• BIST 9486.56
  • Altın 4182.89
  • Dolar 39.202
  • Euro 44.6542
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 21 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 24 °C
  • Berlin 12 °C

Tek kişilik millet

Ahmet Altan-

Siyasetçinin oyu arttıkça gerçek değeri ortaya çıkıyor.

Başbakan Erdoğan’ın arkasında yüzde ellilik bir destek var, iki kişiden biri ona oy vermiş.

Sorunları çözmek için önünde hiçbir engel yok.

Ama tek bir sorunu bile çözemiyor.

Çapı yetmiyor çünkü.

12 Eylül Anayasası’nı hâlâ değiştiremedi, bu gidişle de değiştiremeyecek.

Kürt meselesini çözemedi, gitti “silahın” gölgesine yattı, Kıbrıs meselesini çözemedi, gitti askerlerin politikasını benimsedi, Alevi sorununu çözemedi, Ermeni sorununu çözemedi, Avrupa Birliği sorununu çözemedi.

Üstelik bu sorunların hepsinin çözülmesi gerektiğini ve nasıl çözüleceğini biliyor.

Daha önce kendisi anlatıyordu nasıl çözüleceğini.

O zamanlar önünde asker vardı, onların arkasına saklanıyordu, “asker yüzünden çözemiyorum” demeye getiriyordu, askerî vesayet bitti ve kendi cesaretsizliğinden, küçük hesaplarından dolayı çözemediği ortaya çıktı.

Son zamanlarda dört elle sarıldığı ucuz popülizmden de bundan sonra çözmeye hiç niyeti olmadığı, meseleleri “sahte kavgalarla” kamufle etmeye uğraşacağı anlaşılıyor.

Sadece şu son zamanlarda yaşadıklarımıza bakın.

Uludere katliamının sorumluları hâlâ bulunamadı.

İlk işi, katliamı gerçekleştiren ordunun Genelkurmay Başkanı’na teşekkür etmek olan bir Başbakan’ın o sorumluları ortaya çıkarmaya hiç de istekli olmadığı görülüyor zaten.

Şike meselesinin göbeğine daldı, eline yüzüne bulaştırdı.

Şike sahtekârlık demek, “ahlak” adına sanata müdahale etmeye kalkan adamın ahlak anlayışı “bu sahtekârlıktan” hiç gocunmuyor, nasıl bir ahlaksa artık.

Dış politika komedi dizisine döndü, komşularla sıfır sorun, Ortadoğu’da anlaşmazlıklarda biz arabuluculuk yapacağız derken, sorunumuz olmayan ülke kalmadı neredeyse, barışmak için bizim arabuluculara ihtiyacımız var.

Peki, ne yapıyor önünde bunca büyük sorun duran ve birkaç yıla kadar başbakanlığı bırakacak adam?

“Aydınları”
düşman ilan ediyor.

Belediye tiyatrolarında “bürokratların” sanat meselelerine karışmasına karşı çıkıp bu uygulamayı eleştirenlere verdiği cevaba bakın, “Şehir Tiyatroları’nda yapılan bir yönetmelik değişikliği üzerinden hem bizi hem tüm muhafazakârları aşağılamaya, küçümsemeye başladılar. Soruyorum, yahu siz kimsiniz? Bu ülkede tiyatro sizin tekelinizde mi? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda söz söyleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Geçti o günler. Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti küçümseme, bu milleti azarlama dönemi geride kalmıştır.”

Erdoğan olayları inanılmaz biçimde çarpıtıyor.

“Tiyatroya bürokratlar karışmasın”
tezine cevap olarak “muhafazakârları aşağılıyorlar” diyor.

Kasaba ahlakını bürokratlar eliyle tiyatroya taşımaya kalkan bir zihniyeti, “muhafazakâr” değerlerin tek sahibi gibi göstermeye uğraşıyor.

Tam bir Kemalist despot gibi “her şeyi ben bilirim, sanatı da ben bilirim, beni eleştiremezsiniz” diyor.

İstiyor ki hiç anlamadığı sanat konusundaki keyfiliklerine sanatçılar sessiz kalsın, eleştirmesin.

Sonra da kendi “despotluğunu” aydınlara yansıtıyor, “despot aydınlar” diyor.

Topu yok, tüfeği yok, partisi yok, seçmeni yok, bir aydın nasıl despot olacak?

Eleştirmek, sanata bürokratların karışmamasını istemek ne zamandan beri “despotluk” sayılıyor?

Başbakanı ya da belediye başkanını eleştirmek ne zamandan beri “milleti azarlamak” oluyor?

Ne zamandan beri Erdoğan kendini “millet” olarak görmeye başladı?

Kendini “millet” sanan son şaşkın Evren’di, yaptıklarını eleştirenlerin “Türkiye’yi eleştirdiklerini” söylerdi.

Şimdi de Tayyip Paşa çıktı.

“Beni eleştirmek, milleti eleştirmektir.”

Zaten bu çarpılma neredeyse her sözünde ortaya çıkıyor, “tiyatroları özelleştireceğim” diyor, özelleştirsin bunda itiraz edilecek bir şey yok ama arkasından “biz hükümet olarak istediğimiz oyuna desteğimizi veririz” diyor.

Devletin hazinesi Erdoğan’ın “kesesi” değil, öyle her istediğine parayı dağıtamaz ama ruhundaki Kemalist yansımayla kendini hazinenin sahibi sanıyor, “istediğine” para verecekmiş, destekleyeceği piyesin sanatsal değerini de kimse sorgulamayacakmış.

Siyasetteki yetersizliğini, sorunları çözmedeki beceriksizliğini şimdi “aydınlarla girişeceği” bir savaşla saklamaya çalışacak.

Siyasette kurnazlık bugüne dek kimseye hayır getirmedi.

Bütün ordu dövüştü aydınlarla.

Ne oldu?

İşini dürüstçe yapan hiç kimse aydınlarla dövüşmez, aydınlarla dövüşmeye başladın mı dürüstlükten saptığın yerleri eleştiriden uzaklaştırmak istiyorsun demektir.

Uludere’de köylüleri kim öldürdü?

Despot aydınlar mı?

Söylesene kim emir verdi öldürülmeleri için?

Buna cevap vermek yerine aydınlarla kavga etmek kolay değil mi?

Hiç mi bitmeyecek hey tanrım bu ülkede sahtekârlık?

  • Yorumlar 13
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • EBUZER YALNIZ01 Mayıs 2012 Salı 10:52KUSURA BAKMA

      SAYIN AHMET ALTAN ÖLE Bİ YAZIYORSUN Kİ SANKIİ SÜTTEN ÇIKMIŞ AKKAŞIKSIN HAK ADALET ÖZGÜRLÜK EMEK İNSAN HAKLARI DEYİP TE NELERLE UĞRAŞTIĞINIZI GAZETENİ ORTA SAYFASINA HANGİ REKLAMLAR KOYDUĞUNUZU GÖRÜYORUZ RAHAT OLUN..

      Yanıtla (0) (0)
    • Osman Kurdi01 Mayıs 2012 Salı 12:05Yavru ebuzer

      Ahmet Altan sutten cikmis ak kasik degil. Olamasida gerekmiyor. Cunku O ulkeyi yonetmiyor. O yuzden senin gibiler oldukca daha cok hakaret edilir bu millete.

      Yanıtla (0) (0)
    • EBUZER01 Mayıs 2012 Salı 12:42OSMAN BEY

      osman bey sizinle munakaşa etmek değil niyetim ama benim demek istediğim şuki eğer tayip erdoğanın yaptığını doğru bulmuyorsa ahmet bey baş yazarlığını yaptığı gazetenin orta sayfasında ki haberlere dikat etsin tayip bey kendi arsında ki sorunları bizim meselemizmiş gib yansıtmsın ve bizim üzerimizden iş yapmasın gazetelerdeki reklemlerde duygu ve düşüncemize nasılda zulmedildiği ortadadır DİKKARİNİZE ARZDER saygılar sunarım

      Yanıtla (0) (0)
    • banu01 Mayıs 2012 Salı 13:19ülke meselesi

      Ahmet bey in gazetesinin orta sayfasındaki reklamları bilmiyorum..ama yukarıda yazdığı herşey bu ülkenin gerçekleri ve meseleleridir.. orta sayfa reklamlarıyla yukarıda yazılanları bulandırmak yerine, gözleri açıp bu ülkeyi bulandıranları görmek ve göstermek gerekir..

      Yanıtla (0) (0)
    • sabrickmk01 Mayıs 2012 Salı 14:18gene karalama

      şu memlekette biri eleştiri yaptımı onu başka şeylerle karalayıp değerini düşürme bitmedi . A. ALTAN'ı sevmem ama net ve doğru eleştiriler yapıyor,gazetesinde reklam varsada yapıyor yoksa da yapıyor adamı bırakın eleştiri doğrumu değilmi ona bakın ki doğru. 2B arazileri, uludereyi, SEKA'nın 50'de biri fiyatına peşkeşini saklamak için bu salyalarca bağırmalar.

      Yanıtla (0) (0)
    • altan01 Mayıs 2012 Salı 14:41millet

      sevgili ahmet altan , hükümet kendi benimsediklerini yapınca hükümeti yere göğe sığdıramıyor. ancak beğenmediği şeyleri yapıncada ağzına geleni söylüyor. hükümet tabiikide hep onun fikirleriyle paralel gitmicek. çünkü hükümeti iktidara getiren millettir. ahmet altan değil.

      Yanıtla (0) (0)
    • süleyman nurcu01 Mayıs 2012 Salı 21:56salaklık

      hala bazı yorumcular ülkeyi ahmet altanın yönettiğine inanıyor.. zerre kadar vicdanınız varsa şu ideolojik körlüğünüzü ve yalakalığı bırakın da altanın yazdıklarının neresinin yanlış olduğunu söyleyin..adamın seversiniz yada sevmezsiniz..ama noktası virgülüne kadar bütün yazdıkları doğru.."Hakkınızı savunun yoksa hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybeder siniz.. ( Hz. Ali )"

      Yanıtla (0) (0)
    • Ada02 Mayıs 2012 Çarşamba 01:47Tayyip

      Ikinci bir 28 subati tayyibin eliyle yasayacaz heralde.

      Yanıtla (0) (0)
    • millet sever02 Mayıs 2012 Çarşamba 02:12kim bu millet?

      Ben şunu bilirim: polikacı vatan, millet edebiyatını çok yapmaya başladıysa ortada büyük pislikler dönüyordur: örtülmesi gereken çok şey vardır! a. altan, bunlara işaret ediyor... millet dediğiniz kim, aydınları, sanatçıları, gazetecileri, kitapları sevmeyenler diktatörlerdir, dünyanın heryerinde böyledir. biri çıkıp kitapların bombadan beter olduğunu söylüyor, diğeri sanat teröründen söz ediyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • ishak aksu02 Mayıs 2012 Çarşamba 02:37eyvallah ustat

      dürüstlügüne gazükaraligina hayranim.merak etme tarih elbet seni hakli cikaracaktir,tabi adalet diye bir gerceklik varsa.eline diline yüregine saglik abmet abi...

      Yanıtla (0) (0)
    • Kli Manjaro02 Mayıs 2012 Çarşamba 02:48Günaydın Ahmet Altan

      5 yıl geriden gelen bir saptama. O da yanlış bir saptama. "Başbakanı bir sen anladın, sen de yanlış anladın" mantığı.

      Yanıtla (0) (0)
    • ahme özkan02 Mayıs 2012 Çarşamba 16:25SAVUNMAK

      Yani simdi biz burada ne Ahmat beyi yargilama hakina sahibiz nede savunmaya ama Bir gerceklik varki türkiyede kac gazeteci büyle yöreklice yazabilir??? hangi Gazeteciye baksan yüzde sekseni iktidar yalakacizi ama bu kiside enazinda onu göremiyorum ve elestiriyor...

      Yanıtla (0) (0)
    • Ert Byr03 Mayıs 2012 Perşembe 01:09Ahmet Altan nezaman yürekli gazeteci oldu?

      öncelikle yazı güzel olmuş eline sağlık lakin daha düne kadar cemaat tayyip kavgası çıkmadan önce iktidarın kalemi olan ahmet altan'ı o kadarda büyütmeyin...

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89