Haziran ayının son günleriydi. Bir sempozyum için gittiğimiz Mardin’de bir davet aldık. Artuklu Üniversitesi’nden Kürtçe öğretmenliği eğitimi alan 500 öğrencinin diploma törenini izleyecektik. Verilecek diplomalar ‘Çözüm süreci’ açısından önemli bir adım olan Kürtçe eğitiminde büyük bir hamlenin işareti olarak okunabilirdi.
Gençler sevinçli ve umutluydular. Bir meslek sahibi olmanın ötesinde, anadillerini yaşatabilmeye katkıda bulunma imkânını elde etmişlerdi. Görülmeye değer heyecanlı bir gün yaşadık.
Barış atmosferine derinlik kazandıracak önemli bir atılımdı Kürtçe öğretmenliği. Anadil konusunun çözümünde de bir başlangıç sayılabilirdi.
M.A.Ü Rektör Yardımcısı ve bölümün kurucusu Profesör Dr. Kadri Yıldırım, törende bazı kaygılarını dile getirdi. Öğretmenlere, maaş verilmesi yerine dışarıdan ders başına ücret ödenmesi söz konusu olursa geçimlerini sağlamalarının mümkün olmadığını söyledi.
Bu amaçla AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ve BDP Bingöl Milletvekili İdris Balüken’le birlikte Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı ziyaret etmişlerdi. Bakan Avcı, kadro çıkaramasalar bile, aylıklı ücretli Kürtçe öğretmenliği sözünü vermişti.
Kadri Hoca’yı dün yeniden aradım. Endişeliydi. Çünkü Kürtçe öğretmenlerinin maaş ve kadro durumlarıyla ilgili olumlu bir adım atılmamıştı. Diploma töreninde yaptığı konuşmayı ve bakana söylediklerini hatırlattı: “Gerekirse bu mesele için bakanlık önünde çocuklarla birlikte çadır kurarım” dedi.
Kürtçe öğretmenliği bölümüne önayak olurken, değişik kesimlerin tepkisini göğüslemek zorunda kalan Kadri Yıldırım bazı küçük adımların atılamaması nedeniyle çaresiz kalmıştı. “Bunca çabaya rağmen bunun karşılığını alamazsak biz de bu işten çekiliriz. Mezun veren diğer üniversitelerin ilgisizliği de üzüntü verici” diyordu.
Geçen yıl BDP’liler Kürtçe seçmeli derse tepki gösterince başvuru 20 bin öğrenci ile sınırlı kalmıştı. Bu yıl başvuran öğrenci sayısı ise engellemelere rağmen 160 bine ulaşmış. Kürtçe dersine ilgi hızla ve katlanarak artıyor.
5. sınıflar için geçen yıl hazırlanan Kırmançi ve Zazaki kitaplarına ilaveten bu ders yılı öncesinde 6. sınıf kitapları da hazırlanıp basıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, anadilde eğitim konusunda Kürtçe öğretmenlik bölümü mezunlarını açıkta bırakacak gibi. Çünkü, ders ücretiyle dışarıdan çalışan bir öğretmenin geçimini sağlaması mümkün değil. (Dışarıdan ders için öğretmenlere ödenen saat ücreti bu yıl 875 kuruş. Haftada dört ders verebilen bir öğretmenin aylık geliri ancak 150 lira olabiliyor).
Bu işe gönül verenler, açılımın gelişmesi için çaba sarf edenler bu tablo karşısında umutsuzluğa düşüyor.
Mektuplar
Öğretmen adayları da çaresizliklerini anlatan mektuplar yolluyorlar:
“İyi günler Oral abi, benim ismim Murat Marhan. Muş Alparslan Üniversitesi Kürt Dili ve Kültürü Bölümü’nden mezun oldum. Bu bölüme başlamadan önce bizi istihdam edeceklerine dair söz verdiler. Bakanlık kırk bin öğretmen aldı; fakat hiç Kürtçe öğretmenliği alımından söz edilmedi. Okullar açılmak üzere hâlâ ses seda yok. Perişan bir haldeyiz bu konuyu dile getirmenizi istiyoruz.”
Bir başka mektup:
“Artuklu Üniversitesi’nde 500 öğretmen adayı bir yıl boyunca zorluklarla mücadele ederek okulu bitirdi. Üniversite bir ilke imza attı. Mezuniyet töreninde öğretmen adaylarının eylül itibariyle sözleşmeli olarak Kürtçe derslerine girecekleri ve bu yönde bakandan söz alındığı bilgisi paylaşıldı. Fakat o günden sonra MEB’den hiçbir yetkili herhangi bir açıklama yapmadı. Okulların açılmasına günler kala Kürtçe öğretmenlerin hiçbir şekilde atanmayacağı bilgisini öğreniyoruz. Buradan anlıyoruz ki MEB’in niyeti, Kürdoloji mezunlarını ücretli olarak çalıştırmak. MEB’in ilgili biriminin kısa zamanda bu yanlıştan dönerek açık ve hakkaniyete yakışır bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Aksi takdirde Kürtçe öğretmenleri olarak ücretli statüsüyle çalışmayacağımızı bildirir, saygılar sunarız.”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu belirsizliğe son vermesi gerekiyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.