• BIST 9915.62
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 25 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 13 °C

Şeytan Dedi Ki!

Yavuz Delal

“Ben ondan hayırlıyım!” 

“Hadi ordan” dedi, “sen taşlaşmışsın; burada büyüklük taslayarak küçükleştin.” (bkz. 7/12, 38/76). 

Hayra, şöyle diyerek biçim verdi Şeytan, “beni ateşten yarattın!” 

“Hakk, Allah’a yakın olma yollarındandır” dedi “Şeytan Efendi”; ve “ancak” diye devam etti, “hakkın sınırları ve çerçevesi ortaya konulmalıdır.”

Böylece; Hakk’ın, yani Allah’a yakın olmamın sınırlarına ve çerçevesine “Şeytan Efendi”nin biçim vermesi gerektiğini herkes anlamış oldu! 

“Yoksa” dedi Şeytan Efendi, “şayet, herkes kendine göre bir hak anlayışıyla ortaya çıkar, kendine göre bir hak talebinde bulunursa; bir sürü kan döken, can yakan, insan öldüren caniyle karşılaşırız.” 

“O yüzden” dedi, “canileri, cani olma ihtimalini de yok edecek bir dua çığırmak lazım Allah’a”. “Canileri önlemek için cani olmak lazım yani”. 

“Canavarlıkla hak elde edilemez. Onun için, Hakk’a göre hak talebinde bulunmak lazımdır. El-Hakk; Hakk’a göre hak talebinin formunu da, bila-istisna benden doldurmalısınız. Çünkü ben, hayırlıyım!” 

“Benim, ‘karıncaya ayağını basmayan, onu ezmekten çekinen insanlar hak ve adaleti ikame edeceklerdir.’ sözümün; ‘beş-yüz-bin kişi de olsalar, onların altını üstüne getirin, bir yolunu bulup köklerini kazıyın!’ sözümle çeliştiğini düşünenler, sözlerimdeki ilm-i hikmeti ve manay-ı deruniyi anlamaktan ırak bedbahtlardır.” dedi “Şeytan Efendi”. 

Sonra, “Kim, canavarlığa bağlı kalmak suretiyle şimdiye kadar dünyanın herhangi bir yerinde en küçük bir bölgede hak elde edildiğini görmüş” dedi, “yani”. 

Kısaca dedi  ki “Şeytan Efendi”;  “biz hayırlıyız; hayrımızın ve hikmetimizin bir gereği ve ödülü olarak intaç ettiğimiz şeydir, bedbahtlara hak yemek olarak görünen! Oysa zahire değil, batına bakılmalıdır, yediğimiz haktaki ve yediğimiz halttaki manayı yakalayabilmek için! Böyleyken bizden hak talep eden, ancak canavardır!” 

“İşte bu yüzden” dedi “Şeytan Efendi”; “çok kolay olmasa da, hak talep edenleri canavarlık duygusundan koparıp Hakk’a yönlendirmek lazım. Onlara şefkat ve merhametle yaklaşıp hak talep etmekten Hakk’a sığınmayı öğretmek lazım!” 

“Çünkü biz hak adına bir şey söylerken onu alıp çarpıtanları, sağa sola çekerek çok farklı yorum yapanları görürsünüz. Fakat, bizim hayırlı ve haklı olduğumuz, bu hak talep eden canavarlar konusunda, madem önemli bir vazifemiz var; niyetimiz, azim ve say’ımız sevap, öyleyse o mevzuda kafa yorup stratejiler oluşturmamız da, o stratejileri uygulama adına iman zonklatmamız da sevaptır.” 

“Kimse”dedi “Şeytan Efendi”, “tilmizlerimi bu güzergahtan çeviremez; zahirde hak talep edenlere batında hak vermeyip Hakk’a çağırmaktır bizim görevimiz!” 

Ve hayırlı toplumun yaşam penceresine önemli bir ufuk kattı, şunu diyerek: 

“İnsanî değerleri kulak ardı etmemek lazım. En kritik yerlerde yürürken bile tek bir karıncaya dahi basmamaya, tek bir böceği dahi ezmemeye ve en küçük bir haşerenin dahi yaşam hakkına tecavüz etmemeye azami dikkat gereklidir”. 

“Devletimin=Yüreğimin-İmanımın-Vicdanımın Egemenlik Alanı ve Kürtlerin Egemenlik Hakkı Hariç!” 

“Zahirle uğraşan ahmaklar için meselemiz başka tabi”! 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89