Diyarbakır milletvekili (BDP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi Altan Tan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Zerdüştlük ve Êzidilik'le ilgili sözleri için, "Söylediğini bilmez bir durumda" dedi.
Elazığ'da cumartesi günü (20 Ekim) yaptığı konuşmada, DTK İnanç Komisyonu tarafından düzenlenen Uluslararası Êzîdî Konferansı'na atıfta bulunarak, "Bu teröristlerin yeri bellidir. Bunlar Zerdüşt. Bunlar Yezidilikten bahsediyorlar. Bu tür ayinleri yapıyorlar" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan'a sert bir yanıt veren Tan, "Söylediğini bilmez bir durumda... Daha önceki konuşmalarına tüy dikmiştir" dedi.
Kürt siyasal talepleri gündeme geldiğinde Başbakan Erdoğan'ın din üzerinden kendilerine saldırmaya başladığını söyleyen Tan, bu söylemin barışı sabote ettiğini belirterek, "Tam bir bakkal hesabı içerisinde; 'ben din mezhep inanç üzerinden polemik yaparsam, işte Çankırı'daki, Rize'deki, Yozgat'taki, Kütahya'daki seçmenlerimden oy alırım. Bir iki puan da oy Kürtlerden kaybedeyim. Bundan da bana bir zarar gelmez' diyor. Ama topyekûn bütün bir ülkeyi parçaladığını, kardeşliğe dinamit koyduğunu, aradaki makası her gün daha da açtığının farkında değil. Biz de buradan kendisine sesleniyoruz. Türkiye'nin iki yılı kaldı. Bu iki yıl zarfında Ortadoğu'daki birçok hareket bir yöne doğru gidecek, bir şekle bürünecek. Kürt sorunu da ya Türkiye'nin bütünlüğü içerisinde, Kürt-Türk kardeşliği çerçevesinde, dostça, kardeşçe, eşit bir ortaklıkla çözüme doğru gidecek veya yollar ayrışacak" dedi.
"Talepler dikkate alınmayacaksa, o zaman müzakereleri niye yapıyorsunuz?"
Türkiye cezaevlerinde PKK ve PAJK'lı mahpuslar tarafından 41 gündür sürdürülen süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine de değinen Tan, "Bugün cezaevlerinde yüzlerce arkadaşımız, kardeşimiz açlık grevindedir. Ve bunlar neredeyse ölüm sınırında. Bu insanlardan eğer ümit kestiyse, eğer ölüme terk ettiyse, Allah göstermesin böyle bir sonuçla meydana gelecekleri hesaplayamıyor demek. Bu kadar gözü kara. Bir yandan diyalog ve müzakereden bahsediyor" dedi.
Erdoğan'ın "Gerekirse MİT müsteşarımı İmralı'ya gönderirim. Oslo'yu tekrar başlatırım" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Tan, Erdoğan'ın diğer yandan da "Kürt halkına resmen küfür ettiğini" söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun "Kürtçe anadille eğitim istemek şeytana uymaktır" şeklindeki sözlerinin, Başbakan Erdoğan'ın daha önce "Anadilde eğitim ülkeyi böler" yönündeki açıklamasından cesaret alınarak sarf edildiğini belirten Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani imam öyle yaptıysa cemaat de şöyle yapar. Onun için biz ısrarla şunu diyoruz. Eğer çözüm diyorsanız, diyalog diyorsanız... eğer Kürtçe anadilde eğitim olmayacaksa, bölgesel yönetimler olmayacaksa, cezaevlerinde ölümle karşı karşıya olan kardeşlerimizin talepleri dikkate alınmayacaksa, o zaman müzakereleri niye yapıyorsunuz? Ne çıkacak bu müzakerelerden? Kürtlerin talepleri kabul edilmez ise Türkiye'deki bu yara daha da derinleşir. Ortadoğu'daki bu kaos daha da artar. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olayım derken elindeki başbakanlık da gider."
"Meclis'ten geçecek her konuda muhatap biziz"
Erdoğan'ın BDP için kullandığı "terör örgütünün maşası" sözlerine de değinen Tan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bırakalım bu maşa meselesini, BDP Eş Genel Başkanları son kongrede demokratikleşmeyle ilgili, yeni anayasayla ilgili, seçim barajının düşürülmesinden tutun Kürtçe anadilde eğitime kadar, Türkiye'nin yeni bölgesel yönetimine kadar ne varsa, 'Meclis'ten geçecek her konuda muhatap biziz; BDP'dir' diye ısrarla altını çizmiştir. PKK'nin kendi taleplerine ilişkin muhatap PKK'nin kendisidir; Kandil ve İmralı'dır. Çok açık ve nettir. Bunu da zaten yapıyorsunuz, İmralı ile şu ana kadar 56 görüşme yapıldığı söyleniyor. Oslo'da 11 görüşme yapıldığı söyleniyor. PKK'yi dağdan indirecek, silah bıraktıracak veya PKK'nin karşısına çıkarak ona dur diyecek güç biz değiliz."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.