• BIST 10267.09
  • Altın 2407.339
  • Dolar 32.2208
  • Euro 34.7162
  • İstanbul 9 °C
  • Diyarbakır 9 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 14 °C
  • Berlin 11 °C

YSK'nın yayımlanmayan kararları yürürlüğe girer mi?

Tarhan Erdem

1961'den 2007 yılına kadar YSK kararlarının Resmi Gazete'de yayımlanmadan yürürlüğe girmeyeceği kuralı uygulanmıştır.

Dünkü gazetelerde bir haber yayımlandı: Yüksek Seçim Kurulu (YSK), önümüzdeki seçimlerde, yurtdışı seçmenlerin randevu alarak oy verme yöntemi kaldırıldı. Önümüzdeki seçimlerde, konsolosluk seçmen listelerinde adı olanlar, o konsoloslukta veya kiralanacak yerlerde oy verebileceklermiş.

Bu karar varsa, yayımlanmadan açıklanması bir ayıp, karar var da yayımlanmıyorsa başka bir ayıptır! Beş altı yıldan beri, bazı kararlar yayımlanmadan uygulandığı için, bir kuralı teyit etmek için bu yazıyı yazıyorum.

Daha önce de yazmıştım, bir kez daha tekrarlayayım: Ben, yurtdışında yerleşmiş, orada ikamet eden, oturan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının, yerel ve milletvekili seçimlerinde oy vermelerine karşıyım. Bunu 1979’dan beri savunmaktayım, bu kanımı koruyorum, ancak bugün bu konuda yazmayacağım; gazetelerde duyurulan konsolosluklarda oy verilebilme kararıyla bir kez daha ortaya çıkan, YSK kararlarının yayımlanma zorunluluğu üzerinde düşüncelerimi okuyucularımla paylaşmak istiyorum:

YSK, 1950 yılında çıkarılan 5545 sayılı Milletvekili Seçimleri Kanunu ile, il ve ilçe seçim kurulunun karar ve işlemlerine itiraz makamı olarak kurulmuştur. O kanuna göre YSK’nın görev alanı yönetim alanından daha çok yargısaldı.

YSK ilk kez 1961’de Anayasa’ya girdi. Anayasa’ya göre, “seçimler yargı organlarının genel yönetim ve denetimin altında” yapılacaktı.

Anayasa’nın 75’inci maddesinde YSK, yetkileri yazılarak tanımlanmıştı: “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur”.

1982 Anayasası 79’uncu maddesinde aynı tanım korunmuş, sadece madde sonuna “YSK’nın kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz” cümlesi eklenmiştir.

Bu husus, 1961’de yürürlüğe konulan 298 Sayılı, “Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında” Kanunda (298 S.Kanun) 1950/5545’den farklı olarak oy pusulası ve zarfı bastırılması, il ve ilçe seçim kurullarının “teşekkülünü sağlamak” gibi yönetim görevleri de verilmiş ve bu güne kadar çıkarılan kanunlarla bu görevler çeşitlendirilmiş ve çoğaltılmıştır. 

Bu yasalarla, 1950’de, bir yargı organı olarak kurulan YSK, 1961 Anayasası ve sonradan çıkarılan kanunlarla, “yönetim ve yargı organı” haline dönüştürülmüştür. YSK’nın yönetimle ilgili görevlerinin başka organlara verilmesi gereğini burada not ederek geçeyim.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından seçilmesini düzenlemek amacıyla 2007’de çıkarılan kanunla, YSK maddesine “Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme “ hususu eklenmiştir.

298 Sayılı Kanun'daki, YSK’nın “nihai kararları ile prensip kararlarının” Resmi Gazete'de en kısa zamanda” yayımlanacağı kuralı bu güne kadar değiştirilmemiştir.

YSK’nın ilk başkanı, büyük yargıç Recai Seçkin zamanında alınan “ilke kararı” ile, itiraz veya düzenleme gereği üzerine alınan kararların Resmi Gazete'de yayımlanmadan yürürlüğe girmeyeceği kararlaştırılmıştı.

Gerçekte, karardan sonra uygulanacak görüş belirten ve kural saptayan YSK kararlarının Resmi Gazete'de yayımlanması doğaldır; 2007 seçimlerine kadar bu anlayış, “itiraz üzerine ve düzenleme içeren kararların yürürlük tarihinin Resmi Gazete'de yayımı tarihi” olarak bir kural olarak uygulanmıştır.

Bu uygulamanın gerekçesi açıktır: YSK’nın kararları, tebliğ edilmeyeceği kurul ve kişilerin de, uygulamaları zorunlu kuralları da içerir. Yurttaşların uygulayacakları bu kuralları bulup görebilecekleri bir kaynak olmalıdır ve bu kaynak yasalarımıza ve yönetmeliklere göre Resmi Gazete'dir. Yurttaşlardan, Resmi Gazete'de bulunmayan bir kuralı uygulaması beklenemez; o kuralların uygulanmasını istemek caiz değildir. Dolayısıyla YSK’nın, yurttaşların uygulayacakları kuralları belirten kararları, Resmi Gazete'de yayımlamadan yürürlüğe girmemelidir.

Belirtmeye çalıştığım kuralı, Cumhurbaşkanı Seçimiyle (CBS) ilgili kararı ve sonraki uygulamayı hatırlatarak bir kez daha anlatmaya çalışayım:

CBS Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre “Yüksek Seçim Kurulu, il seçim kurullarından gelen sonuçları birleştirerek (kamuoyuna) ilân eder”.

YSK, 15 Ağustos 2014 tarihinde, CBS sonuçlarının “tespitine” ve birleştirme tutanaklarının (Örnek 416/A, B, C, D)’de gösterildiği biçimde “tespit ve ilanına, adaylardan “Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhurbaşkanı seçildiğinin tespitine “, “adına YSK’ca tutanak (mazbata) düzenlenmesine”, “Karar örneği ve eki cetveller ile Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın mal bildirisinin” , “Karar örneği ve eki cetvellerin Resmi Gazetede yayımlanmasına” karar vermiş ancak bu karar ve ekleri Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Kurallar uygulanmadı da ne oldu? Seçilen Cumhurbaşkanı resmen ilan edilmeden Mecliste ant içti.

YSK kararının geçerliği için Resmi Gazete'de yayımlanması kuralı bir yana bırakılsa bile, CBS Kanunu’nun 20’inci maddesine göre, Cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçları, YSK tarafından kamuoyuna ilân edilmeli ve Resmi Gazete'de yayımlanmalıydı.

Bu durumu eski İzmir Milletvekili Sabri Ergül, yasaların verdiği olanak ölçüsünde zamanında, konuyu yetkili ve sorumlu organların başkanlıklarına taşımış, fakat maalesef sonuç alamamıştır. Değerli dostum Sabri Bey’in çabalarını burada saygıyla, hayranlıkla not etmek istiyorum.

Eskileri bırakalım, günümüze gelip yarınlara bakalım. İlk YSK’nın uygulaması yenilenmeli ve yürürlüğe konmalı; Resmi Gazete'de yayımlanmayan itiraz üzerine verilen veya düzenleme kuralı içeren kararların yürürlüğe girmemesi ilkesi ihya edilmelidir.

Yurtdışındaki üyelerin konsolosluklarda oy vermesi konusuyla ilgili kararın yayımlanmaması, oy verme ve sayısıyla ilgili itiraz sürecini belirsizleştireceğinden de seçim güvenliğine zarar verir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89