumhurbaşkanının rızası ile gerçekleştirdiği açıklanıyor, ancak Cumhurbaşkanı bu durumdan razı değil” dedi.
Irak Başbakanı Maliki’nin, polisin yapması gereken görevleri Irak Genelkurmay Başkanı olarak orduya yaptırmak gibi bir yetkisinin olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Talabani, böylesi bir adımın Maliki’nin yetkilerini aştığı anlamına geldiğini kaydetti.
Irak Kara Kuvvetleri komutanı Emîd Xêdan’ın polis, asayiş ve ordu güçlerinin Dicle Operasyon Komutanlığı bünyesine dahil edilmesi yönündeki kararının da yasadışı olduğuna dikkat çeken Celal Talabani; “Irak Başbakanı Maliki savaş ilan etmek istemiyor ve bunu yapacak durumda da değil. Ancak bu adım Kürtlerin reaksiyon göstermesine neden olacak ve her türlü olayda taraflar karşı karşıya gelecektir. Biz böyle bir şey istemiyoruz” dedi.
Irak Başbakanı Nuri Maliki’den güvenoyunun alınmasına karşı olduğunu yineleyen Talabani, Irak başbakanını aday göstermenin cumhurbaşkanının görevi olmadığını ifade etti.
Irak’ın silahlanmasına karşı Kürtlerin endişeleri ile ilgili de konuşan Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani; “Biz güçlü bir Irak istiyoruz. Irak hükümetinin imzaladığı silah anlaşmalarından dolayı endişe duymuyoruz, ancak Kürdistan hükümeti alınan silahların ne şekilde kullanılacağına dair garanti istiyor” dedi.
Irak Hükümet Sözcüsü Eli Debax, silah alımında yolsuzluk yaptığı iddiası ile görevinden uzaklaştırıldığı iddia ediliyor
Dengê Azad haber sitesinin Irak basınına dayandırdığı habere göre Irak Hükümet Sözcüsü Eli Debax’ın görevinden uzaklaştırıldığı kaydedildi.
Siyasi kaynaklara göre Debax’ın görevinden uzaklaştırılmasının Rusya ile imzalanan silah anlaşmasında yolsuzluk yapılmasının başlıca neden olduğu ifade ediliyor.
Sadr Grubu: Maliki'nin Oğlu Yolsuzluk listesinde
Peyaner haber sitesi parlamenter Muhammed Reza’ya dayandırdığı haberde, Rusya ile yapılan silah anlaşmasında yolsuzluk yapanlar arasında Irak Başkanı Nuri Maliki’nin oğlu Ahmet’in de olduğunu belirtiyor!
Parlamenter Muhammed Reza yapmış olduğu açıklamada “Ahmed Nuri Maliki (Başbakan Maliki'nin oğlu), Ali Debağ (Hükümet sözcüsü), İzzettin Şabenderi (parlamenter) ve bazı devlet yöneticileri silah alımında yolsuzluğa karışmışlar.”
Muhammed Reza, “yolsuzluk devletin tüm kurumlarına yayılmış, Başbakanlık ofisi de yolsuzluğa dahil. Bu kabul edilir bu durum değil sonuç olarak kullanılan babalarının serveti değil, bu halkın zenginliği” dedi.
Peşmerge Bakanlığı Danışmanı Enwer Hacî Osman: Xaneqîn’den Xabûr’a kadar teyakkuz halindeyiz
Kürdistan Bölge Hükümeti Peşmerge Bakanlığı Danışmanı Enwer Hacî Osman Xendan sitesine yaptığı açıklamada; "Kürdistan Bölgesi heyetinin Bağdat’a yaptığı ziyaretin ardından Kürdistan Bölgesi ve Irak arasındaki sınırlardaki sorunlar halen devam ediyor. Var olan durumda hiçbir değişiklik yok. Peşmerge güçleri Xaneqîn’den Xabûr’a kadar teyakkuz halindedir. Peşmerge güçlerinin elinde her türlü ağır silahlar mevcuttur ve Irak ordusunda da savaş helikopterleri ve uçakları var. Ayrıca Irak ordusuna ait casus uçaklarda tartışmalı bölgelerde uçuş halindeler” dedi.
Irak ordusunun sorunların başlamasından itibaren ağır silahlar ve tankların da bulunduğu 9. orduyu Kürdistan Bölgesi sınırlarına konuşlandırdığını kaydeden Osman, "Irak ordusuna bağlı diğer güçlerin daha sonra bölgeye gönderildiğini" ifade etti.
'Peşmerge'nin Elinde her türlü ağır silah mevcuttur’
Peşmerge güçlerinin gizli bir şekilde silah satın aldığı iddialarını yalanlayan Peşmerge Bakanlığı Danışmanı; “Hiçbir şekilde silah satın almadık. Çünkü Irak hükümeti ile olan sorunlarımızdan biri de Irak ordusuna alınan silahlardan Kürdistan Bölgesine düşen payın verilmemesinden kaynaklanıyor” diye konuştu.
Peşmerge güçlerinin elinde bulunan silahların tümünün Baas rejiminden el konulan silahlar olduğunun altını çizen Enwer Hacî Osman; “Elimizde her türlü ağır silah mevcuttur” dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.