• BIST 9019.57
  • Altın 4152.823
  • Dolar 39.1557
  • Euro 44.472
  • İstanbul 20 °C
  • Diyarbakır 32 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 24 °C

PKK ve AKP

Ahmet Altan-

Kont Tolstoy, dünyanın en ünlü yazarlarından biriydi, çok zengindi, başta Rus halkı olmak üzere bütün dünya ona saygı duyuyordu, insanlık var oldukça var olacak büyük romanlar yazmıştı ama mutsuzdu.

Her şeye sahip gibi gözüken bir adamın niye “mutsuz” olduğunu çevresindekilere bir türlü anlatamıyordu.

Sonunda “formülü” buldu.

“Dünyada tek bir insan bile mutsuz olsa ben mutsuz olurum.”

Bu, “ben bin yıl da yaşasam mutsuz olacağım” demekti.

PKK’nın yöneticilerinden Duran Kalkan’ın, “devrimci halk savaşıyla AKP siyasetini yenilgiye uğratıp Kürt sorununun demokratik siyasal çözümünü böyle bir direniş temelinde gerçekleştirmeyi öngördük” dediğini okuyunca Tolstoy aklıma geldi.

Kalkan’ın açıklamaları da, “biz daha yıllarca silahla savaşacağız” demekti.

Çünkü PKK’nın “devrimci halk savaşıyla AKP siyasetini yenilgiye uğratma” ihtimali hiç yok.

Aksine, bu stratejiyle sadece AKP siyasetini güçlendiriyorlar.

AKP’nin ciddi bir biçimde yalpaladığı bu dönemde iktidarı sarsacak “demokratik bir muhalefetin” önünü kesiyorlar, AKP’nin PKK üzerinden “milliyetçi” oyları devşirmesine yardım ediyorlar.

Anlaşılıyor ki “on bin dolar milli gelir, karakolunu koruyamayan bir ordu, başbakanı eleştiren yazarı işinden attıran bir demokrasi, mahkûm olmayanları hapiste tutup mahkûm olanları salan bir hukuk sistemi” ile Osmanlı İmparatorluğu’nu kurabileceğini sanan hayalci bir siyasi iktidarımızla, bu iktidarı “devrimci halk savaşıyla” yeneceğini düşünen hayalci bir Kürt örgütümüz var.

Bu hayalcilerle “gerçek” bir barışa nasıl ulaşılacak, bilmiyorum.

AKP yönetimini de, PKK yönetimini de “gerçeklere” çekecek olan kendi tabanlarıdır ama bizde “eleştiri” kültürü pek yerleşmediği için “tabanlar” sadece alkışlıyor.

Onlar alkışladığı sürece de bu bela bitmeyecek.

Kalkan, “PKK, AKP’yi silahla yenilgiye uğratamaz diyenler avuçlarını yalasın” diyor ama ben geçen yıl seçimlerden bir hafta önce gene Kalkan’ın bir analizini okumuştum.

“Kürt halkının ve gerillanın” devrime hazır olduğunu, AKP’nin de çöktüğünü açıklamıştı.

Çöken” AKP, bir hafta sonra seçimlerde yüzde elli oy alarak Cumhuriyet tarihinin en güçlü iktidarı oldu.

PKK da geçen yıl çok ağır kayıplar verdi.

Kürt halkı da “devrimci halk savaşına” katılmadı.

Duran Kalkan’ın “yeni bir analiz” yapmadan önce geçen yılki analizin nasıl çöktüğünü de Kürt halkına bir açıklaması gerekiyor herhalde.

Ama “ağalık” konusunda Kürtlerle Türklerin birbirinden hiç farkı yok, AKP iktidarı nasıl Uludere katliamı hakkında halkına bir açıklama yapma ihtiyacını duymuyorsa, PKK da geçen yıl o yanlış analizleri nasıl yapıp, nasıl onca insanın ölümüne neden olduğunu kendi halkına açıklamıyor.

Onlar “ağa” çünkü hatta ağadan da öte, “hata yapmazlar”, “hata yaptık” demezler, hata yaptıklarında ölen insanların hesabını vermezler.

Çok önemli değişimlerden geçen Türkiye’de, bu değişimleri gerçekleştiren AKP de dahil hiçbir örgüt yaşadığımız değişimlere ayak uyduramıyor, hepsi hayatın gerisinde kaldı, hepsi kendi içinde çatladı.

PKK da çok ciddi sarsıntılardan ve yarılmalardan geçiyor.

Duran Kalkan’ın açıklamaları hem Murat Karayılan’ı, hem de Selahattin Demirtaş’ı çok zor durumda bırakıyor.

Karayılan’la Demirtaş, PKK’nın aslında “barıştan yana olduğunu”, Oslo sürecini “hükümetin” bitirdiğini iddia ediyorlardı.

Kalkan ise “iki yıl önce stratejik değişiklik yaptık, AKP yönetimi devam ettikçe Kürt sorununun siyasi çözümünün gerçekleşmeyeceğine karar verdik” diyerek, PKK’nın AKP iktidarı sürdüğü sürece silahlı mücadeleyi sürdürmeye “iki yıldan beri kararlı” olduğunu açıklıyor.

Duran Kalkan’ın açıklamalarına göre PKK için “Oslo süreci diye bir şey” geçen yıl da zaten yoktu, geçen yıl AKP iktidarda olduğuna göre zaten PKK savaşı sürdürmeye kararlıydı.

Karayılan’ın “Silvan Oslo sürecini mahvetti” sözleri, Demirtaş’ın “Oslo sürecini hükümet kesti” iddiası tamamen havada kalıyor.

Aslına bakarsanız, Kalkan’ın sözleri, PKK’nın eylemlerini diğerlerinden çok daha “samimi” biçimde açıklıyor.

Kalkan’ın sözünü ettiği iki yıllık strateji açısından baktığınızda, Oslo sürecini bitiren Silvan’ın “tesadüf” olmadığını, “silahları susturun” diyen Apo’nun sözlerinin duyulmamasının bu stratejiye bağlı bulunduğunu, “karakol basmıyoruz” diyen Karayılan’ın açıklamaları yayınlandıktan 24 saat sonra karakol basılmasının iki yıl önce verilen kararların sonucunda gerçekleştiğini anlıyorsunuz.

Şu anda PKK’nın eylemlerini Kalkan’ın sözünü ettiği “strateji” belirliyor.

PKK, AKP’yi “silahla devirene” kadar bir anlaşmaya yanaşmayacak, bu stratejiye göre, anlaşmaya yaklaşıldığı anda da sarsıcı bir “eylemle” karşılaşacağız.

“AKP iktidarı sürdüğü” sürece “barış” girişimlerinde Kandil yer almayacak.

Ben, PKK’nın stratejisinin tamamen yanlış olduğunu düşünüyorum, yeni bir strateji oluşturmazlarsa çok insan ölür, bir sonuç da alınmaz, sadece AKP’nin milliyetçi oyları kemikleşir.

Kimin haklı olduğunu zaman gösterecek.

Ne yazık ki o “zamanın” içine çok ölüm sığacak.

  • Yorumlar 4
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • dersim04 Temmuz 2012 Çarşamba 11:00yalan

      ahmet altan 21.yüzyilda yasadigimizi unutuyor.bu cagda kimin ne dedigini ve yazdigini internet araciligi ile herkes biliyor.duran kalkanin anf deki röpertajini tamamini okudum.ahmet altan bence röpertaji okumamis.kendi kafasindaki senaroya göre yazmis.yani kisacasi sıkmıs. sen önce git kendi gezetendeki adamin dediklerine cevap ver.

      Yanıtla (0) (0)
    • Mehmet emin sürer04 Temmuz 2012 Çarşamba 11:07Özet

      Anlaşılıyor ki “on bin dolar milli gelir, karakolunu koruyamayan bir ordu, başbakanı eleştiren yazarı işinden attıran bir demokrasi, mahkûm olmayanları hapiste tutup mahkûm olanları salan bir hukuk sistemi” ile Osmanlı İmparatorluğu’nu kurabileceğini sanan hayalci bir siyasi iktidarımızla, bu iktidarı “devrimci halk savaşıyla” yeneceğini düşünen hayalci bir Kürt örgütümüz var.
      Yüreğinize sağlık çok güzel özetlemişsiniz gerçekten Bugün için en

      Yanıtla (0) (0)
    • Memet04 Temmuz 2012 Çarşamba 14:40Silahli Mücadele

      Silahla basa gelen hic bir iktidar kalici olmamistir. Sosyalist sistem dahi silahla basa geldigi icin, koca Sovyet Devletleri yikildi, yerle bir oldu. "Silahla demokrasi mücadelesi-özgürlük- mücadelesi veriyoruz" diyenler, ya halki kandiriyorlar, ya da kendilerini. Adami haps edeceksin, bu seni korumam icin diyeceksin! Yani , AKP, KCK`lilerin hayatini korumak icin hapse atiyordur?!

      Yanıtla (0) (0)
    • alp aslan08 Temmuz 2012 Pazar 01:10pkk terör örgütü ama akp değil

      Altan'ın Pkk ile Akp yi sanki iki siyasi muhatapmış gibi yorumlamasının sebebini bir gün anlarmıyım bilmiyorum ama Kürt Meselesinin çözümü ne Karayılan'a, Ne Kalkan'a, ne de Apo'ya bırakılmaz. Onlar muhatap alınması sadece bir savaş taktiği. Adamlarda kendilerini nimetten sayıyor. Altan da yazmış eli silahlı eşkiyayı siyasi mücadele veren bir parti gibi... yazık...

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89