• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 25 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 9 °C

Arınç’ın amacı Kürtleri kanatmak!

Arınç’ın amacı Kürtleri kanatmak!
Anton Pelinka, politikanın sadece siyasi partiler ve parlamentolar, savaş veya barış olmadığını –politikanın her şey olduğunu vurgulamıştır. Her şey politikadır!

Ne var ki, bu her zaman böyle görülmez. Her şeyin politikanın ürünü olduğunu düşünmez herkes. Fakat dile bakıldığında, ‘söylem’ üzerine düşünüldüğünde dildeki iktidar yapılarından siyasi yapıyı anlamak zor değildir.

Sadece dile bakarak kimin güçlü olduğunu, kimin olmadığını ve hatta kimin kadın, kimin erkek olduğunu anlarız. Dil, siyaseti değiştirecek kadar güçlüdür ve aynı zamanda siyasetten etkilenecek kadar da güçsüzdür. Burada bir dilin varyantlarından söz etmiyorum. Sadece dilin kendisinin bir güç olarak neler yapabileceğini vurgulamak istiyorum.

Mitoloji ve ideoloji bazı düşünürlere göre aynı şeydir: Dominant olan bir güç kendisini inançları ve değer yargılarıyla meşrulaştırır –hatta inanç ve değer yargılarını evrenselleştirir. Bu tür düşüncelere nasıl meydan okunmalıdır? Çünkü bu düşünceler sistematik bir mantık dahilinde sosyal bir gerçeklik inşa etme çabası içerisindedir. Sanki ortada hiçbir sorun yokmuş gibi davranıp temel çelişkileri maskelerler. Terry Eagleton, bunlara ‘ideoloji’; Roland Barthes ise ‘mitoloji’ demektedir. Bu bağlamda siyasi figürlerin söyledikleri önemlidir, çünkü belirli ideolojik önkabullerle yüklenmiş ifadelerle söylemler normalize edilir.

Kürtleri göz önünde bulunduracak olursak, insanlar şunları düşünmeye zorlanmaktadır: "Evet aslında haklılar, gerçekten de Kürtçe kimya, fizik, matematik derslerini nasıl vereceğiz?“ Bu durumun inşa edilmek istenen bir gerçeklik ya da tamamen mitoloji olduğunu, yapılan dilbilim ve sosyodilbilim çalışmalarından biliyoruz. Her dil her disiplinin/bilimin dili olabilir- bunun önünde politik engeller dışında hiçbir engel olmadığını vurgulamak istiyorum.

Bu bağlamda mitolojiler de göstergebilimin (semiology) bir parçasıdırlar. Mutlaka gösteren, gösterilen ve gösterge vardır. Barthes’a göre mitolojiler meta-dil yani ikinci bir dil yaratır. Örneğin, Mc Donalds’ın sarı ‘M’ işareti dünyanın her yerinde aynıdır. Görür görmez biliriz o işaretin bulunduğu yerde ne anlama geldiğini. Kimse bize kaç çeşit hamburger satıldığını anlatmak zorunda değildir. Sarı M işareti tek başına her şeyi anlatır: Bu harf arka planda Mc Donalds endüstrisinin Amerikanizmi, kapitalizmi ve sömürgeciliği simgelediğine dair iyi bir göstergedir. Biz sadece M görürüz ama bahsedilenlerin hepsi M’nin arka planında yer alır.

Bu noktada dil ile ilgili yanlış fikirler, daha doğrusu ideoloji yüklü niteleme sıfatları ortaya atılırken bu yapılmaktadır. Bülent Arınç, ‘Kürtçe medeniyet dili değildir’ derken, Medeniyetin ilk harfi M ile çok şey anlatmıştır. Bu ifadeyle Arınç, Kürtlere bir gösterge sunmuştur. Aslında, medeni-olmayan kelime çifti ‘Kürt Dili’ için kullanılmamıştır. Gösterdiği şey sudur: Kürtler medeniyetsizlerdir ve dilleri de dolayısıyla medeniyet dili değildir.

Kürt aydınları medeniyet tartışmasına girmek ve Kürtçe’nin kadimliğinden ve işlevselliğinden bahsetmek yerine şu sonuçları düşünmelidir:

1. Kürtçe’nin Hint-Avrupa dil ailesinden geldiğini her seferinde vurgulayıp, tarihselliğinin olduğunu anlatmaya çalışma çabasından vazgeçip metinlerin/söylemlerin ötesinde nelerin olduğuna eleştirel gözle bakılmalıdır. Arınç ve şürekası, Kürt dilinin kökenini ve tarihsel gelişimini iyi bilir, çünkü bu gelişmeye daima ket vurmak isteyen bir ideolojinin şimdiki uygulayıcısıdırlar. Kürt dilinin ve bunun asıl itki gücü olan Kürt ulusunun ilerlediğini gördükleri için bu tür söylemlerle müdahale ediyorlar. Onların asıl tedirginlikleri Kürtçe’nin de en az Türkçe kadar her şeye ‘yetecek’ durumda olması ve diğer diller gibi kusursuz bir dil olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalmalarıdır. Bu kadar kitap yasak ise, bu kadar akademisyen, düşünür, yazar ve aydın Türk cezaevlerinde ise, Kürtçe’nin nasıl bir dil olduğu tartışması değildir bu tartışma... Asıl korku Kürt diliyle her şeyin yapılabileceği ve Kürt milletinin kendine yetebilecek kadar her şeye sahip olmasıdır.

2. Kürtçe’nin önünde siyasi engeller dışında hiçbir engelin olmadığını her kes bilmelidir. Dilbilimsel açıdan Kürtçe’nin hiçbir engeli, kusuru veya eksiği yoktur. Başlı başına her şeyin dili olacak kadar –eğer bir mitoloji yaratılmak isteniyorsa da- ‘yeterli’ ve ‘kusursuz’dur. Hatta bizim dilimiz olduğu için, bize ait olduğu için, bizden olduğu için, bizim için bütün diller arasında en değerli olanıdır.

3. Mitolojiler herkesi kolaylıkla oyuna getirecek kadar gerçekçidir. Öyle ki bize her yüzyılda çok şey öğretebilmişlerdir. Bülent Arınç’ın ‘Kürtçe medeniyet dili değildir’ konuşmasından sonra ilk tepki, Kürtçe roman yazılıyor, makale yazılıyor vb. şeylerdi. Bu durum kendi içinde tutarlı görünmesine rağmen Bülent Arınç’ın konuştuğu bağlamda bir şey ifade etmemektedir. Çünkü Arınç ve temsil ettiği mitolojik/ideolojik söylem bu durumu iyi bilmektedir; zaten durumun farkında olmasa bugün Kürt milleti üzerinde bu kadar baskı olmazdı. Burada ‘medeni-olmayan dil’ söylemi ile yapılmak istenen inşa edilmiş sosyal bir gerçekliğin manifestosunu uygulamaya koymaktır. Olaylar tarihsellikten uzaklaştırılıp doğallaştırılmıştır. Kürt milletinin Türk devleti nezdinde önemsizliği ortaya çıkmıştır. Barthes’ın deyimiyle, Kürtler ‘haemorrhage’ olmuştur: Kürtler yine kanatılmış, kan kaybına uğratılmıştır. Bu tür söylemlerin tek bir amacı vardır: Kürtleri kanatmak!

BİRGÜL YILMAZ
Birgül Yılmaz, Queen Mary Londra Üniversitesi’nde lisansını Dilbilim ve İngiliz Edebiyatı alanlarında yapar. Yüksek Lisansını King’s College Londra Üniversitesi’nde tamamlar. ‘Kürt Dili ve Kimlik Yapılanması‘ ile ilgili doktora tezine SOAS Üniversitesi’nde Dilbilim bölümünde devam ettirmektedir. (Özgür Politika)

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89