Geçtiğimiz günlerde medyada, İslamcı bir Kürt partisi girişimi olduğu hakkında haberler çıkmıştı. Bunun üzerine Ruşen Çakır, “Yeni yol haritası derken bu partiyi mi kastediyorsunuz? diye Mustazaf-Der Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz’a sorduğunda, o, “Bizi çağırmadılar, haber bile vermediler. Görülüyor ki bu, sanıldığı gibi BDP’ye değil tam tersine bizlere alternatif olma iddiasında bir girişim, ama daha başlamadan bitmiş durumda.” diye cevap veriyor.
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış!
Parti diye süpeküle edilen şey, aslında bir İslamî İnisiyatif girişmidir. Kısa adı “AZADΔ olacak olan ve benimde içerisinde bulunmuş olduğum oluşum, Ji Bo Maf, Dad û Azadiyê Înîsiyatîfa Îslamî Ya Kurdistanê” ismiyle inşallah 10 Haziran’da Diyarbakır’da basın açıklaması yaparak kendini deklere edecektir.
Uzun bir süredir görüşmelerin yapıldığı ve toplantıların tertiplendiği bir sürecin sonucunda inisiyatif kararı alınmıştır.
Aslında görüşmelerde ve toplantılarda tesis edilen inisiyatifin en belirgin özelliği isminden de anlaşılacağı gibi hak, adalet ve hürriyet için Kürdistan’da İslamî inisiyatifin gerekliliğidir. Bu gerekliliğin de en belirgin özelliği samimiyetle Kürt halkının lehine olanın yanında olmak aleyhine olanın ise karşısında bulunmaktır.
İnisiyatif için çalışmalarda bulunanlar tanındıkça anlaşılacaktır ki, inisiyatif herkesin hakkını teslim edeceği gibi, asla rol çalmak gibi bir düşünce içerisinde olmayacaktır.
Bu yalnızca malumu ilamdır.
İnisiyatif, Kürt halkının örgütlü mevcut sosyal ve siyasal herhangi bir hareketine karşı olmak üzere kurulacak bir oluşum asla değildir. Bu oluşum, mutlak bir ihtiyacın ayyuka çıkmasının sonucundan başka bir şey değildir.
Hüseyin Yılmaz’ın dediği gibi, mevcut örgütlü yapıların hiç biri oluşuma resmen çağrılmamıştır.
Örgütlü yapılar resmen çağrılmamıştır, ama o yapılarla ilişkisi olan kimi bireyler kendi adlarına oluşumun sürecinde bulunmuşlardır. Bu yöntem inisiyatifin amacı açısından ve elverişli kılmak istediği hareketin siyasal ambiyansı açısından gerekliydi. Yoksa ne Muztazaflar’a ne de BDP-DTK’ya karşı olmanın sonucu değildi.
Çünkü öncelikle, inisiyatif, ne Mustazaflar’ın ne de BDP-DTK’nin bizzat varlığına karşı değildir ki, onlara karşı kurulsun. Karşı olunacak şey, ancak “Kürt sorunu”yla kurulan ilişkinin içerik ve biçimindeki yanlışlıklar, tutarsızlıklar ve halkın hayrına olmayan gelişmeler olacaktır.
Kısaca Mustazaflar’a veya BDP-DTK’ya alternatif olmak için kurulacak bir inisiyatiften bahsetmek zinhar haksızlık olur.
Peki, alternatif olmayacak mı? Elbette olacak! Ama bu alternatiflik, örgütlü yapıların varlığını sabote etmeyi kast eden bir açıklamayı ret eden alternatifliktir.
Yine bir malumu ilam olacak olan şey şudur:
İinsaf sahibi herkes Kürdistan’da İslamî olan ile “Kürt sorunu” arasında bir sıkışmışlığın, bir sıkıntının, bir aşılmaz duvarın bulunduğunu kabul edecektir. Halkın, aydınlarının ve ulemasının sıklıkla belirttiği şey, mevcut algının ya İslamî olanla ya da “Kürt sorunu”yla ilgilenmek durumunda kalmak şeklinde olduğudur.
İşte “AZADΔ inisiyatifi, bu sıkışmışlığın, bu, ya “İslamî olan” ya da “Kürt sorunu” çatışmasının bir alternatifidir.
İnşallah inisiyatifle herkese şu bildirilmiş olacaktır:
Ya “Kürt” ya da “Müslüman” olacaksın çatışmasının dönemi bitti!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.