• BIST 10123.81
  • Altın 2989.47
  • Dolar 34.8435
  • Euro 36.823
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 13 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 3 °C

'Şiddete geri dönüş yok'

Gülay Göktürk

Bence bu haftanın en önemli olayı BDP lideri Demirtaş'ın Habertürk'e verdiği demeçti. Selahattin Demirtaş, belki bilinmedik bir şey söylemedi ama söylediği şeyi o kadar net, o kadar inandırıcı bir tonda söyledi ki, artık bu demeçten sonra hâlâ "Kuzey Irak'a çekilenlerin güç toplayıp yeniden saldırmayacakları nereden belli" türü endişeler için de bir sebep kalmadı.

Şu satırlar da, çözüm sürecinin başından beri, sürece "Henüz işin başındayız; hiçbir şey belli değil, her şey bir anda geri dönebilir" karamsarlığı ile yaklaşanların yüreklerini rahatlatmazsa, başka ne rahatlatır bilmiyorum:

"Çok net biçimde söylüyoruz ki, artık silahlı mücadele dönemi kapanmıştır. Bundan sonra PKK'nın Türkiye'de silahlı bir mücadele yürütmesinin ne anlamı kalmıştır ne gereği kalmıştır. AKP, Türkiye'yi daha özgürlükçü hale getirirse çok iyi olur. Eğer getirmezse, biz getirmesi için siyaseten kendilerini zorlarız, siyasi baskı kurarız. Ama artık Türkiye'de Kürt sorununun silahla çözümü diye bir şey olamaz.

AKP sözünü tutsa da, tutmasa da biz artık silahlı mücadele döneminin geri gelmeyeceğini biliyoruz. Artık demokratik yollardan, siyasi yollardan Türkiye'yi özgür ve demokratik bir ülke haline getirmek istiyoruz. CHP'nin bu süreçte yer almasını da bu yüzden istiyoruz. CHP de destek verirse, AKP'ye daha fazla baskı kurabiliriz, daha özgürlükçü bir Türkiye ve Anayasa için."

Şartsız silah bırakma

Bu konuşmanın en önemli kısmı, Demirtaş'ın "AK Parti sözünü tutsa da tutmasa da" ibaresidir. Zira bu ibare, BDP'nin silah tehdidiyle pazarlık şansını sıfırlamayı göze alması demektir. Bu da bize BDP'nin çözüm sürecinin anahtarı olan "silahlı mücadelenin miadını doldurduğu" tespitini tam olarak kavradığını, içselleştirdiğini ve bu tespitin gereğinin yapılması konusunda kararlı olduğunu açıkça gösterir.

Şöyle düşünün, Türkiye'de demokratlar, liberaller on yıllardır 12 Eylül Anayasası'nın değişmesini istiyor. Bu haklı ve acil bir istek. Ama istekleri on yıllardır yerine getirilmiyor diye hiç kimse silaha sarılmıyor. Sabırla ve ısrarla aynı talebi yinelemeye devam ediyor; bu uğurda siyasi mücadele veriyor. Çünkü silahla çözüm olmayacağı bilincine sahip.

İşte Selahattin Demirtaş'ın son demecinden BDP'nin de (ya da PKK'nın da) nihayet aynı noktaya geldiğini görüyoruz. "AK Parti sözünde durmazsa, biz de siyaseten zorlarız, siyasi baskı kurarız; daha geniş cepheler oluşturmaya çalışırız, taleplerimizi kabul ettirene kadar devam ederiz" diyor.

Böylece, şu anda yaşanan olayın şartlı bir silah bırakma olmadığını da açıkça deklare etmiş oluyor.

Zaten, şartlı silah bırakma, silahtan umudun kesilmediğinin açığa vurulması değilse nedir ki? Silahın miadının dolduğunu düşünen biri, "İsteklerim olmazsa şiddete geri dönerim" der mi?

Ahlaki bir sorumluluk

Daha bundan altı ay önce kimi önderlerinin "silah sigortamızdır" dediğini düşünsek, bugün gelinen noktanın BDP açısından ne büyük bir zihniyet değişikliğini ifade ettiği apaçık ortada.

Dolayısıyla gelinen bu noktada, Türkiye kamuoyunun da BDP'yle ilgili eski yargılarını gözden geçirmesi; teröre destek döneminde oluşan alerjilerden, antipatilerden ve hatta düşmanlıklardan kurtulması gereken bir zamandayız.

AK Parti iktidarının Anayasa'daki vatandaşlık tanımını değiştirmeyi; ana dilde eğitimin önünü açmayı, yerel yönetimleri güçlendirmeyi başarması sadece Kürtler için değil demokrasinin çıtasını yükseltmek isteyen herkes için önemli...

Ama şu var ki, PKK'nın silahlı mücadeleden vazgeçmesiyle birlikte, Kürt hareketinin öne sürdüğü haklı talepler için onlarla omuz omuza mücadele vermek, Türkiyeli demokratlar için sadece demokratik bir görev değil aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk haline geldi.

Unutmayalım; onlara yıllarca "silahı bırakın gelin, birlikte mücadele edelim" dedik.

İşte bıraktılar ve geliyorlar. Şimdi sözümüzde durma sırası bizde.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89