• BIST 9177.7
  • Altın 4108.472
  • Dolar 39.1041
  • Euro 44.0023
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 13 °C

Zana’nın gözleri

Ahmet Altan-

Sadece bir an, tek bir an, yeminini okuyup da başını kaldırıp Meclis’e baktığında gözlerinde beliren o hakarete uğramışlığın kederi ve kendisine hakaret edenler için duyduğu küçümseme, bütün hikâyeyi anlatıyordu aslında.

Benim için Kürt meselesi Zana’ın o bir anlık bakışında gizli.

O bir Kürt.

Onu, Türklük hakkında yemin etmek zorunda bırakıyorlar.

Kimsenin bir insana bunu yapmaya hakkı yok.

Ne silah, ne savaş, ne müzakere, ne barış, Zana’nın başını yemin metninden kaldırırken gözlerinde görülen o aşağılayıcı keder değişmedikçe bu meseleyi çözemez.

Bana Aragon’un şiirini hatırlattı bakışları.

“orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm
öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde”

Acılar çekmiş, haksızlıklara uğramış, bugün yeniden geldiği o Meclis’ten daha önce polislerle çıkartılmış, hapislere konmuş bir kadın, yirmi yıl sonra yenilmeden, zaferle o Meclis’e dönüyor ama yüzünde bir sevinç yok.

Beni bütün yaşadığımız acılar içinde Zana’ın o bir anlık bakışı kadar sarsan çok az sahne olmuştur.

Gencecik bir kız olarak geldiği Meclis’e, çektiği onca zulümden sonra çelik iradeli bir kadın olarak döndüğünde, gözlerine “ümitsizlikleri bekleyen ölümün” bile ötesine geçmiş gibi gözüken bir keder ve küçümseme yerleşiyorsa, o kadından değil, hayattan ve ölümden değil, kendinizden, yaptıklarınızdan kuşku duymalı, utanıp, başınızı öne eğmelisiniz.

Meclis’in Zana’yı ayakta alkışlamasını isterdim.

Bunu ona borçlular aslında.

Bir put gibi durdular.

Utançlarından belki de.

BDP’nin Meclis’e dönmesine siyaseten çok sevindim ama o Kürtler orada öyle hissettiği sürece siyaset hiçbir şeyi çözemez.

Kürt meselesi dediğiniz meselenin siyaseti var, savaşı var, müzakeresi var ama Kürt meselesi dediğiniz şey aslında Kürt’ün içindeki öfkede ve kederde gizli, hissettiği aşağılanmışlıkta ve bunu ona hissettirenleri aşağılamasında gizli.

O duyguya ulaşmadan, o duyguyu değiştirmeden bu meseleyi çözemezsiniz.

Zana’nın gözlerine yerleşen o bir anlık bakışı görmeden, onu hissetmeden, paylaşmadan anlayamazsınız.

Barışın gelmesini, kavganın bitmesini, insanların artık ölmemesini istiyorum bu doğru, bunun için her olumlu gelişmeye seviniyorum, her olumsuz gelişmeye öfkeleniyorum ama Zana’nın başını önündeki metinden kaldırırken gözlerine yerleşen ifadeyi gördüğümde “keşke yemin etmeselerdi” diye geçirdim içimden.

Başka hiçbir nedenden dolayı değil, sadece o yemin orada durduğu ve sadece onları o yemine zorladıkları için.

Tamam, akıllıca değil bu söylediğim ve siyaseten asla kendi söylediğimi desteklemem, asla kendimi haklı bulmam ama her şey siyaset, akıl, mantık da değil, bir de Zana’nın gözleri var, oraya yerleşen o ifade var, o öfke, o keder, o çaresizlik var.

Başbakan BDP’den randevu istemiş.

Çok umut verici bir gelişme.

Ama artık Başbakan da Kürtlerin önünde biraz başını eğmeli bence, bunca zaman Kürtlere çektirilenlerden dolayı üzüldüğünü, pişman olduğunu hissettirmeli.

Kürt meselesinin siyaseti de aşan “insan” yanını bir görmeli.

Biz Kürt halkına özür borçluyuz.

Hiçbir Türk o Meclis’te yemin ederken gözlerinde Zana’nınki gibi bir ifade olmadı, kendi anadilinde, kendi ırkını yücelten bir metin okudu çünkü.

Sırf bu bile özür dilemeye yeter.

“orada bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm
öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde”

Aragon’un dediği gibi bir anlığına her şeyi unuttum ben gördüğüm ifade karşısında.

O gözler öyle baktığı sürece savaş bitmez.

Ve, barış ancak Zana o kürsüde bir gün gülümsediğinde gelir.

“Kâinat paramparça oldu bir akşam üzeri
Her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın”

Kürtlerin ve Türklerin kâinatı paramparça oldu gerçekten, bu haksızlıklardan, bu insafsızlıklardan, bu çaresizliklerden parçalandı.

Başka hiçbir yere bakmayın, sadece Zana’nın yüzüne, onun gözlerine bakın, savaş da, barış da orada saklı.

Bir gün o güldüğünde, onun güleceği bir ülke yaptığınızda, işte o zaman, şiirin şu bölümü okunur hayatımızda:

“Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer”

Geçer gerçekten, eğer Zana bir gün o kürsüde gülerse.

  • Yorumlar 6
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • suzan uzpak02 Ekim 2011 Pazar 10:13zana'nın gözlerinde kürt halkının gözleri

      ne zaman ki kardeşim olduğunu iddia eden türk komsularım gelip evet senden ve senin gibi tüm kürtlerden yaşamınızı elinizden aldığımız ve nefes almayı bile işkenceye çevirdiğimiz için sizden özür dileriz derse zananın gözleri ve kürtlerin yürekleri gülecek.aksi taktirde zananın gözlerinden korkun.korkun ki onurunu elinden almaya çalıştıgınız bir halkın kaybedecek bir seyi kalmamıstır artık.korkun ki ölümden ötesi yaşamdır onlar için.korkun ki inanç g

      Yanıtla (0) (0)
    • Helbest02 Ekim 2011 Pazar 12:00Zana

      Zana'nın gözleri, yüreğimizin derinliğindeki hislerimizin aynası. Zana'nın gözleri, kürt annelerinin ruh halinin yansıması. Zana'nın gözleri, gözlerine bakamıyorum. Kürt olduğum halde, erkek olduğum için gözlerinin içine bakamıyorum. Utanıyorum, mahçup oluyorum... Zana, asil, asaletl, ve çok onurlu. Umarım güler bir gün Zana'nın gözler.

      Yanıtla (0) (0)
    • remezan02 Ekim 2011 Pazar 14:38geç ğoce bunları

      leyla zana ahmet altanın bu övgüsüne hiç ijtiyacı yok. bugün överler yarın linç kampanyasına başlatırlar bdp ye yaptıkları gibi.. benim artık zerre kadar güvenim yok bu yandaş medya grubuna bu yazı ne bir lütüf olur ne leyla zanayı yüceltir ne de alçaltır.bu birazda bilinçli olarak yapılan reyting yazısı amacını taşıyor..eğer kendilerini böyle af ettireceklerse kür halkına yanılıyorlardır.kürt halkının çetrefelli kişlere ihtiyacı yok . o yüzden geç

      Yanıtla (0) (0)
    • ronahi03 Ekim 2011 Pazartesi 19:16“keşke yemin etmeselerdi”

      kürtleri bu kadar iyi anlayan bir türke hayret ettim.evet gerçekten bütün kürtlerin ruh hali aynen bu..kürtler inkar edildi, sömürüldü, öldürüldü, işkenceye uğradı ve susturuldu..yirmi yıl sonra yaka paça atıldığı o meclise sayın zana onca zorluğa rağmen geri dönüyorsa o meclisin gereken saygıyı göstermesi gerekirdi. hergün akp yandaş medyası meclise gelsin bdp diye bas bas bağırıyordu. evet zana meclise geldi.hiç bir şeyin değişmeyeceğini ahmet altan n

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet demirel04 Ekim 2011 Salı 09:49gözyaşı

      o yemini hepimiz biliyoruz ki barış için okundu. bütün duyguları bir kenara bırakıp gençler ölmesin diye okundu. içimiz kan ağlıyor göz yaşımız sel oldu ama barış için mucadele edilmeli. çok bedel ödendi yeter artık.

      Yanıtla (0) (0)
    • dikran04 Ekim 2011 Salı 17:36havada kuş kapsan boş

      ahmede fendi yazı güzel ama sen havada kuş kapsan gözümde bir hiç sin son aylarda kürtlere yaptığın duşmanlık çok oldu o kadar size sempatım vardı ki hep yanılmışım başka ne diyeyim

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89