• BIST 9356.04
  • Altın 4219.637
  • Dolar 39.0251
  • Euro 44.3498
  • İstanbul 24 °C
  • Diyarbakır 24 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 26 °C
  • Berlin 9 °C

Uludere ve 12 Eylül

Ahmet Altan-

Ocak geçti, şubat geçti, mart geçti.

Ses yok.

Nihayet dün ordu, Uludere ile ilgili bir açıklama yaptı.

Uydur kaydır bir açıklama, bizim eskiden beri bildiğimiz “ordu malı” gerçeği gizleme çabası.

Askerî Şûra’da en baştaki koltuğa oturmak “sistemi” değiştirmeye yetmiyor, sadece o koltuğa oturanı da “sistemin” suç ortağı yapıyor.

Genelkurmay’ın söylediğine göre “sınırötesi operasyonların kurallarına” uygun olarak öldürülmüş köylüler.

Bu nasıl bir “kural” Allah aşkına?

Sen sınırdan çıkışını izleyeceksin, mal alacağı yere kadar gidişini izleyeceksin, mallarını yüklemesini izleyeceksin sonra da dönüş yolunda uçaklarınla bombalayıp 34 köylüyü paramparça edeceksin.

Sonra da kalkıp, “kurallara uygun öldürdük” diyeceksin.

Sizin “kurallarınız”, yıllardır aynı yoldan gidip gelen, gidip geldikleri başta oradaki askerî birlikler olmak üzere bütün devlet katmanları tarafından bilinen kaçakçıları canınız istediğinde bombalamak mı?

Kurallarınız, suçsuz sivilleri öldürüp sonra da hesap vermemek mi?

Sınır kapılarını açmayan sizsiniz, insanları kaçakçılığa mahkûm eden sizsiniz, kaçakçılık yaptıklarını bildiğiniz insanları bir akşam öldüren sizsiniz, bunun hesabını vermeye yanaşmayan sizsiniz, bir de bütün bunlara “kurallara uygun” diye kılıf bulmaya çalışan sizsiniz.

“Askerî vesayet”
döneminde yapılan Genelkurmay açıklamalarından ne farkı var bunun?

“Borudan”
, “kâğıt parçasından” ne farkı var?

Uludere katliamının suçlularının açıklanmaması, bu ülkede “askerî vesayetin” devam ettiğini ve bu “vesayetin” şimdi Başbakan’la iktidarı da teslim aldığı kuşkusunu güçlendirir.

AKP iktidarı, askerî vesayeti bitireceğim diye diye gidip o vesayete teslim olmuş gözüküyor.

Artık, o vesayetle dövüşmedikleri gibi bir de bu korkunç sessizlikleriyle o vesayetin savunucusu haline geliyorlar.

Bu iktidarın, 28 Şubat’ta, Darbe Günlükleri’nde, Balyoz’da, Lahika’da susan “merkez medyadan” nasıl bir farkı var, o medya da çıkarı için susuyordu, bu iktidar da çıkarı için susuyor.

AKP’nin “medyasıyla”, “dindar tabanı” da aynı sessizliği “yeter ki bizimkiler iktidar olsun” anlayışıyla paylaşıyor.

İnsanları öldüren Kemalist sistem karşısında susan Kemalist medyayla bugünkü AKP medyası arasındaki bu ürpertici benzerlikten utanmamak nasıl bir “dindarlığın”, “ahlakın”, “vicdanın” tezahürü acaba?

Başbakan’ı eleştiren herkese çemkirmek kolay, Başbakan’ın fedailiğine soyunmak kolay, yüreğiniz yetiyorsa çıkıp da şu Uludere’nin hesabını sorsanız ya...

Nerde sizde o yürek?

Merkez medya generallerden nasıl korktuysa siz de Başbakan’dan öyle korkuyorsunuz, onlar generallerin suçlarını nasıl sakladıysa siz de bugünkü iktidarın suçlarını öyle saklıyorsunuz, merkez medyanın yavrukurtları işlerini kaybetmekten nasıl dehşete kapıldıysa siz de “Başbakan’ın yavrukurtları” olarak işlerinizi kaybetmekten öyle dehşete kapılıyorsunuz.

İktidar denen meret ne menem bir şeyse alıyor insanları paçavraya çeviriyor böyle.

Tabii, sivil iktidarıyla, ordusuyla, medyasıyla bunların hep birlikte bu hale gelmeleri çok da tesadüf değil.

Bakın, bugün 12 Eylül ahlaksızlığının lideri yargılanıyor.

Peki, o ahlaksızlığın yarattığı sisteme dokunuluyor mu?

12 Eylül’ün Anayasası değişti mi?

12 Eylül’ün Siyasi Partiler Yasası değişti mi?

12 Eylül’ün YÖK’ü değişti mi?

Eskilerin deyişiyle, “hamam aynı hamam sadece tellaklar değişti”, şimdi bize “tellakların değişmesiyle yetinin” demeye getiriyorlar.

Siz yetinin, bizim yetinmeye hiç niyetimiz yok.

Biz, bu 12 Eylül rejiminin, bu karanlık hamamın değişmesini istiyoruz, tellaklarla bir işimiz yok bizim.

“Hamam”
değişmeyince cinayetler de değişmiyor, cinayetlerden sonra yapılan açıklamalar da.

Uludere katliamı 12 Eylül döneminde gerçekleşseydi ne olacakdıysa şimdi de aynısı oluyor.

Başbakan’ın Askerî Şûra’nın başında fiyakalı fiyakalı oturması hiçbir şeyi değiştirmeye yetmiyor.

Üç ay geçti katliamın üzerinden, bu halka bir açıklama borcunuz yok mu?

Öldürülenler “Kürt” diye mi bu kadar kendinizden emin bir şekilde susuyorsunuz, 34 Kürt’ün ölümü “Türklerin vicdanını” kıpırdatmaz diye mi düşünüyorsunuz, nasıl olsa medyanız ölen Kürtler için ağzını bile açamaz diye mi tek bir kelime bile etmeden duruyorsunuz?

Başbakan, eski Cumhuriyet gazetelerini gösteriyor.

Danışmanları bir yerlerden bulup da kendisine General Muğlalı’nın öldürttüğü “33 Kürt kaçakçısıyla” ilgili haberleri göstersinler.

Açıp da Ahmet Arif’in şiirini bir okusunlar.

Öldürülenlerin ağzından dinlesinler bir de cinayetleri.

“Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz

Canım alırlar ecelsiz

Sığdıramam kitaplara

Şifre buyurmuş bir paşa

Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız”

Sizin “hamamda” hep öldürürler zaten, o tellak da öldürür, bu tellak da öldürür, onlar öldürür tellak yamakları el çırpar.

Budur bizim hikâyemiz.

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Mustafa Tütüncü06 Nisan 2012 Cuma 08:53BU ROTAYA İTİRAZIM YOK...

      Sayın Altan,
      Sen yiğit adamsın. Ama lütfen şu rotanı bozma. Şu yazın çok güzel... Ama bazen AKP'ye ya da Camia'ya olmadık iltifatlarda bulunuyorsun. Onlar herhangi bir iltifatı hiçbir zaman hak etmiyorlar... Yaptıkları bazı olumlu işler ise zorunluluktan... Bu gerçeği görerek yaz yeter. Allah razı olsun...

      Yanıtla (0) (0)
    • serkan mert06 Nisan 2012 Cuma 11:22emir vuku buldu uluder de...

      Fethullah Gülen, TSK\'yı eleştirerek, \"27 Mayıs ihtilalinde kendi milletinin başına binmiş ve 25-30 milyon insanı teslim almıştır. Her on senede bir, binlerce insanı ezmiş, zindanlara atmış, sürgünlere yollamıştır\" diyerek, \"otuz senedir dağdaki bir avuç şakînin hakkından gelemiyorsun. Bir avuç eşkıyanın hakkından gelin, lokalize edin, kuşatın onları toplum üzerindeki tesirlerini kırın, topluma emniyet ve güven vaad edin,

      Yanıtla (0) (0)
    • berdan ozgür06 Nisan 2012 Cuma 13:22adaletli

      çok merak ediyorum bir gün ahmet altan yazı yazmaktan vazgeçse kim dile getirecek bu mazlumların haykırışlarını.kim olursa olsun yaptığı haksızlığı yüzüne karşı haykırabilecek kaç gazeteci var. ahmet altan yanlış yapana yanlış yapıyorsun doğru yapanada sen doğruyu yaptın diyen biri.ister cemaat ister hükümet ister kürt ister türk olsun hiç fark etmez ahmet altan doğruya doğru yanlışa yanlış diyen adamdır.buda mert yürekli insanların aha böyle mangal

      Yanıtla (0) (0)
    • MEÇHUL06 Nisan 2012 Cuma 14:24KALEM KILIÇTAN KESKİNDİR!!

      Sayın yazarım ALTAN bey elinize sağlık kaleminize kuvvet karanlık eller uludereyi bombaladı 34 insanı yok etti.ama inşallah siz ve sizin gibi yürekli türkiye sevdalıları olan yazarlar; yurttaki bütün karanlık ve insanlığından nasibini almamışları tarihin derinliklerine yollayacaksınız.

      Yanıtla (0) (0)
    • Ahmet Altan06 Nisan 2012 Cuma 16:21İşte gazetecilik

      Evet, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir yazı mükkemmel işte gerçek gazetecilik.

      Yanıtla (0) (0)
    • Aram Silivi06 Nisan 2012 Cuma 22:52ahmet altan

      Gunaydin Ahmet bey gecte olsa Akp nin gercek yuzunu yazmaya basladin cok sukur ama sizin anlayamadiginizi göremediginizi kurtler bir adim ilerisinden göruyor ve iliklerine kadar yasiyor. Umarim bir gun tezinden kurtlerin özgurluk ve demokrasi mucadelesi hakkinda da sadece gercekleri yazmaya baslarsiniz.

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet yıldız07 Nisan 2012 Cumartesi 19:58aman ölme kimse yerini tutmaz

      doğruya doğru eğriye eğri diyen mert insan. allah sana uzun ömür versin,aslında işlerine uyduğu zaman alkışlıyorlar, dokunduğun zaman size küfrediyorlar, bu şu demektir size muhalif olanların, beyni gelişmemiştir yahut çıkarcıdır veya suçludur sen allah için devam et gerisi lafu güzardı mucadeleye devam kötülükler bitinceye kadar cazgırlar unutulur baş pehlivan unutulmaz

      Yanıtla (0) (0)
    • Tatar Ramazan10 Nisan 2012 Salı 14:19Rojbaş Ahmet Bey

      Allah var güzel yazı.Ama Ahmet bey herdefasında eleştirip ertesi gün kaldığı yerden yandaşlığa devam etmedende duramıyor.AKP bütün kürtleri devrimcileri sosyalistleri öldürse ahmet bey en fazla bir yazı yazar sonra yola devam eder.Yazık ediyor.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89