Biliyorsunuz değil mi Birinci Dünya Savaşı’nın nasıl çıktığını? Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun veliaht prensi Arşidük Franz Ferdinand, günün birinde “Ben ille de Saraybosna’ya gideceğim” dedi. Yıl, 1914. Osmanlı hâkimiyetinden yeni çıkan Balkanlar’da Sırbistan’ın desteklediği milliyetçi gruplar, bağımsızlık için harıl harıl bugünkü tanımıyla ‘terörist’ faaliyetlere hazırlanıyordu. Avusturya-Macaristan, bu grupları da, onları destekleyen Sırbistan’ı da terörist olarak görüyordu.
Ferdinand, “Yapma, etme, bak oralarda milliyetçilik rüzgârları başladı” ikazlarını dinlemedi, pek sevdiği karısı Sophie’yi de alıp Saraybosna’da arzı endam eyledi.
İkili, güzel bir yaz günü açık arabayla kentin sokaklarında dolanırken, ilk saldırı gerçekleşti. Sırp milliyetçisi Cabrinovic’in attığı el bombası, yanlışlıkla arabanın arkasına yuvarlandı ve Ferdinand’ı ıskalayarak oradaki birkaç kişiyi yaraladı. Bosnalı yetkililer, “Tamam, hadi geziyi bitirelim” dedi. “Olmaz” dedi veliaht prens: “Hastaneye gidip yaralıları ziyaret edelim.”
Hastane dönüşü şoför, Saraybosna’nın daracık sokaklarında yanlış yola saptı. Tam o sırada tesadüfen Cabrinovic’in arkadaşı Sırp milliyetçisi Gavrillo Princip, bir anda karşısında arşidük ve karısını görüverdi. Tetiğe sarıldı, ikisini de vurdu.
Ondan sonrası malum. Avusturya İmparatorluğu, Sırbistan’a savaş ilan etti. Rusya Sırbistan’a destek oldu. Bunun üzerine Almanya, Avusturya’dan yana savaşa girdi. Kaşla göz arasında Fransa, Britanya, Belçika derken 6 ay içinde Osmanlı dahil bütün dünya birbiriyle savaşıyordu. Birkaç ay sürer sandılar, 4 yıl devam etti yıkım...
Sonuç? Osmanlı, Avusturya ve Rusya dahil sağlı sollu birkaç imparatorluk bitti, yeni devletler kuruldu, haritalar değişti. Daha da önemlisi, Afrika’dan Çin’e kadar milyonlarca insan öldü.
Peki bayram değil, seyran değil, bu hikâyeyi niye anlatıyorum şimdi? İçinde bulunduğumuz dönemin Birinci Dünya Savaşı öncesine fazlasıyla benzediği yolundaki görüşümü, geçmiş yazılarımda belirtmiştim.
Korkarım ki bu ay Suriye’deki krizin yeni bir safhaya geçmesiyle, Ferdinand’ın vurulma anına bir adım daha yaklaştık.
Suriye savaşı, artık Suriye’nin geleceği için bir mücadele değil; geleceğin haritasını şekillendirmek için hasbelkader Suriye’de yapılan bir filler tepişmesi haline geldi.
Şubat 2018 itibarıyla artık ‘vekâlet’ savaşlarından söz etmek mümkün değil. Türkiye, Rusya, ABD, İran ve hatta İsrail, Suriye’de vekiller üzerinden değil, bizzat savaşıyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünün uzun vadede korunması, artık bir çözüm masası olsa dahi garanti değil. Batı liderlik gösteremiyor, Rusya’nın kapasitesi sınırlı; Türkiye ve İran kendi derdinde. Bu ortamda bari Ortadoğu’da devam eden Sünni-Şii çatışmasının, Suriye sahasında doğrudan Türkiye-İran, Arap-Kürt, Rusya-ABD gibi daha yıkıcı hesaplaşmalara dönüşmesini önleyebilsek.
Bu anlamda Türkiye ve ABD arasında tansiyonun düşmesi, olumlu bir gelişme. Ben şahsen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın salı günkü grup konuşmasında sarf ettiği “Afrin’i kuşatacağız” sözünü, “Afrin şehir merkezine girmeyeceğiz” diye tersten okudum. Bu, tansiyonun düşmesi açısından olumlu bir gelişme.
Ancak yeterli değil. Suriye’de bir an önce siyasi çözüm aşamasına geçilmesi şart. Soçi süreci, bir anlamda Cenevre’de olası bir anlaşmanın zeminini hazırladı. Burada, Rusya dahil büyük devletler artık Suriye’nin toprak bütünlüğünden ziyade, bir an önce herkesin kabul edeceği bir orta yol bulma peşinde. Anayasa sürecinde Kürtlerin de, rejimin de, muhaliflerin de olacağı kesin. Suriye’nin 2011 öncesindeki idari yapıya dönmeyeceği de kesin.
Bütün mesele, nihai barış masası kurulmadan önce tüm tarafların pazarlık gücünü artırmak için alan hâkimiyeti kurma çalışması. Savaş, bu yüzden kaotik bir şekilde yükseliyor. Özetle, sular durulmadan önce daha da bulanacak gibi... Bari işler kontrolden çıkmasa...
- BIST 9398.93
- Altın 4142.038
- Dolar 38.8013
- Euro 44.082
- İstanbul 20 °C
- Diyarbakır 15 °C
- Ankara 16 °C
- İzmir 19 °C
- Berlin 17 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Umarım yanılıyorumdur

Aslı Aydıntaşbaş / Cumhuriyet
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?30 Ağustos 2018 Perşembe 13:34
- Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter19 Ağustos 2018 Pazar 09:40
- Avrupa ile yakınlaşmak için17 Ağustos 2018 Cuma 11:45
- Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?12 Ağustos 2018 Pazar 10:42
- Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla05 Ağustos 2018 Pazar 12:20
- Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar02 Ağustos 2018 Perşembe 12:13
- Brunson’la takas fikri kimden çıktı29 Temmuz 2018 Pazar 13:06
- Al Papaz’ı ver Halkbank’ı26 Temmuz 2018 Perşembe 10:39
- Sessizlik22 Temmuz 2018 Pazar 11:45
- Batı’yla pazarlık15 Temmuz 2018 Pazar 11:40
- Osmanlı bu değildi12 Temmuz 2018 Perşembe 11:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.