• BIST 10158.63
  • Altın 2471.061
  • Dolar 32.1553
  • Euro 34.9051
  • İstanbul 12 °C
  • Diyarbakır 8 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 11 °C
  • Berlin 15 °C

Süreç Öcalan’a kilitleniyor

Günay Aslan

Yoğun tartışmalara neden olan Erdoğan- Zana görüşmesinin ardından açıklama yapan Leyla Zana, Oslo sürecinin yeniden başlaması, KCK operasyonlarının son bulması, PKK lideri Öcalan’ın ev hapsine alınması ve anadilde eğitim hakkının tanınması gerektiğini söyledi.

Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan ise dün Star gazetesinde bu taleplerin ‘kabul görmediğini‘ belirtti.

Akdoğan buna rağmen‚ ‘görüşmenin yapılmış olmasını‘ ve ‘siyasi diyaloğun öne çıkmasını önemsediğini‘ yazıyor!

‘Silaha başvurmadan, terör dayatmasına tevessül etmeden aykırı da olsa görüşleri serdedebilmek ve demokratik zeminde özgürce tartışabilmek esas olmalıdır‘ diyor.

Hayatında eline silah almamış ve herhangi bir dayatmada bulunmamış belediye başkanından milletvekiline, avukatından gazetecisine, öğretmeninden öğrencisine, işçisinden işsizine, boyacısından bakkalına, kasabından çırağına, garsonundan seyyar satıcısına, ev kadınından iş kadınına 10 bini aşkın insan ’aykırı görüşleri‘ nedeniyle ‘tutsak‘ alınmış, örgütlenme ve ifade özgürlüğü ‘terör suçu‘ sayılmış; poşi takmak, ıslık çalmak, slogan atmak, pankart açmak, yazı yazmak, resim yapmak, hatta şaka yapmak bile ‘ağır ceza‘ gerekçesi yapılmış; özel polis, özel savcı, özel hakim, özel mahkeme, özel cezaevi, gizli tanık, açık sanık sayısı anormal derecede artmış; partiler, sendikalar, gazeteler, dernekler ve barolar topluca cezaevlerine taşınmış, cezaevlerinde yer kalmamış ama adam da kalkmış, ‘demokratik zeminde özgürce tartışabilmenin esas‘ olduğunu söylüyor.

AKP’nin kantarın topuzunu çok kötü kaçırdığı anlaşılıyor. Bay başdanışmanın yazdıkları bunu gösteriyor.

Tabii, kılavuzu karga olanın hali de böyle oluyor!

Elbette bu fazla pişkin, faşizan ve küstah tavır AKP’yi saran ‘kaybetme korkusundan‘ kaynaklanıyor.

Zira, AKP ne yaparsa yapsın, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerinden kaçamıyor. Kaçıp, kurtulamıyor.

Zana- Erdoğan görüşmesinden çıkan sonuç da bunu gösteriyor.

Öte yandan Kürtlerin taleplerini Erdoğan’a bir kez daha anlatan Zana, çözümün adresi olarak Öcalan’ı işaret etti. O’nun rolünün ‘hayati‘ olduğunu söyledi.

AKP –şimdilik- bunu da kabul etmiyor ancak, dağı, ovası, diasporasıyla Kürt siyaseti de ısrar edip ‘Öcalan, olmadan olmaz‘ diyor. 14 Temmuz’da Diyarbakır’da bu amaçla bir de miting düzenleniyor. Miting ‘dönüm noktası‘ olacağa benziyor.

Aynı şekilde Strasbourg’ta süresiz olarak ‘Öcalan’a Özgürlük Nöbeti‘ tutuluyor.

Bununla paralel Türkiye cephesinde Öcalan tartışmaları yaşanıyor. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ‘PKK silah bırakırsa Öcalan’a ev hapsi konuşulur‘ diyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu,Öcalan’a ev hapsi için, ‘dört parti anlaşırsa başım üstüne‘ açıklamasını yapıyor.

Bahçeli’nin başlattığı, ‘Öcalan İmralı’da mı?‘ tartışması da devam ediyor! BDP, İmralı’ya gitmek amacıyla yaptığı başvurunun yanıtını bekliyor.

Yalnızca bunlar değil, bölgesel gelişmeler de Öcalan’ı sürecin merkezine taşıyor.

Güney Kürdistan liderliği Öcalan’sız bir çözüme artık itibar etmiyor ve onun sürece dahil edilmesi gerektiğini söylüyor.

Aynı şekilde Suriye krizi de Öcalan’ın konumunu güçlendiriyor. PYD’nin artan etkisine paralel olarak Öcalan’ın da etkinliği artıyor.

Buna İran’la ilgili gelişmeleri de eklemek gerekiyor.

Bütün bunlar AKP’nin İmralı’da tecrit altında tuttuğu Öcalan’ı sürecin kilidi konuma getiriyor.

Şartlar yeniden İmralı‘ya işaret ediyor.

Öcalan olmadan yaşanan tıkanıklığın aşılamayacağı anlaşılıyor.

Bu durumda AKP Hükümeti’ne yeniden İmralı’nın kapısını çalmak kalıyor.

AKP’nin önünde İmralı’nın kapısını yeniden çalmak ve ardına kadar açmak dışında bir yol görünmüyor.

Tıkanan süreç ya İmralı’nın kapıları açılarak ya da taraflardan birine geri adım attıracak şiddetli çatışmalar yaşanarak aşılacağa benziyor.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan, ‘silahlı çözüm sürecine girdik‘ derken ikinci seçeneğe işaret ediyor.

Ancak süreç hangi yönde gelişirse gelişsin gidişat Öcalan’ın yeniden önce çıkacağını gösteriyor.

PKK, AKP‘yi ‘silahla çözüme‘ zorluyor ama, bu adım inisiyatifi kaybetmiş Erdoğan’ı İmralı’ya yönlendirme amacı da taşıyor.

PKK, ‘siyasi diyaloğun‘ İmralı‘da öne çıkmasını istiyor.

Bu durum, ‘demokratik zeminde özgürce tartışabilme‘ yeteneğinden yoksun AKP için son fırsat anlamına geliyor!

***

Stuttgart Barış Meclisi bu haftasonu (Cumartesi) ‘Kürt Sorununun Barışçıl Çözümünün Önündeki Engeller’ başlığıyla bir panel düzenliyor.

Panele BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Gazeteci Cengiz Çandar, Öğretim Görevlisi Mithat Sancar katılıyor. Paneli Gazeteci Koray Düzgören yönetiyor.

Panel, Bürgerzenturm West, Bebel Strasse 22, 70193 Stuttgart adresinde saat 18:00’de başlıyor!

Stuttgart ve çevresindeki barışseverleri panelimize katılmaya davet ediyorum…

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89