• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 3 °C

Van’dan Önce Sallanan Müslümanlık!

Yavuz Delal

Epey bir zamandır aşığı olduğum İslam’a inanan ve İslam’a inandığı için de Hakk’a teslim olmakla isimlendirilen -Türkiye’deki- Müslümanlık’a olan bütün güvenimin sarsıldığının farkındaydım. 

Son zamanlarda da konu oldukça –açıkça- dile getirmekteyim Türkiye’deki Müslümanlık’a güvenmenin aklı selim işi olmadığını. 

Türkiye’de maalesef güvenilecek Müslümanlık hala ve yalnızca bir kısım kitaplarda saklı duruyor. 

Tam bir ironi: İslam’a, Hakk’a teslim olmaya inanmak ve ona aşık olup güvenmek, diğer taraftan İslam’a ve Hakk’a teslim olanlara inanmamak ve onlardan korkup sakınmak! 

Kuramla eylem arasında tam ve açık bir çelişkidir bu. Kimilerinin Kur’anî Hayat, Kur’an Nesli, Altın Nesil, Işık Nesli veya Kur’an Toplumu dediği şeydi bu çelişkiyi var kılan. 

Türkiye’de Müslümanlık’ın sallandığı yer tam olarak teslim oldukları Hakk  konusudur. Halbuki Hakk’a teslim olmak sapasağlam güvenle ve güven vererek durmaktır. 

“Ennallahe huve’l-hakk; Allah’tır Hakkın ta kendisi; 22/6” ve “teâlallahu’l-meliku’l-hakk; mutlak egemenliği tek hakikat olan Allah yücedir; 20/114”. 

El-Hakk; nihai gerçeğin yalnızca nihai egemenin Allah olduğunu bildiren bir sıfattır. Hakk’a teslim olan bilir ki ezeli ve ebedi olan ve değişmeksizin var olan nihai gerçek Allah’tır, ve Allah’tan başka olan her şey geçici ve değişkendir. 

Yani devletin bekası, milletin birliği, kardeşliği veya ülkenin veya ümmetin birliği değildir nihai gerçek. Bütün bunlar değişir veya ölür; devlet değişir veya ölür, millet, kardeşlik değişir veya ölür, ülke veya ümmet değişir veya ölür, ama yalnızca nihai gerçek-Hakk ve nihai egemen-Melik olan Yüce Allah değişmezdir ve ölmezdir. 

Ve son hayat, ahiret de Hakk’tır. Ahirette ise hesap Hakk’tır. Hesapta ise Hakk’la ilişki söz konusu edilecektir. İnsan dünyada Hakk karşısında  aldığı tutumla heybesini doldurur ve ahirete o heybeyle intikal eder. 

Türkiye’de Müslümanlık’ın Kürtlerin hakkı ile ilişkisindeki ironik ve ikircikli tutumu her yerde olduğu gibi kaçınılmaz olarak siyasallaşmak durumunda olan Van depremleriyle de kendini göstermektedir. 

Van’da yaşanan doğal afetler Müslümanlık’larından bahis mevzu olunan sorumlu siyasal erkin pis yüzünü bir kez daha deşifre etmiştir, ama bu deşifreyi gizlemeye kalkışmak da Türkiye’deki Müslümanlık’ın nasıl bir “afet” olduğunu bir kez daha ele vermiştir. Ve bu “Müslümanlık afeti” bizi resmen yeni nesil inkârla nasıl salladığını göstermiştir. 

Hakk’a, Allah’a teslim olmuş ve fakat Hakk olan nihai egemen Allah ile ilişkisini Hakk üzere kuramamış “Müslümanlık’ın” korkuttuğu kadar bizi hiçbir şey korkutamaz. 

Salt Hakk’a teslim olmak sayesinde Allah ile Hakk üzere kurulan bir ilişkinin kendini açık ettiği yerde bir Müslüman olarak Müslümanlardan korkmak gibi bir afetle karşı karşıya bırakıldığımızı ve Türkiye’de “Müslümanlık enkazı” altında kaldığımızı haykırmaktayım. 

Özsel olarak Müslümanlık Hakk’a ve onun sonsuz gücüne teslim olmak demektir. 

Fakat Türkiye’de Müslümanlık Hakk’a dayanıklı inşa edilmemiştir. Hakk söz konusu olduğunda Müslümanlık yıkılmaktadır. Hakk her salladığında Müslümanlık yıkılmaktadır. 

Türkiye’deki Müslümanlar Hakk’a dayanaklı bir Müslümanlık inşa etmelidir. Hakk her ortaya çıkışında, Hakk arada bir her sallayışında Müslümanlar Müslümanlık’ın yıkılmayacağına güvenmelidir. 

Hakk, bir talep olarak ortaya çıktığında Müslümanlık ona teslim olmalıdır. Hakk, başkasının üzerine değil ama kendi kaderi üzerine egemenlik talebi olarak ortaya çıktığında Müslümanlık bu egemenlik talebine teslim olmalıdır. 

Çünkü kendi kaderi üzerine egemenlik talebi bir Hakk’tır. Öyleyse Müslümanlık bu talebe teslim olmaktır. 

Hakk’a teslim olan Müslümanlık, Kürtlerin hakk talebine teslim olmuyorsa, bu ne biçim Müslümanlıktır. 

Dünyadaki her şey gibi Kürtlerin hakk talebi de geçici, değişken ve sonlu bir iradedir; Kürtlerin hak talebine düşmanlık yapan da geçici, değişken ve sonlu bir iradedir. Bu iradeler nihai egemenliği elinde bulunduran geçici, değişken ve sonlu olmayan tek gerçek olan Allah’a hesap verecektir. 

Müjde ise, Hakk ile ilişkisinde Allah’a yüzü ak olarak çıkacak olanlaradır!

  • Yorumlar 6
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89