Analık hakkını memlekete bağışlamış; garibim ne büyük fedakârlık yapmış! Allah rahmet eylesin!
Kürtlerin anaları da haklarını özgürlüğe bağışlamış! Ne yapalım, şimdi özgürlüğü bir kenara atıp başkasının memleket derdine mi yanalım?
Domdom kurşunu olmuş kendi yürekçiklerini parçalıyor zavallı zalimler!
Partilerinin ümmet, liderinin de o ümmetin peygamberi olduğundan hiç şüpheleri yok!
Hayranlıkla izliyorlar liderlerinin izleğini.
İzlek dediğimizde Türk dilinin aklına keçi yolu gelir. Oradan esinlemişler hakka karşı inadı galiba!
Salak kafaların, sahte peygamberleri de bir o kadar salak olur tabi!
Bakın, salak bay ve bayan yazarlar, kendilerini keçi yolunda yürüten liderleriyle, Burak’a binmiş uçuyoruz diye sanrılarını depreştirirken, “ne güzel uçuyoruz, Balkanlardan Güney Afrika’ya oradan Somali’ye; nerden çıktı bu iç meseleler! Haberiniz olsun ey hazretler; İslamcılar, Kürt meselesinde sarf-ı nazar ettiler, derken ne planlıyorsunuz bilmeyiz, ama, inecek patikaları kirletiyorsunuz” diye basmışlar feryadı.
Ardından kalaylıyorlar yer yer bu (eski) İslamcıları ki, onlar şimdinin adres sormayan kurşunlarıyla iktifa eden ırkçı Kürtleriymiş.
Zavallı zalimler! Bilseydiler sadece patetik değil aynı zamanda da poetik olduğumuzu, herhalde büyük dillerini yutarlardı.
Savrulduğumuzu deklare ettikleri Kürt resmi ideolojisinin manifestosunun ne olduğunu açıklasalar da, biz de görsek oradaki gavurluğun ne olduğunu! Belki imanımızı kurtarırız, onların sayesinde!
İmanımızı kurtarırız da, baycağız ve bayancağızlar bu vesileyle belki Burak’ta asılı kalmış liderlerini indirip sidretü’l-münteha’ya çıkarırlar.
Aslında iyi de olurdu hani!
Peygamberleri orada sahteliğini gideremezse de, salaklığından kurtulurdu da, belki yeryüzüne akıllanarak inerdi!
Ama ne diyelim; Türkiye’de, acaba O yüce Allah’a iman eden bay ve bayan yazarların ekserisi “Kürt sorunu”nda niye salaklığa yatar? demekten başka!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.