• BIST 10175.61
  • Altın 2402.551
  • Dolar 32.2602
  • Euro 34.7247
  • İstanbul 21 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 27 °C
  • Berlin 14 °C

Manifestonun 5. maddesi

Serpil Çevikcan

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Ak Parti grup toplantısında yapacağı konuşmanın havası önemliydi.

17-25 Aralık süreçlerini tereddütsüz darbe girişimi olarak nitelendiren Davutoğlu’nun, buna karşın dört eski bakanla ilgili olarak ortalığa saçılan büyük yolsuzluk iddialarının yarattığı havanın dağıtılması konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile bir ton farkı yansıttığı da bilinen sır.

Hatta, Başbakan’ın, Meclis Komisyonu’nun bir önceki toplantısından önce dört bakana, “Yüce Divan’a gitmeyi kendiniz isteyin” mesajı verdiği yolundaki iddiaların dumanı henüz tütüyor.

Bu nedenle, Yüce Divan’a göndermeme kararı ile parlamentodaki Ak Parti grubunun elini de epey bir rahatlatan komisyonun kararından sonra Davutoğlu’nun değerlendirmelerini dün Meclis’te dikkatle dinledim.

Sürpriz cümleler barındırmayan, son tartışmayı yolsuzluk odağında değil, ancak onu da içine alarak darbe girişimi perspektifine oturtan bir konuşma yaptı.

“Komisyon kararı ne yönde seyretmiş olsaydı dahi geçen sene yaşadıklarımız, 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarımızın hukuka aykırı şekilde sorguya çağrılması, Gezi provokasyonları, 17 Aralık, 25 Aralık provokasyonları, 19 Ocak MİT TIR’larına operasyon, 27 Mart Dışişleri Bakanlığı’nın dinlenmesi, hiç şüpheniz olmasın ki bir darbe süreciydi. Hiç şüphe olmasın ki bu darbe teşebbüsü akim kalmıştır” ifadelerini kullandı.

Soruşturma Komisyonu’nun yazacağı raporun, “objektif” olacağını vurgulayan Davutoğlu’nun, “Bundan sonra da kaldığımız yerden yolumuza kesin bir kararlılıkla devam ederiz. Hem de tek bir yürek olarak devam ederiz” diye devam eden cümleleri ise birlik bütünlük çağrısı içeriyordu.

3Y ile mücadele

Başbakan’ın yolsuzluklarla mücadele konusuna vurgu yapması da kaçınılmazdı.

Zira, Erdoğan’ın ardından Ak Parti Genel Başkanı seçildiği 27 Ağustos 2014 tarihindeki Ak Parti Büyük Kongresi’nde, kendi döneminin yol haritasını çizerken sıraladığı 9 maddelik manifestosunun tam ortasına, 5. maddesine, “ahlak restorasyonu, 3Y (yasaklar, yolsuzluk, yoksulluk) ile mücadele” başlığını koymuştu.

21 Aralık’taki Ankara İl Kongresi’ndeki konuşmasından manşetlere çıkan ifade de aynı konuya odaklanıyordu.

O gün, “12 yıl içinde bu kadar büyük hizmetler gerçekleşmişse bilinsin ki bunun arkasında Ak Parti’nin yolsuzluklara karşı mücadelesi vardır. Kim harama bulaşırsa kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız” demişti.

Yeni yasa sinyali

Başbakan’ın dünkü konuşmasında da benzer ifadeler yer aldı. “Ak Parti, yolsuzluklarla mücadelenin de ta kendisidir” cümlesiyle özetleyebileceğimiz bir yaklaşım sergilerken, “Hangi tedbiri ne zaman alacağımıza biz karar veririz” eklemesini yaptı.

Bu ekleme, yolsuzluklarla mücadele ve siyasi etik kapsamında hükümet tarafından atılacak yeni adımlara işaret ediyordu.

Nitekim, hükümetin yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık konusunda bir paket hazırlığı içinde olduğu bilgisi de kulislere yansıdı.

Kesin olan şu ki Haziran 2015 seçimlerine giderken tıpkı 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi, kampanyaların, polemiklerin, meydanların ve ekranların ana konusu yolsuzluk meselesi olacak.

Muhalefetin, konuyu hangi parametrelerde işleyeceği belli.

Davutoğlu’nun ise Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı olarak yarışacağı ilk genel seçime giderken yolsuzluklarla mücadele konusunda bundan sonra daha keskin ve köşeli bir tavır sergileyeceği anlaşılıyor.

Bu konuda taviz vermeyen bir politika izlediklerini her fırsatta vurgulamasını beklemek yanlış olmaz.

Yolsuzlukla mücadele kararlılığı ile yolsuzluk iddiaları üzerinden siyasete müdahale arasındaki ayrımı ortaya koyabilme başarısı sokaktaki vatandaş açısından Davutoğlu için önemli bir sınav olacak.

Erdoğan’ın mesajı

Dün Meclis koridorlarındaki hava, Genel Kurul kararının da komisyonla aynı doğrultuda çıkacağı yönündeydi.

Aksi hal, 50’yi aşkın Ak Parti milletvekilinin son dönem siyasi tarihinin en büyük sürprizini yapması olur ki bu zaten iktidar partisi için büyük bir bölünme demektir.

Ak Parti grup toplantısının dağılmasından kısa bir süre sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Büyükelçiler Konferansı’na katılan büyükelçilere verdiği yemekte yaptığı konuşmadan yansıyan mesaj da bu anlamda son noktayı ifade ediyordu:

“Parlamento, Soruşturma Komisyonu’nun almış olduğu, üzerinde çalışılmış bu karar neticesinde nihai kararını en ideal, en adil şekilde verecektir. Türkiye, bu tür oyalama süreçleri içerisinde, üzerinde spekülasyonların yapılacağı bir ülke olmayacaktır, olmadığını da bu parlamento gösterecektir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89