• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 21 °C
  • Berlin 20 °C

Seçim döneminde Çözüm Süreci Çalıştayı

Tarhan Erdem

Hafta sonunda AK Parti Genel Merkezi AR-GE Başkanlığı’nca Diyarbakır’da düzenlenen “Yeni Türkiye’nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı” toplandı.

Haberlerden toplantıyı Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem’in yönettiği anlaşılıyor. Başbakan Yardımcısı Atalay, İçişleri Bakanı Ala, Tarım ve Gıda Bakanı Eker’in katıldığı Çalıştay’da Parti Meclis Grubunu Başkan Vekili Ahmet Aydın temsil etmiş.

Açılışta Parti merkezi, Hükümet ve Grup temsilcileri konuştular. Bu beş kişinin konuşmasını, parti internet sitesinden okudum: Beşi de, önce Çözüm Sürecini kendilerine göre tanımlamış ve hemen sonra da “çocukları kaçırılmış analar” eyleminin anlamı üzerinde durmuş.

Her konuşmacı, sürecin önemi ve çocukları kaçırılmış analar üzerine görüşlerine genel bir iki cümle ekleyerek sözünü tamamlamış. Başbakan Yardımcısı Sayın Atalay bu formatı “Yol haritası” hakkında bazı görüşlerini açıklayarak değiştirmiş.

Genel Başkan Yardımcısı Sayın Ekrem Erdem, toplantının amacını şöyle özetlemiş: “Bugün, 30 yılı aşkın süredir ülkemizin canını yakan, 40 bine yakın insanımızın hayatına mal olan, yüzlerce milyar dolarlık ülke kaynağının heba olmasına sebep olan terörü bitirecek çözüm sürecini konuşacağız”.

Hayretle tekrar okudum bu cümleyi; “terörü bitirecek çözüm süreci konuşulacaktı”; katılanların terör ve çözüm sürecini tartışmaları isteniyordu!

10 yıldan beri umutla baktığımız “çözüm süreci”, Parti Genel Başkan Yardımcısı’nın söylediği gibi, “terörü bitirmek için” mi tasarlanıp, sürdürülmüştü gerçekten? Bu cümle, inanılması güç bir yaklaşımı açıklıyordu!

Çözüm Süreci bütün Türkiye için düşünülmemiş miydi?

Hani Çözüm Süreci kolumuzdaki kelepçeyi koparacaktı!

Çözüm Sürecini duyunca heyecanlanmamızın nedeni, birlikte yaşadığımız hapishanenin duvarlarını yıkmak için değil miydi?

Çözüm süreci, “Türkiye” diye bilinen yurdumuzda yaşayanlara demokrasi yolunu açmayacak mıydı?

13 milyondan fazla kardeşimiz karşısında bizi, başı eğik durmaktan kurtaracak bir çaba içine girmemiş miydik?

Milyonlarca insanın özgürlüklerini kısıtlarken, kendi yaşamımızın özünü anlamsızlaştırdığımızın farkına vardığımız için Çözüm Sürecine yapışmamış mıydık?

12 yıldır iktidar sahibi olan insanlar samimiyetten bu kadar yoksun muydu?

Hayır, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı kendini, hükümetini ve milyonlarca kişiyi bu samimiyetsizliğin -terörü bitirmek için çözüm sürecini tartışmanın- içine gömmek istemiş olamaz!

Sayın Ekrem Erdem’in, “terörü bitirmek için çözüm” formülüyle Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay aynı görüşte değildi:

Atalay Çalıştay’da, “Yeni bir yol haritası üzerinde çalışma kararı çıktı ve biz şu anda bu çalışmayı yapıyoruz”, “Yeni yol haritasının, somut ve sonuca götürücü olacağını, eğer yol haritası gerektiriyorsa yasal düzenlemeler de yapılacağını, meclise de gidileceğini” söylemiştir. Başbakan Yardımcısı “Diyaloglarının sürdüğünü” ve “Ülkeyi normalleştirmenin kolay” olmadığını da sözlerine eklemiştir.

Hükümet yıllardır “Çözüm Süreci” tanımını açıkça ortaya koymadı. Şimdi de “yol haritası” açıklanamıyor! Toplum bu açıklık olmadığı için gerginlik yaşıyor!

Açıklık gerekir miydi? Yol haritasını ayrıntılarıyla ortaya koyup yürümek gerginliği azaltabilirdi.

Açıklık yerine belirsizlik tercih edildi; bu belirsizlik yol boyunca siyasetin gereklerine uyma imkânı verdi; böylece gidip gelindi! Bu gidip dönüşler sonucu, her şeyin bir anda geriye dönebileceği ihtimali de hep canlı kaldı!

Parti Merkezinde, “terörü çözmek için Çözüm Sürecini konuşmak” isteyenler varken, yol haritasını açık biçimde tanımlamak tabii ki zordur ama, bunlar açıklanmadan inandırıcı da olunamıyor; halkın katılımında da sorun yaşanıyor!

Cumhurbaşkanı seçimine iki ay kala Diyarbakır’da böyle bir toplantı niçin toplandı? Çalıştay amacına vardı mı? Katılanların gelmelerine değdi mi? Anlayamadım!

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89