• BIST 9213.58
  • Altın 4140.146
  • Dolar 38.9154
  • Euro 44.0999
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 26 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 19 °C

Uludere, Zana, Avrupa

Ahmet Altan-

Açık arazide bombalanarak öldürülen 34 kişinin ölümünü soruşturan müfettişler, bütün köylülere “Heron’u ne zaman gördünüz” diye soruyormuş.

Yanlış insanlara, yanlış bir soru bence.

O Heron görüntülerini izleyen ve bombardıman emrini verenlere sormak gerekirdi asıl, “Siz köylüleri ilk ne zaman gördünüz” diye.

O Heron görüntülerine bakmak gerekirdi.

Ama anlaşılan o Heron görüntülerini, “devletin tek sahibi ve yöneticisi” olduğuna inanan AKP hükümetine göstermiyorlar.

Ya da eksik gösteriyorlar.

Ya da, en ürkütücü ihtimal, siyasi iktidar da ordu da ne olduğunu biliyor, olup biteni inkâr edip edemeyeceklerini hesaplayabilmek için köylülerin gerçeği ne kadar bildiğini anlamaya çalışıyorlar.

Hangi ihtimal doğru bilmiyorum.

Ama “Heronları ne zaman gördüklerini” köylülere sormaları benim kuşkularımı daha da arttırıyor.

Ankara’daki durumun sandığımızdan da karmaşık ve karanlık olduğunu ortaya koyuyor.

Şu andaki tabloya baktığımızda görünen gerçek, AKP için de Türkiye için de umut verici değil.

İnsanlar öldürüleli iki haftayı geçti, hükümet hâlâ “köylülerin Heron’u ne zaman gördüğünü” öğrenmeye çalışıyor.

Aranan soruların cevabı Uludere’deki köylülerde değil, Ankara’daki sivil ve askerî yöneticilerde.

Bulmak istiyorlarsa cevabı hemen bulabilirler.

Ama istediklerinden emin değilim doğrusu.

Sessizlikleri ve bir özürden bile kaçınan nobranlıklarıyla hiç güven vermiyorlar.

AKP epeydir sorun çözen, cevap bulan, şeffaflaşan, halkıyla paylaşan bir hükümet olmaktan çıktı, onun yerine sertleşen, sorun yaratan, suçların üstünü kapatmaya çalışan bir hükümet oldu.

Dün de KCK operasyonları çerçevesinde Leyla Zana’nın Ankara’da kaldığı ev basıldı.

İddialara göre Zana’nın bilgisayarına el kondu.

Zana, sadece Kürtler için değil bütün Türkiye için sembol bir isim.

O kanlı Çiller döneminde üç arkadaşıyla birlikte parlamentodan alınıp götürülmesi, onu Kürtlere ve Kürt siyasetine yapılan baskının simgesi haline getirdi.

Zana’ya dokunduğunuz anda, rahmetli Orhan Doğan’ın polislerce kafasından itilerek Meclis kapısının önünde arabaya sokulması gelir herkesin gözünün önüne.

O görüntü, diğer görüntüleri çağrıştırır.

Zaten, bu tür görüntüler ve onlara eklenen hükümetin son dönemdeki üslubu, eylemleri, sertliği ülkedeki siyasi iklimi hızla değiştiriyor.

Bütün Müslüman âlemine “model” olacak “demokrat” ülke olmaktan uzaklaşıyoruz, o parlak beklentiler sönükleşiyor, iyimserlik kötümserliğe dönüşüyor.

AKP’nin bu ülkeyi değiştireceği, çağdaşlaştıracağı, demokratikleştireceği umutları sönüyor.

Bir vakitler AKP’yi en içten biçimde destekleyenler şimdi en sert biçimde eleştiriyorlar.

Vaktiyle AKP’den nefret edenler ise şimdi ona kucak açıyorlar.

Türkiye’nin ve AKP hükümetinin en kuvvetli destekçilerinden olan Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, dün AKP hükümetini ciddi biçimde eleştirdi.

Swoboda, “gazetecilerin tutuklanmasını, tutuklulukların uzunluğunu ve Kılıçdaroğlu’na yapılanları” eleştiriyor öncelikle.

Ama can alıcı eleştirisi hükümetin rotasını değiştirmesini hedef alıyor: “Hükümet doğru bir stratejiyi kaybetti. Eskiden Türk hükümetinin stratejisi açık ve netti, Demokrasi içinde sorunlar çözülmeliydi. Anayasa ile ilgili ortada somut bir şey yok. Bolca söylem var. Ne olacağı belli değil. Türk demokrasisi için iyi şeyler değil bunlar.”

Bir zamanlar Arap âlemi için iyi bir model olan Türkiye’nin şimdi “iç siyaset alanında yaşadığı sorunlar nedeniyle Müslüman dünyası için kötü bir örnek durumuna düştüğünü” de söylüyor Swoboda.

AKP hiçbir sorunu çözmeden, sertleşerek, hoyratlaşarak, nobranlaşarak, suçların üstünü örterek, sağlam bir hukuk sistemi kurmadan bu ülkeyi yönetebileceği yanılgısını sürdürürse bu eleştiriler artacak, gelişmiş dünyanın “demokratik” desteği kısa bir süre sonra sona erecek.

Geriye, İran ve Suriye’ye karşı verilecek olan “askerî” destek kalacak.

İyi de biz bu hikâyeyi daha önce yaşamadık mı?

O “askerî” destek sonunda nerelere varıyor bilmiyor muyuz?

Biz biliyoruz da...

Galiba Erdoğan’la takımı bilmiyor.

Başbakan, otursun da şu yakın tarihi bir daha okusun, askerî hesaplara güvenenlerin başlarına neler gelmiş bir daha baksın.

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • altan14 Ocak 2012 Cumartesi 08:29tan

      AKP hiçbir sorunu çözmeden, sertleşerek, hoyratlaşarak, nobranlaşarak,............peki sayın altan bu yaptığınız tespitte bir zamanlar siz ve sizin gibilerin hiç mi katkısı olduğunu düşünmüyorsunuz vaktiyle sizlere bunları hatırlatanlara etmediğiniz hakaret bırakmıyordunuz kraldan daha kralcı davrandığınız oluyordu........

      Yanıtla (0) (0)
    • nano14 Ocak 2012 Cumartesi 13:55ara

      Bu uludere katliami kürt halkinin tepkisini test etmedir, bundan yapilacak analizlerle gelecekte yapilacak olan daha büyük katliamlar icin bir ön arastirmadir.Yani Roboski köylüleri katliam arastirmalarinda kulanilan deneklerdir, kürt halki bunu niye anlamiyor.Uludere katliami bir provadir, bu katliamla kürtlerin tepkileri ve gücleri tes ediliyor.
      Ayni sey Sayin Zana icinde gecerlidir, bu iki olay bir testtir.

      Yanıtla (0) (0)
    • firat14 Ocak 2012 Cumartesi 22:43uludere

      Ben su soruyo sormak istiyorum yillarca ezildik edebiyati yapanlar su anda zulm yapanlar degil midir?Eger bu zulm altinda kalmazlarsa demek ki tarih kitaplarinin tamami yallandir

      Yanıtla (0) (0)
    • AHMET GENÇLİK15 Ocak 2012 Pazar 13:39AHHHHH AH.

      Ha siz ha AKP... çıkarınız neyse ona göre düdük çalıyorsunuz. yazık bu memlekete...rencide ediciliğin sınırı ne bilmiyorum ama rencide olduysanız yayınlamayın.

      Yanıtla (0) (0)
    • Bado15 Ocak 2012 Pazar 16:23N'oldu?

      "Şu andaki tabloya baktığımızda görünen gerçek, AKP için de Türkiye için de umut verici değil."(Yazar burada üzülüyor)
      "AKP epeydir sorun çözen, cevap bulan, şeffaflaşan, halkıyla paylaşan bir hükümet olmaktan çıkt."(Öyle imiş demek ki.Biz niye bilmiyorduk?)
      "İddialara göre Zana’nın bilgisayarına el kondu."(Pes artık.)
      AKP’nin bu ülkeyi değiştireceği, çağdaşlaştıracağı, demokratikleştireceği umutları sönüyor.(İnanmış buna)

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89