Sevgili Aydın Engin’in, dünkü yazı konusu ve ödünç aldığım başlığına bayıldım. “Yetmez ama evet” fikriyatına karşıydım, bu kez tam tersi söz konusu, bu kez yine hayır diyorum ve “hayır” demek yetmez diye düşünüyorum. İlkbaharda başkanlık referandumu gündeme geldiğine göre ve yargıç olmadığımıza göre “ihsası rey” de bulunmakta fayda var; benim reyim hayır! Doğrusu ben Erdoğan’ın başkan olmasına karşı değilim, “Türk tipi başkanlık” denilen sisteme karşıyım, bu açıdan fikrini en çok paylaştığım birinin başkanlığı da olsa fark etmez, önce bu hususun altını çizmekte de sonsuz fayda var.
“Türk tipi başkanlık” veya bazılarının “üniter başkanlık” dediği sistem, şimdiye kadar izah edildiği kadarıyla, siyasi gücün tek elde toplanmasını hedefleyen, bunu düzenleyen bir sistem arayışı. Önerilen sistemde, kuvvetler ayrımı yok, yargı bağımsızlığı yok, denetlenebilirlik yok, hak ve özgürlükleri güvence altına alan tedbirler yok, tam da bu nedenle mesele Erdoğan değil, böyle bir sistemin otoriter rejimden başka bir vaadi olmaması. Bu sistemi savunanlar, kuvvetler ayrımını, denetlenebilirliği, özgürlükleri, siyasal bir zaaf olarak görüyorlar, “İrademizi güçlü bir lidere teslim edelim, o en iyisini bilir, yapar” diyorlar, gerisi laf ebeliği. Anayasa profesörü olanın söyleyemediğini, gazete köşelerinde açıkça söyleyenler daha samimi; “padişah seçilemediği için başkanlığı savunuyor”lar.
Yok, monarşist de değiller, mutlak veya meşruti monarşi savunanların tezlerini de bilmiyorlar, dahası “milli iradeci” veya “doğrudan demokrasi” tezlerini de doğru dürüst bilmiyorlar, kafalar son derece karışık. Zira, “seçim” dediğimiz şeyin kendisi zaten modern siyaset fikrinin bir sonucu, “halk” ve “halkın iradesi” denilen kavramlar da öyle. Söz konusu olan dinin hükümlerinin hâkim olduğu bir düzen ise, bunun referansı “halk” veya “halkın çoğunluğu” olamaz. “Dinin hükümleri siyasal olarak nasıl hâkim kılınır” sorusuna bugüne kadar doğru dürüst cevap veren olmadı, orası ayrı. En önemlisi, dini inanca göre “hak”ın belirleyicisi olanın çoğunluk falan olamayacağı, çoğunluk merakı, demokrasi kavramının en ilkel yorumundan başka bir şey değil, yani demokrasinin çoğunlukçuluğa indirgenmesi. Buna karşı modern demokrasi dediğimiz şey, toplumun her kesiminin mümkün mertebe siyasal karar süreçlerine katılabildiği bir sistemin işlemesi, çoğunluğun seçimi, sadece bu sistemin icracısının kim/ kimler olacağını belirleyen bir süreç. İnsanlık daha iyi bir çözüm bulana kadar, kavgasız dövüşsüz bir toplumsal hayatı kurgulamak için en hakkaniyetli idare sistemi bu diyoruz. Buna karşın “halkın iradesi” dediğimiz, nihayetinde kutsal referansların yerini almak üzere icat edilmiş sekülermistik bir kavram.
Tek kişi kalsak bile
Sağcı, milliyetçi, İslamcı siyasi gelenek, nasılsa bu ülkede çoğunluk “Sünni, Müslüman, Türk” (SMT) diye, “çoğunlukçuluğa” abandıkça abanıyor. Ahlaki telakkiler ve doğal olarak dinler açısından, hangi kimliğe mensup olursa olsun “çoğunluk”un haklılığı diye bir telakki olamaz, bu açıdan tek kişi kalsak bile, inancımız çerçevesinde “doğru” bildiğimiz yoldan gitmek zorundayız. Modern demokrasi fikri, hem farklı inançlara saygı adına, hem de aynı inanç dünyasına mensup insanlar arasında farklılık olmasını doğal karşılamak adına, din, mezhep, telakki farklılıkları boğazlaşmaya varmasın diye, farklı telakkilerin müzakere edilmesini telkin eder, bu zemini teminat alma vaadinde bulunur, modern demokrasi budur.
Sonuçta, asıl mevzumuza dönersek, bize önerilen başkanlık sistemi, siyaseti müzakere zemini olmaktan çıkarıp çoğunluğun kararını tek merci olarak kutsayan, dinle falan da alakası olmayan, modern otoriter siyaset mantığı üzerine kurulu. Ben kendi adıma, bu teklife hiç tereddütsüz “hayır” diyorum. Ben de, hayır demenin yetmeyeceğini, neden hayır dediğimizi izah etmek için fazladan çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Sadece o da değil, iş hayır demekle bitmeyecek, öngörülen referandum sonucu ne olursa olsun, sadece razı geleceğiz, yoksa benim için doğru olan değişmeyecek, ilkesel davranmak bunu gerektirir. Laikçi dayatmalara çoğunluk itaat ederken, itirazımı nasıl saklı tuttuysam, aynı şey söz konusu olacak. Hiç olmazsa, buğz edeceğim.
Tabii ki, çoğunluk “hayır” derse, Türkiye büyük bir dar boğazdan çıkacak diye düşünüyorum, bu ülkemin geleceğine ilişkin öngörülerime dair bir mesele. Dahası, o şartlar altında da, başkanlık sistemine aklı yatanları 1-0 mağlup kabul etmeyeceğim, öyle düşünenleri, onların kaygılarını dikkate almazsak yine toplumsal barışın tehlikeye gireceğinin farkında olacağım. Demokrasi dediğimiz, müzakere, anlaşma, uzlaşma düzeni tercihi bunu gerektirir, ancak bu anlayışla didişmenin yerini konuşma alabilir, bence hepimiz için “hayır”lı olan budur.
- BIST 10366.16
- Altın 4349.519
- Dolar 40.3482
- Euro 46.9244
- İstanbul 23 °C
- Diyarbakır 28 °C
- Ankara 22 °C
- İzmir 28 °C
- Berlin 20 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
‘Yetmez ama hayır!..’

Nuray Mert / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Müftü nikâhı ve İslami rejim04 Ağustos 2017 Cuma 10:57
- Katar krizi30 Haziran 2017 Cuma 11:43
- Nerden başlasak nasıl anlatsak19 Haziran 2017 Pazartesi 11:28
- Katar’ın başına gelenler09 Haziran 2017 Cuma 11:13
- Toplum yorgunluğu02 Haziran 2017 Cuma 10:14
- Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti29 Mayıs 2017 Pazartesi 21:33
- ‘Devrime hazır olun’22 Mayıs 2017 Pazartesi 10:40
- ‘Türbe, tarih, siyaset’15 Mayıs 2017 Pazartesi 10:45
- Fransız seçimleri ve demokrasi krizi12 Mayıs 2017 Cuma 10:25
- Yeni siyasi arayışlar05 Mayıs 2017 Cuma 11:20
- Hindistan ziyareti ve İslamcılar01 Mayıs 2017 Pazartesi 10:16
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.