• BIST 9617.55
  • Altın 4007.796
  • Dolar 38.8295
  • Euro 43.5425
  • İstanbul 19 °C
  • Diyarbakır 21 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 12 °C

Silaha sıfır tolerans dönemi

Gülay Göktürk

25 PKK’lı, ellerinde uzun namlulu tüfeklerle ve TSK’yla 13 saat çatışmalarına yetecek kadar mühimmatla Ağrı- Diyadin’in Yukarı Tütek Köyü’ne fidan dikme şöleni yapmaya çıkmışlar!

Hazırlıklar için olacak, şölen için epeyce erken bir vakitte varmışlar köye... Varır varmaz da bölgeye hâkim bir tepeye mevzilenmişler. Sabaha karşı 03.45’te de ağır silahlar ve uçaksavarlarla silahlı kuvvetlere karşı ateş açmışlar. Öyle yoğun bir çatışma yaşanmış ki, ordu helikopterleri 11 saat boyunca yaralıları almaya gelememiş.

HDP’liler cumartesiden beri bu olaydan “HDP’nin baraj altına kalması için düzenlenen bir AK Parti provokasyonu” hikayesi çıkarmaya çalışa dursun, bölge halkı ve kamuoyunun geniş kesimleri teşhisini çoktan koydu:

PKK silahların gölgesinde bir seçime hazırlanıyor, buna izin verilmeyeceğini gördüğünde de işte böyle çıldırıyor.

* * *

Bu noktada filmi biraz başa sarmakta fayda var:

PKK’nın silahlı güçlerini sınır dışına çekmesi için iki yıl sabırla bekledi bu toplum ve bu iktidar...

İki yıl boyunca, “Mademki silahın miadı doldu diyorsunuz, neden hâlâ belinizde taşıyorsunuz o silahları, neden elinizden bırakmıyorsunuz” diye sordu durdu, hiçbir makul cevap alamadı.

Ama yine de anlayışla davrandı. Bunca yıldır silahla iç içe yaşamış bir kadronun bu kötü alışkanlığını değiştirmesi için zaman verdi; yaşanan dönemi bir geçiş dönemi gibi gördü, barış sürecini koruma kaygısıyla bölgedeki kamu görevlilerine ve güvenlik güçlerine çatışmaya yol açacak bir davranışta bulunmama talimatı verdi...

6-8 Ekim Kalkışması bu dönemin sonu oldu. Hükümet bu olaylarda gördü ki, eğer kamu güvenliği sağlanmazsa, Çözüm Süreci’ni sürdürme uğruna verilen tavizler, PKK’lı olmayan halk kesimleri için bölgeyi açık hava hapishanesi haline getiriyor; baskı ve şantajla sindirildikleri, özgür iradelerinin yok edildiği bir hapishane...

Böylece kamu güvenliğini sağlamanın temel politika olduğu bir döneme geçildi.

Ne var ki, bu iki yıl içinde PKK bölgede belinde silahla siyaset yapmayı “kazanılmış bir hak” gibi görmeye başlamıştı. Geleceğin Güneydoğu’su için kafalarındaki model de buydu zaten. Silahsızlanma “resmen” gerçekleşecek ama PKK fiiliyatta bölgeyi silah gücüyle yönetmeye devam edecekti. Silahlar göstere göstere taşınmaya devam ettiği sürece, patlamasına gerek olmadan bölgeyi kontrol altında tutmaya yetecekti. Milisler bellerinde silahlarıyla caddelerde korku salacak, silah tehdidiyle halkı cenaze törenlerine, PKK mitinglerine götürecek, seçim sandıklarının etrafını kuşatan beli silahlı militanlarla istenen sonuç alınabilecekti.

Devlet, Ağrı’da buna razı olmayacağını ortaya koydu. Yukarı Tütek Köyü’nde silahların eşliğinde yapılması planlanan seçim toplantısını izleme ve olası baskıları önleme amacıyla güvenlik güçlerini bölgeye yolladı.

PKK ise güvenlik güçlerinin kontrolünde bir toplantıya razı olursa, “kazanılmış hak”kını kaybedeceğini, belindeki silahın etkili olmaktan çıkacağını gördü; son bir hamleyle iki yıldır silahla kurduğu “statüko”yu korumak üzere çatışmaya girdi.

“O bölgede silahlı gerillaların olduğu bilinirken ordu birlikleri orada ne arıyordu” sorusunu soranlara verilecek cevap işte budur.

Devlet “bundan sonra böyle” diyor... “Siyaset yapacaksan adam gibi yap” ültimatomunu veriyor. Artık PKK’nın halkın ensesinde boza pişirmesine izin vermeyeceğini ilan ediyor.

Bu durumda PKK ve bileşenlerinin oyunun kurallarını bir an önce kabul etmekten başka çaresi olduğunu sanmıyorum.

Kabul edecek ve alışacaklar. Silahsız siyasete alışacaklar. “Şiddete sıfır tolerans” kararını ciddiye alacak ve sineye çekecekler. Artık belde silah, parti propagandası yapmak gibi bir lüksleri olmayacak. Bu bölgedeki siyasi atmosfer de Türkiye’nin diğer yerlerindeki gibi silahsız-külahsız-tehditsiz-şantajsız bir siyasi atmosfer olacak ve onlar buna katlanacak.

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Cemo14 Nisan 2015 Salı 12:52400 vekile kac sehit gerek?

      OFFF off silah garibana dogrulmaktan, kan provakasyon icin akmaktan, ölüm bile bile bikti tekrar akmaktan Kürdistan daglarinda , bunlar bikmadi. Eskiden sizi zevkle okurdum, Erdoganin yaptiklarina yillarca alkis tuttum. Ama malesef siz de ayni hastaliga tutuldunuz, ANKARALILASTINIZ, Devletlestiniz... Sizden öncekiler pisman olmadi, vatan mevzu bahisse garibanin kani tefferrüattir dediler, Maleseef siz de öyle oldunuz.

      Yanıtla (0) (0)
    • merg14 Nisan 2015 Salı 09:31vicdan

      seni vicdanınla beraber allaha havale ediyoruz

      Yanıtla (0) (0)
    • ahmethazo14 Nisan 2015 Salı 09:49yalancının

      sizi önceleri okurken bu güzel yazıyor diye, yani gerçekleri yazmaya gücü yettiğince yaziyor diye düşünürken ne yazıkki şimdi okuduğumda kaleminizden mürekep yerine kan damlıyor. aklıma diyarbakır cezaevine girerken asker komutanına arama tamam bir şey yok temiz yalnız bir kalemi var. komutan oğlum bunların silahından korkma, kaleminden kork bunlar okuyup yazmassalar bugün bunlar başımıza gelmezdi ve kalemi aldılar. bende sizi öyle üşünüyorum. çünkü elinizden kalemi alınmış beyninizde tek tip düşünce yerleştirilmiş istendiği gibi yazı yazıyor demiyeceğim çünkü yazı yazmıyor kanla satırlarınız yazılıyor gerçeği bildiğiniz "bal"bibi belli ama kanla şimdi besleniyorsunuz. benim elimde olsa bu seçim dönemine kadar gerilla devlet güçlerinin karşısına çıkmıyacak o zaman kanla beslenmiyeceksini

      Yanıtla (0) (0)
    • salih14 Nisan 2015 Salı 12:25aylık

      emekliye 10 lirayla 100 lira arasında artış yapıldı anlaşılan bu bayana onbinlerce lira zam yapılmış.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89