• BIST 9541.3
  • Altın 4050.138
  • Dolar 38.7818
  • Euro 43.3764
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 11 °C

Leylekler ve Şemdinli

Ahmet Altan-

Hayali bir kürenin etrafında döner gibi ortada bir boşluk bırakarak dönüyorlar, onlar dönerken binaların üstünden gelen başka leylekler de katılıyor onlara, birer kilometre mesafeyle üç ayrı leylek grubu helezonlar çizerek uçuyor sahilin üstünde.

Kim onlara 25 ağustos cumartesi günü saat dokuz buçukta Caddebostan sahillerinin üstünde buluşmalarını söyledi, nasıl bir takvimleri, nasıl bir zaman algıları var, nasıl haberleşiyorlar, nelere göre öbekleşiyorlar, bunları merak ederek onları seyrediyorum.

Önce ilk helezonun içinden halay çeker gibi bir grup leylek tek sıra hâlinde uçmaya başladı, diğerleri onların peşinden gitti, öbür iki grup biraz daha dönerek oyalandılar sonra onlar da bir düzene girip uzaklaştılar.

Gittikleri yerde hepsi dağılıp yuvasını bulacak.

Sonra bir dahaki bahara geri gelecekler.

Böyle binlerce yıldan beri devam ettiğini bildiği olayları izlediğinde sanırım insan hep aynı duyguya kapılıyor, “bugün geçici” diye düşünüyor, “bugün önemli olan hiçbir şey elli yıl sonra önemli olmayacak”.

Bu binlerce yıl daha sürecek.

Bugüne prangalı olduğunu ve bugünün senin sandığın kadar da önemli olmadığını görüyorsun leyleklere bakarken.

Zaman genişliyor, sen küçülüyorsun.

Zamanın genişliği içinde her şey önemsiz, senin küçüklüğün içinde her şey önemli.

Bir önemsizliğin içinde kaybolup gitmeye daha yatkınsın ama seni bugünün önemsizliğine rapteden korkunç bir çıpa var.

Ölüm.

Bazı insanların bu leylekleri son kez gördüğünü bilmen.

Ülkenin bir ucunda kıyasıya bir savaş sürüyor.

Bugüne dek gördüğümüz en garip savaş belki de.

Yedi yüz kişi yüz bin kişiye saldırıyor.

Otuz yıldan beri bu ülkede savaşı yaşıyoruz, şiddetlenerek, duraksayarak ama sürekli devam eden bir savaşın belki de hiç rastlanılmamış bir epizodu sahneleniyor.

Gazetelerde resimler gördüm.

PKK’lılar bir arabayla Şemdinli’ye girmişler geceleyin, silahlar yüklüyorlar.

Üstlerinde gerilla kıyafetleri, ellerinde Kalaşnikoflar.

Kasabaya kadar hiçbir denetimle karşılaşmadan gelmişler, kasabaya girmişler, silahlarını yüklemişler, onları durduracak kimse çıkmamış.

Güvenlik güçleri, PKK’lıların kaymakamlığa saldıracağını öğrendiklerinden “kaymakamı kaçırmışlar”, götürüp bir yere saklamışlar, PKK’lıları durduramayacaklarından o kadar endişeliler.

Otuz PKK’lı Şemdinli’ye saldırmış o gece, çatışma sabaha kadar sürmüş.

Sabahleyin de PKK, Şemdinli yakınlarındaki Omurlu Taburu’na 48 saatte üçüncü saldırısını düzenlemiş.

Gazetelerle televizyonlar sürekli olarak kaç PKK’lının öldürüldüğünü açıklayıp duruyor, üç PKK’lı öldü, beş PKK’lı öldü, yirmi PKK’lı öldü, elli PKK’lı öldü, arkasından da PKK saldırılarının haberleri geliyor.

Kaç PKK’lı var?

Kendini savunmaya çalışan, aynı tabura 48 saatte ardı ardına üç baskın yiyen ordunun kaç askeri var?

Bölgede 700 PKK’lı olduğu yazılıyor.

Askerlik uzmanı değilim ama biraz aritmetik biliyorum, yüz bin kişi, yedi yüz kişiden kalabalıktır, üstelik yüz bin kişinin elinde helikopterler, tanklar, savaş uçakları, Heron’lar, toplar var.

Her gün bilmem kaç insanı öldürüldüğü söylenip duran 700 PKK’lı nasıl o kadar rahat Şemdinli’ye giriyor, nasıl o kadar rahat aynı taburu basıyor?

PKK nasıl “saldıran” konumunda da, binlerce askeri olan ordu “savunma” pozisyonunda, üstelik savunmayı da pek beceremeyip taburlarını, karakollarını bastırıyor?

Leyleklerin nasıl buluşup, aralarında anlaşarak sıraya girdikleri benim için meçhulse bu savaşta neler olduğu da öylesine meçhul.

Devlet arada bir “operasyonu bitirdik,” diye açıklamalar yapıyor ama iki gün sona PKK saldırıyor, operasyonu ordu yapmıyor belli ki, operasyonu yapan PKK.

Doyurucu bir resmî açıklama da yok.

Sanırım savaş tarihinin en garip çatışmalarından birine şahit oluyoruz.

PKK’nın ne yapmak istediğini herkes söylüyor, Şemdinli’yi alıp bir “halk savaşı” yaratmak istiyorlar ama kimse bunu “nasıl” yaptıklarını söylemiyor.

Devlet gazetelere gözdağı verip “teröre destek olmayın” diyor, bu, “gerçekleri yazmayın” anlamına geliyor galiba, zaten gazeteler de sadece devletin söylediklerini yazıyor.

Ama ne olduğu hiç anlaşılamıyor.

PKK’lılar nasıl o kadar rahat giriyor Şemdinli’ye?

İnsanlar ölüyor, askerler, PKK’lılar, kavurucu bir sıcağın içinde birbirlerini vurup duruyorlar.

Leylekler gidiyor, bir daha geldiklerinde, bugün yaşayan birçok insan ölmüş olacak.

Elli yıl sonra leylekler geldiğinde bilmem kaç kişi hatırlayacak bu olanları, hatırlayanlar da herhalde “niye öldürdüler birbirlerini” diyecek, “birlikte yaşayabilirlerdi”.

Zaman genişledikçe bugün önemsizleşiyor ama...

Ne yazık ki bizi bugüne prangalayan ölüm var.

İnsanlar bugün ölüyor ve bir daha gelmiyor.

  • Yorumlar 13
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Meric Cenk26 Ağustos 2012 Pazar 09:15Erdal Sarızeybek_Şemdinli'de sınırı aşmak

      Sayın Altan, şu anda Erday Sarızeybek'in Şemdinli'de Sınırı Aşmak romanını okuyorum. Burada yazı yazmadan önce şemdinliyi anlamanı tavsiye ederim. Geröekten sürükleyici bir roman. Orada yaşayan insanların dürüstlüğünü oku, iran ve suriyenin nasıl müdahale ettiğini, şemdinlide askeri varlığın çok az olduğu, teröristlerin irandan suriyeden jandarma karakolundan veya kamplarından geldikleri, teröristi takip eden askerin iran sınırını geçemediği, siyaseti

      Yanıtla (0) (0)
    • imran adsay26 Ağustos 2012 Pazar 11:14leylekler ve taraf

      leyleklerin ne yaptığı sırrını herkes bilmiye bilir bu doğal bir durum.ama ahmet abıcım tarafta ki bazı yazarlar etrafı camurlarken,niye camur atiyorsunuz diyenlere feryat figan ettin.gazetecilerimi tehtit ediyorlar diye.adamda cıkıp ne tehditi camur atmayın dedim,tehdit bunu neresinde deiğinde cevap vermemiştin..gazetenizin bazı yazarları insan öldürmek için yer adres gösterip devlete öneri sunmasının bir makale konusu yapamazmısın.leyleklerin sırrını bilmiye bilir

      Yanıtla (0) (0)
    • iman26 Ağustos 2012 Pazar 11:15uçar

      sen o romanları oku ama gerçekleri yazan gazeteleri okuma...herşey roman gibi akıyor yalan dünyaya...uyumaya devam...

      Yanıtla (0) (0)
    • sidar26 Ağustos 2012 Pazar 12:33Aydınlık yarınlar...

      yüreğine , dliline ,eline sağlık.... ülkemiz senin gibi empatik aydın insanlarla dolu bir ülke olsaydı... bugün ortaçağda kalmış savaşları yaşamazdık.... teşekürler!!!!

      Yanıtla (0) (0)
    • baris seven26 Ağustos 2012 Pazar 12:43Şemdinli

      Ahmet Altan, 4 yıldır halan PKK nasıl karakol basarla meşgul. Aslında Altan benden daha iyi biliyor bunun nasıl olabildiğini. Ama işte egemen ulus zihniyeti bir türlü kabullendiremiyor. Onu bir kenara bıraksa gerilla savaşı denilen bir savaş tarzı olduğunu, bu savaş tarzının da en tehlikeli silah olan insan ve onun iradesine dayalı geliştiğini de anlayacaktır.

      Yanıtla (0) (0)
    • zınar-sor26 Ağustos 2012 Pazar 14:17şemzinan

      sanırsam deve kuşu misali kafanızı kumdan çıkartırsanız herşeyi görürsünüz.30 yılı aşmiş bir mücadele gercekliğini görmemek bakar körlüktür,sayın ahmet bey halk gerilladan uzak duruyor diye yazıp çizen gazeteniz ve diğer gazetelere gerçekten siz inanıyormusunuz

      Yanıtla (0) (0)
    • mehmet bodur26 Ağustos 2012 Pazar 14:52DENİZ VE KUZEY KORE

      Denize düşen yılana sarılırmış. Bu güne kadar kimlikleri inkar edilen kürt arkadaşlar da kişilikleri inkar edilen bir sistemi savunuyorlar. Bu mudur sizin geldiğiniz (Kürt siyaseti ilerledi diyorlar da onun için soruyorum) ileri siyasi nokta? Türkiye Cumhuriyetinin emekleme ve gençlik yılları seviyesi sizin için ileri siyaset noktası mıdır? Bu siyaset değil mi sizi (aslında kemalist olmayan herkesi) inkar eden ve bu hale getiren? KK gibi bir devlet olup herkese kendinizi

      Yanıtla (0) (0)
    • aliser kerbela26 Ağustos 2012 Pazar 14:53mücadele

      ortadogu gibi bir bölgede devletlerin bile ayakta kalmakta zorlandigi bir yerde halk destegi olmadan pkk nin otuz yildan fazla mücadele etmesi imkansiz.Kendilerin bile inanmadigi süriyeden, iraktan irandan daha ileri gidip türkiyeden yardim aliyorlar iddialari asilsiz. kürt halki gerillaya destek veriyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • diyar bakır26 Ağustos 2012 Pazar 15:13nasılsa rahatsız

      Savaşın neden surdugunu merak ediyorsa kendi gazetesinden baransu ve uslu yu okumasini öneririm

      Yanıtla (0) (0)
    • rohat dildar26 Ağustos 2012 Pazar 20:05savas

      Bitmez tukenmez bu savasa haykirarak yeter artik diyecek insanlar meydanlara milyonlarca dokulmese bu guzel cocuklarimiz hayatlarini kaybedecekler. Savas lobileri hergun biraz daha ceplerini dolduracak. Hayat o kadar ucuz olmus ulkemizde. Nedir bu halimiz biktik bu kirli savastan. Yeter artik yeter....

      Yanıtla (0) (0)
    • edessa26 Ağustos 2012 Pazar 18:14Yalan

      devletin yalancı olduğu bir durumun yaşandığı aşikar.. bunu nasil saklarim diye psikolojik bombardıman yapıyor tv ve gazeteler aracılığıyla..

      Yanıtla (0) (0)
    • robin27 Ağustos 2012 Pazartesi 02:41100 yillik savas

      turk devleti yuz yildir orta doguda diger somurgeci devletlerle es gudum icinde ve bolgedeki gerici arap rejimlerinin, emperyalistlerinde destegiyle kurtlere karsi her boyutta bir savas yurutuyor.son otuz yildir kurt halki dort parcada, kendi ic sorunlarinida asarak birlesik mucadele yurutuyor.vurulan boyundurugu parcaliyor.kendi orgutlu mucadelesinin ozgucune guveniyor.orta dogudaki gerici sutatikoyu yerle bir ediyor.butun emperyalist oyunlari bozuyor. arap baharina kurt baharini katiyor.

      Yanıtla (0) (0)
    • arjen can27 Ağustos 2012 Pazartesi 13:30kendi tarihini incelesinler şemdinliyi anlıyacaklar

      isterse 500 bin asker olsun yine isterse dünyanın engelişmiş silahları olsun orada yine tutunamaz. sayın AHMET ALTAN sen anladın ama daha bu devlet anlamadı.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89