• BIST 9687.5
  • Altın 2503.864
  • Dolar 32.587
  • Euro 34.848
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 27 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 23 °C
  • Berlin 7 °C

Suriye ve ajan cemaatler

Yavuz Delal

 

1. Suriye’de 50 yıldır egemen olan Baas rejimi, Arap ırkçısı sosyalist bir rejimdir. Müslümanlara ve Kürtlere 50 yıl boyunca büyük haksızlıklar etmiştir.

2. Türkiye’de 90 yıldır egemen olan Kemalist rejim; ilk 80 yılı Türk ırkçısı seküler, son 10 yılı Türk-İslam mukaddesatçısı eklektik bir rejimdir. İlk 80 yılda Müslümanlara ve Kürtlere, son 10 yılda ise yalnızca Kürtlere büyük halksızlıklar etmiştir.

3. Tarih 18 Aralık 2010, adına Arap Baharı denen olgu Tunus’ta başladı ve bütün Arap dünyasına genişleyerek yaygınlık kazandı. Tunus ve Mısır’da büyük halk kesimleri tüm şehirlerde ve fakat özellikle başkentlerde kitlesel mitinglerle protesto gösterilerinde bulundu.

4. Tunus ve Mısır’da mevcut yönetimler ve rejimler değişti. Yemen’de lider tasfiye edildi. Libya’da dış müdahale sonucu Kaddafi ve rejimi yerle bir oldu. Diğer Arap ve Müslüman siyasal mekanizmalar bir dizi reform gerçekleştirerek kendilerince makul önlemler aldı.

5. 2009’da Suriye ile Türkiye arasında vize uygulaması kalktı. Halep, Şam ve Antep’te Türkiye ile Suriye arasında ortak bakanlar kurulu toplantıları yapıldı. Toplantıları değerlendiren TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ilişkilerin vizyonunun, "Ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek" olduğunu söyledi. Davutoğlu görüşmeleri, “iki devlet tek heyet” olarak çerçevelemekteydi.

6. Türkiye’deki İslami kesimler büyük devlet iştiyakıyla Suriye’den Golan tepelerine “kardeşlik” konvoylarını harekete geçirmekteydi.

7. Türkiye, Suriye ile ilişkilerinde Kürt örgütlerinin terörist olduğu konusunda anlaşıyor ve teröre karşı birlikte hareket kararları alıyordu. Kürt milletinin egemenlik istemi hakkındaki ortak sorun politikalarında ortaklaşıyorlardı

8. Mart 2011’e kadar kamuoyu ABD ve İsrail’in İran’ı ve dolayısıyla Suriye’yi vuracağını beklemekteydi. Mart 2011’den itibaren ise Türkiye’nin Suriye’ye ve dolayısıyla İran’a saldırması beklenmektedir.

9. Suriye’de, Tunus ve Mısır’a benzer halk kesimlerinin kitlesel mitingleri söz konusu olmadı. Suriye’de Türkiye tarafından örgütlenmiş silahlı gruplar faaliyet gösterdi. Silahlı gruplar, halka devrimi taşımakla kendilerini görevli saydılar.

10. Türkiye, Suriye ile ortaklaşma ilişkilerinde Kürtleri kontrol etmeyi de düşünmüştü, ancak Türkiye’nin açık müdahalesi Kürtler lehine Suriye’de defacto bir durumu oluşturdu. Türkiye, Kürtler aleyhine Suriye’de kurmayı düşündüğü tuzağa, Kürtlere büyük bir alan açarak kendisi düştü. Türkiye “Allah’ın da bir tuzağı olur” diye düşünmemişti.

11. Suriye ile ortak kader, ortak tarih, ortak gelecek kuran Türk mekanizması ile Suriye’ye tam ve açık bir düşmanlığa dikey geçiş yapan Türkiye’nin aynı hükümeti ve aynı dışişleri bakanıydı.

12. Suriye ile kardeşlik konvoyu tertipleyen Türkiyeli bir kısım “büyük” Müslümanlar ile Suriye’ye düşmanlık tertipleyen ve bu konuda Türkiye Cumhuriyetinin politikasına kamuoyu oluşturma görevini ihya eden ajan cemaatler aynı “büyük” Müslümanlar oldular. Allah’ın bu işteki hikmetini anlayabileceğimizi de unuttular.

13. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve onun kamuoyu oluşturma araçları olan ajan cemaatler, daha önce Kürtler aleyhine kendilerinin büyük devlet olma adına işbirliği yaptığı Suriye ile bu kez Kürtler kendi bölgelerinin güvenliği adına işbirliği yapınca, TC ve onun hizmetinde bulunan ajan cemaatler Kürtleri hain ilan ettiler.

14. Türkiye Cumhuriyetinin istihbarat ve lojistik desteğiyle Suriye aleyhine kamuoyu oluşturmayı amaçlayarak harakiri yapan ajan cemaatler ve ajan İslamcılar, Kürtleri Suriye konusunda kendi pislikleriyle suçlamaktalar.

15. Türkiye’de bir kısım “büyük” cemaatler MİT’in emrinde ve fakat (ücretli de değil) gönüllü çalışmaktadır. Eğer MİT ile ilişki doğru değilse, bunun böyle olmadığını açıkça söylesinler. Sonra Kürdistanlı İslamcıları PKK’cilikle, ulusalcılıkla bilmem neyle suçlasınlar!...

16. Antep’teki melun saldırı dolayısıyla Kürdistanlı İslamcılara veya Kürdistanlı Müslümanlara ahlak dersi verme utanmazlığını icra edeceklerine, Şam’da, Halep’te ve daha onlarca yerde patlatılan bombalarla katledilen masum insanların kanlarına bulanan elleriyle, insanların ve Allah’ın huzuruna nasıl çıkacaklar, onu düşünsünler.

17. Bu küçük değinilerden sonra TC Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan onlara ne yapmaları gerektiği konusunda bir brifing verir galiba...

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89