• BIST 10225.48
  • Altın 4307.241
  • Dolar 40.2513
  • Euro 46.7406
  • İstanbul 25 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 28 °C
  • Berlin 16 °C

Yine PKK-Hizbullah çatışması mı?

Ruşen Çakır

Dün Dicle Üniversitesi’nde Hizbullah ile PKK’ya yakın öğrenciler arasında yaşanan olaylar ister istemez başlığa çıkardığımız soruyu da beraberinde getiriyor: Yine PKK-Hizbullah çatışması mı?

Dünkü olayları ve başlıktaki soruyu ele almadan önce geçmişe hızlı bir yolculuk yapmak isterim. 1992 yılıydı, Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışıyordum. Zaten hep gergin olan Güneydoğu’dan alışılmışın dışında haberler geliyordu. Güvendiğim bazı kaynaklarımdan edindiğim bilgilerle PKK ile o güne kadar pek bilinmeyen Hizbullah arasında kıyasıya bir çatışmanın başladığını öğrendim ve bu haber gazetede “PKK-Hizbullah çatışması” başlığıyla manşet oldu. Haber kaynaklarımın tavsiyesine (bana Hizbullah’ın PKK’dan bile tehlikeli olduğu uyarısında bulunmuşlardı) uyarak habere imza atmamıştım.

21 yıl sonra, her ne kadar sonunda soru işareti olsa da, aynı başlıkta bir yazı yazmak garip bir duygu. Çünkü bu 21 yıl boyunca her iki hareketin de o kanlı dönemden fazlasıyla ders çıkarmış olduklarını gördüm ve tekrar benzer şeyler yaşamak istemediklerini kendilerinden dinledim. Ancak bölgenin iki önemli toplumsal-siyasi gücü olan PKK ile Hizbullah söz konusu olduğunda başka faktör ve aktörleri de hesaba katmak zorundasınız. Daha açık söyleyecek olursak, PKK ile Hizbullah kendi aralarındaki ilişkileri (veya ilişkisizlikleri) kendi başlarına belirleme şansına geçmişte pek sahip olmadılar ve bu durum pekâlâ bugün de geçerli olabilir.

Elzem sorular

Olayların neden çıktığı, nasıl geliştiği hakkında ayrıntıya girmeye gerek yok. Hele kimin haklı, kimin haksız olduğunu tartışmanın hiç anlamı yok. (Olayların video görüntülerini izleyip polisin hangi gruba nasıl davrandığını gördüğünüzde kafanızda bir şeyler şekilleniyor zaten.)

Ama şu soruları sormak elzem: Tam da yeni İmralı sürecinin ortasında, normal olarak çözümden yana olması gereken iki siyasi hareket neden çatışır ve gözlerin kendilerine çevrilmesine neden olur? Daha açacak olursak: Bu çatışma bir “kaza” sonucu mu çıktı yoksa taraflardan biri tarafından mı planlandı? Diğer bir deyişle iki siyasi hareketin merkezleri duruma müdahale edip gerilimi indirmeye mi yoksa tırmandırmaya mı yönelecekler? Çatışma tırmanırsa bundan kim ne kazanır, kim ne kaybeder?

Açıkçası Dicle Üniversitesi’ndeki kavganın bir “kaza” olduğunu düşünüyorum. Eğer Hizbullahçılar bu kavgayı önceden planlamışlarsa ve gerilimi tırmandırmak istiyorlarsa ki sanmıyorum- karşı tarafa da zarar verirler ancak en çok kendileri kaybeder.

Zorunlu yakınlaşma

Geçmişteki çatışma döneminden bu yana çok ama çok şey değişti. Hizbullah Kürt sorununa, PKK da İslam dinine karşı mesafeli tavırlarından uzun bir süre önce vazgeçti. Benzer bir şekilde Hizbullah Gaffar Okkan suikastından beri silahlı eylemlere yönelmedi, PKK ise silahlı mücadele devrinin kapandığını ilan edip silahsızlanma konusunda devletle görüşmeye başladı.

Sonuçta her iki hareketin ister istemez birbirlerine daha fazla yakınlaştıkları ortadadır. PKK’nın dini söylemlere başvurması, Hizbullah’ın Kürt sorununa sahip çıkmasıyla aralarındaki rekabetin farklı boyutlarda geliştiği de muhakkak. Ancak gelinen noktada, dün yaşanan olaylara rağmen, iki hareket arasında çatışma yerine diyalog ve işbirliğinin öne çıkmasını bekliyorum. Çünkü Hizbullah Kürt sorununun çözüm sürecinde devre dışı kalmak istemiyor. Devletin Öcalan’ı merkez alan, ama BDP ve PKK’yı da kapsayan bir süreci başlattığı bir ortamda Hizbullah’ın, enerjisini PKK ile çatışarak tüketme yerine masada bir şekilde kendisine yer edinme için harcamayı tercih etmesi anlaşılır bir şeydir.

Tabii burada çok ciddi bir soru/sorun var: Hizbullah eğer masada kendisine yer bulursa devletin mi yoksa PKK’nın mı yanında oturacak?

  • Yorumlar 11
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • fuat k.09 Nisan 2013 Salı 14:11,,,,,,,,,,,,,

      pkk-hizbullah çatışması dediğin şey hizbullah denilen birkaç işbirlikçinin masum insanları öldürmesidir ve bunlara malum kişiler sahip çıktı hala çıkıyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ali gundogdu09 Nisan 2013 Salı 17:00kimin eli kimin cebinde ?

      Simdi anlayamadim, hizbullah mi yoksa PKK mi isbirlikci? su anda resmi ve gayri resmi devletle, hem gorunen hem de gorunmeyenleriyle en siki fiki iliski ve isbirligi icinde olan PKK´degil mi? umarim her iki karanlik orgut yine kurt halkina kara gunler yasatmazlar.

      Yanıtla (0) (0)
    • baran yiğit09 Nisan 2013 Salı 17:52yeter artık uyanın

      güney doğuda hizbullahve pkk nın ağırlığıbastığı biliniyor bugun pkk islami düşünceye sahip olmadıkları için islami cemaatlarını sevmediklerini biliniyor.konu bundan ibaretir.ve hiçbi zaman hizbullah cemaati kimseye ne halsızlık ne zulum nede cinayet işlemiştir islamiyeti sevmeyenler tarafında hizbullaha iftira atmaktadır.

      Yanıtla (0) (0)
    • muhammed09 Nisan 2013 Salı 21:13aşikardır

      kimin boş yere insanlara zülüm ettiği ortada ve bunu tüm güneydoğu biliyor boşuna birilerini temize çıkarmaya çalışmayın lütfen. şunu unutmayın Müslüman olmak için önce dürüst bir insan olmak lazım. namaz kılma ile tekbir getirme ile Müslüman olunmaz. dürüst olmak adil olmak kimseye eziyet etmemek kul hakkı yada harama el uzatmamak gibi güzelliklerle beraber namaz kılınırsa Müslüman olunur.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ozgur Islam10 Nisan 2013 Çarşamba 00:27Iman=ozgurluk

      ozgur ve hur olmayan insan iman sahibi olamaz, cunku imanin en buyuk degeri ozgur ve hur insan olmaktir.baska milletlere ve hakimiyetlere kolelik yapanlar once kendi benliklerini ve varliklarini ozgurlestirmelidirler. dunya ve medeniyet gormemis koylu kurtler taliban ve iranli mollalar tarafindan kandiriliyorlar. kurt halkinin bugunku zorunu iman etmek degil diger milletler gibi ozgur, hur ve millet olmalaridir. bu Allah Allah diyen zavalli ve siyasetten ve dunyadan bihaberler once kendi kulturunde ve dilinde iman etmeyi ogrensinler.

      Yanıtla (0) (0)
    • Medya terazi10 Nisan 2013 Çarşamba 00:37Hileli sawunma

      İyi ile kötüyü,doxru ile yanlışı iro çok iyi ayird edebilmek için şu weriyi ele almak yeterlidir ;Kurdlerin fidri haqlarını bir asırdan beridir gasp eden sömürgecilerin millitarist güçleri hangi tarafı bu olayda kollamışsa ,işte O kollanan taraf işbirlikçidir ,riyakardir sahtekardir haq pazarliyandir .

      Yanıtla (0) (0)
    • Raif Geweri10 Nisan 2013 Çarşamba 01:12Edi Bese

      Kim olursa olsun (sağcı,solcu,,vs.) bütün Kürtlerin ortak hedefi Kürtlerin bağımsızlığı, kendi kendini yönetme ve anadilde eğitim olmalıdır. Bu olaylar statükonun işine yarar, zamanında Batmanda , Diyarbakır'da statükonun tetikçiliğini her iki taraf da yaptı artık yeter herkesin tek amacı yaşasın bağımsız ve kendinden emin ve birlik KÜRDİSTAN olmalıdır. Kimse din adına sol adına Kürtlere zarar vermesin,, Edi bese, kardeş katline hayır......Artık Kürtler kimsenin savaş yakıtı olmaya niyeti yok,,

      Yanıtla (0) (0)
    • Raif Geweri10 Nisan 2013 Çarşamba 01:19Edi Bese

      Öncelik bağımsız Kürdistan olmalı,, Kutlu Doğum adına Kürdistanın kalbinde Filistinin bağımsızlığı için selam gönderenler Kürdistanın esaretini görmeyenlerdir. Ayrıca geçmişleri domuz bağına bağlı olanların gelecekleri de domuz bağına bağlıdır. Bu domuz bağını koparıp Kürtlerden özür dilemedikleri sürece Kürtler onları affetmeyecektir. Aynı zamanda bu halkın inancını Kürdistanın bağımsızlığı önünde engel görenler geldikleri noktayı iyi değerlendirsinler. Zaman birbirini katletme zamanı değildir. Ortak noktalarda birlik olma zamanıdır.

      Yanıtla (0) (0)
    • Rif Geweri10 Nisan 2013 Çarşamba 08:27Edi Bese

      Polis destekli saldırıları esefle kınıyorum. Bu olaylar Kürdistanın bağrına hançer gibi saplanmıştır. Oysaki biz Kürtler, Kürdistanın menfaati için ortak noktalarda birleşip Kürdistanın bağımsızlığı ve kendi kendisini yönetmesi ve anadilde eğitim için birlik olmamız gerekirken statükonun yanında Kürt gençlerine saldırmak ahmaklıktır.Kürtler artık zalimler için savaş yakıtı olmamalı. Onların kalelerinin burçları olmamalı, buna izin vermemeliyiz. Bu görev her kesime düşer (solcusu,sağcısı,laikçisi,,v.s.). YAŞASIN BİRLİK KÜRDİSTAN DEMELİYİZ.

      Yanıtla (0) (0)
    • zadie10 Nisan 2013 Çarşamba 10:19ben de bilmiyorum

      hiçbir zaman hizbullah cemaati kimseye ne halsızlık ne zulum nede cinayet işlemiştir islamiyeti sevmeyenler tarafında hizbullaha iftira atmaktadır. Gerçekten buna inanarak mı söylüyorsunuz.Batman da günde 10- 20 insan katledilirken,katledenlerin kimin militanı olduğu bilinirken, herkesin birbirini tanıdığı bir coğrafyada fazla ütopik ve iyi niyetli bir yorum olmadı mı sayın baran. Evlerden çıkan domuz bağlı insanları ,polisle el ele yurtseverleri katledenleri unutmak bu kadar kolay demek.Mazeret de hazır İslamı sevmeyenler iftira ediyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • Adiyok10 Nisan 2013 Çarşamba 20:29Birligi hedef almak

      Bu saldirilar Kürtler arasi birligi hedefliyor. kimsede kalkip hizbullah PKK catismasi falan demesin. Devletin(Hükümetin) oyunlaridir bunlar. Ilk degil ,sonda olmayacak. Ama bilsinlerki Kürtler artik eski Kürtler degildir. Öyle saldirmayla korkutmayla öldürmeyle asla sinmezler. Kürtler bu defa geri adim atmayacaktir. Türkiye hesabini iyi yapmali. Ya Kürtlerle bu topraklari paylasacaklar yada kendi baslarina bu Topraklarin yarisindan biraz fazlasina razi olacaklar. Biz Kürtler bu topraklari esitce paylasalim diyoruz. Ha olmazsa yollar mecburen ve kesinlikle ayrilacaktir.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89