• BIST 9475.21
  • Altın 4136.852
  • Dolar 39.0061
  • Euro 44.0511
  • İstanbul 20 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 22 °C
  • Berlin 7 °C

Operasyon

Ahmet Altan-

Dün yeni bir KCK operasyonu daha yapıldı ve çoğunluğu Öcalan’ın avukatı olan epeyce insan gözaltına alındı.

KCK operasyonları, en çok tartışılan ve insanların net bir gerçeği yakalamakta, o netliğe göre pozisyon almakta çok zorlandığı operasyonlar.

Sanırım bunun nedeni KCK yapılanması içinde siyasetle şiddetin, legal olanla olmayanın iç içe girmesi.

KCK’nın başkanı Kandil’deki Murat Karayılan, KCK’nın gençlik kolları başkanı da dağdaki bir çatışmada öldü.

Bu iki gerçek bile KCK ile şiddetin, silahın bağlantısını açıkça ortaya koyuyor.

Ama bu örgütün içinde “şiddetle hiç ilgisi” olmayan siyasetçiler de var.

Benim görebildiğim kadarıyla PKK’nın dağdaki liderleri, PKK’ya sivil siyasetin yolunu açabilecek birçok insanı “illegal bir yapının” içine sokarak hukuk karşısında hepsini fazlasıyla “yakalanabilir” kılmış.

Devlet istediğinde böyle büyük operasyonlar yaparak Kürt siyasetinin gücünü kırabiliyor.

Öcalan kesinlikle PKK’nın en akıllı adamı.

Hatta son zamanlarda “acaba tek akıllı adamı” mı diye düşünmeye başladım.

Bu KCK yapılanmasına Öcalan çok öfkeli bir tepki göstermiş, “kardeşim sen legal siyaset yapıyorsun, illegal bir örgütün içinde işin ne” diyerek KCK’ya katılan sivil siyasetçilere kızmıştı.

Bence çok haklıydı.

Silahlı bir örgüt tarafından kontrol edilen “illegal” bir yapının içine girdiğinde, kendini hukuk zemininde tam anlamıyla zayıflatırsın.

PKK yöneticilerinin, bunu hangi akılla yaptıklarını, ne diye Kürt sivil siyasetini böylesine güçsüz kıldıklarını, neden Kürt siyasetçileri her türlü hoyratlık karşısında hukuk şemsiyesinin dışına attıklarını anlamak çok zor.

Hukuku ölçü olarak kabul ettiğimizde binlerce adamın yakalanıp hapislere atılmasına nasıl karşı çıkacağız?

“KCK’nın üyelerini yakalamayın”
diyemeyiz.

Bunu diyebilmek için KCK’nın “şiddetten uzak, yasal bir örgüt” olduğunu söyleyebilmemiz gerek ama gerçek bu değil, Karayılan’ın başında olduğu bir örgüt nasıl “yasal ve şiddetten uzak” olacak?

Ancak şunu diyebiliriz:

“Sen, KCK’yı bahane ederek bu örgütle ilişkisi olmayan sivil Kürt unsurlarını da yakalayıp susturuyorsun.”

Ama Türkiye’nin “faşist” sözcüğüyle bile tarif edilemeyecek kadar hukuk ve mantık dışı yasaları, bize bu gerçekleri görme ve araştırma hakkı vermiyor, bizim yasalar “yakalanan” adama bile niye yakalandığını söylememe yetkisi veriyor savcılara.

Böyle bir hukuk sisteminde de her türlü operasyon, gözaltı, tutuklama şaibeli hale geliyor, birçok masum da hapse atılıyor.

Hükümetin son zamanlardaki Kürt politikasının tamamen hatalar üstüne kurulduğuna inanıyorum.

PKK’nın şaşkınlığı yüzünden hükümet bu örgütün şiddetini şiddetle ezebileceğine ikna oldu, bu inanç ve bu yeni durum onu bir “güç sarhoşuna” çevirdi.

Şimdi meseleyi sadece PKK meselesi gibi görerek şiddeti vurguladıkça vurguluyor, şiddete abanırken demokraside de frene basıyor.

Kürtlerin hakları konusunu gündemden düşürüyor.

PKK’yı, KCK’yı falan şiddetle geriletebilir, hadi diyelim yok bile edebilir, bu ne işe yarar.

Geçenlerde Hasan Cemal, İnönü’nün Dersim katliamından sonra yaptığı konuşmadan bir bölüm yayınladı; Başbakan Erdoğan o konuşmayı bir okusun, İnönü “Dersim’in bütün vadilerine, dağlarına girdiklerini, herkesi ezdiklerini” anlatıyor o konuşmasında; aradan kaç yıl geçti, o katliam sorunu çözdü mü?

Çözmedi, bugün de devlet şiddeti hiçbir sorunu çözmez.

Sorunu çözecek olan eşitlik, özgürlük ve demokrasidir.

Bunları gerçekleştirmedikçe bu meseleyi çözemezsiniz.

Faşist yasalarla, şiddetle, sindirme kampanyalarıyla, suçluyla suçsuzu ayırmadan yürütülen operasyonlarla gideceğiniz yer bir çıkmazdır.

Kürtler kendilerini “mutlu ve özgür” hissetmedikçe bu ülkede hiç kimse mutlu ve özgür olmaz.

Bu da emin olun silahla sağlanmaz.

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • onur erdem23 Kasım 2011 Çarşamba 01:37gerçek bu mu?

      hadi diyelim ki pkk bu siyasetçileri yakalanabilir peki sizce bu ülkenin emniyeti istihbaratı suçlu ile suçsuzu ayırtedemeyecek kadar aciz mi(bence değil) Bu ülkede birileri yakalanmak istendiğinde hiç bir nedene ihtiyaç duyulmadığını en iyi bilenlerdensiniz. Burda resmi zihniyet devrede ve hedef suçlu ya da suzçsuz değil kürt siyasetinin aktif diri kanadı ve amaç tek kürtleri siyasetinin pasife edilmesi sizin de bunu gördüğünüzden eminim ama yine bir pencere açm

      Yanıtla (0) (0)
    • cem23 Kasım 2011 Çarşamba 08:44tan

      sayın başbakaının yazarı önce kürtlerin nazı almanyasındaki gibi tutuklanıp hapse tıkılmasına bahaneler uydur sonrada kürtler özgür ve mutlu olmadan kimse özgür ve mutlu olamaz de kürtlerde buna inandı merak etme

      Yanıtla (0) (0)
    • Baris Seven23 Kasım 2011 Çarşamba 10:38bu da Ahmet Altan eşitliği oluyor

      Ahmet Altan, PKK ile devlete 'eşit' mesafede yaklaşıp eleştirmeyi esas aldıklarını söylüyor. bu yazısını da bunun üzerine kurduğunu iddia ediyor. Yalnız, AKP'nin Kürt siyasetini tasviye etme operasyonuna hala ad koymuş değil. Hiç öyle AKP gibi KCK'ye sığınmakla işin içinden çıkamazsın. Buşra ve Zarakolu ne zaman KCK'li oldular? AKP ve Erdoğan'ı aklama girişimine de pes yani.

      Yanıtla (0) (0)
    • Özgür Devrim23 Kasım 2011 Çarşamba 13:20SAYIN ALTAN

      öncelikle sunu itiraf edeyimki,sizi daha önceleri zevkle okuyan birinsandim.ama simdi ayni seyi söylemem mümkün degil.aslinda kendi yazdiklarinizi inanarak yazmis olsaydiniz belki sizi yine keyifle okuyabilirdim.lakin ne yazdigini bilen birisi olarak dogru yerde olmadiginizi düsünüyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • kendal23 Kasım 2011 Çarşamba 11:31altanın günlüğü

      Faşist yasalarla, şiddetle, sindirme kampanyalarıyla, suçluyla suçsuzu ayırmadan yürütülen operasyonlarla gideceğiniz yer bir çıkmazdır...
      ahmet altan'ın bu doğru tespitlerine ne denir, bilmem...

      Yanıtla (0) (0)
    • ASLAN AYGÜN23 Kasım 2011 Çarşamba 16:15gün@hotmail.com

      doksanlarda bombalanan gazete için elinde gazete istiklal caddesinde bir kaç aydınla gazeteyi sahiplenen ahmet altan bugün aynı gazetenin devamı olan gazete tarumar edilirken gıkını çıkarmıyor. sorum şu: dün bu gazeteyi çıkaranlar çok demokrattı da bugünkü gazeteyi çıkaranlar çok mu faşist ona göre? kanımca iyi oldu akp operasyonları, aydınların posizyonlarını ele veren iyi bir turnosol kağıdı oldu bu şekilde.

      Yanıtla (0) (0)
    • roni ciya23 Kasım 2011 Çarşamba 13:50Altan!

      Evet syn. Altan, AKP yi mesrulastirmak icin elinden geleni yapiyorsun ve herkesin sana inanmasini bekliyorsun, ilk zamanlar sana inanmistik ozgur bi gazete falan sanmistik ama gel gorki AKP guclendikce sen ve ekibinde onun gibi gercek yuzunuzu gostermeye basladiniz.. Simdi kendime kiziyorum acikcasi sana inandigim icin.

      Yanıtla (0) (0)
    • rodi-baran23 Kasım 2011 Çarşamba 23:47degisim

      sayin altan sizin hemen yazilarinizin hepsini okudum, ama bisey itiraf edeyim inanin hic birini zevkle okumadim.hosa giden yaniniz iyi bir edebiyatci olmaniz degildi iyi bir aydin ve mazlumun yaninda olmanizdi ama bu gün bakiyorum bunun cok uzagindasiniz

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89