• BIST 9998.2
  • Altın 4251.597
  • Dolar 40.0176
  • Euro 46.954
  • İstanbul 27 °C
  • Diyarbakır 30 °C
  • Ankara 31 °C
  • İzmir 33 °C
  • Berlin 19 °C

Leyla Zana’yı dinleyin

Ahmet Altan-

Eğer Kürt meselesinin, silahsız biçimde “siyasetle” çözümlenmesinden yanaysanız Leyla Zana’nın söylediklerine kulak verin.

Tabii, siyasetten anladığınız “sadece Türk milliyetçilerinin yıllardır ezberlediği klişeleri tekrarlamak” değilse.

Çünkü Kürt meselesi “siyasetle” çözülecekse, Türk milliyetçilerinin alışkın olmadıkları, hoşlanmadıkları konular da konuşulacak.

Zana, bir “referandum” yapılmasını istiyor.

Kürtlerin “özerklik, federalizm ya da bağımsızlıktan” birini seçebileceğini, bunu seçme hakkına sahip olduklarını söylüyor.

Bir çözüm arıyor ve çözümü “silahta” değil siyasette arıyor.

Ortaya bir de öneri koyuyor, “Kürtlerin ne istediğini Kürtlere soralım” diyor.

Bir Kürt siyasetçisi, siyasi bir taleple çıkıyor ortaya.

Peki, Türk siyasetçisi ne cevap veriyor?

CHP’den Muharrem İnce’nin bu siyasi talebe cevabı tek kelimeyle “silah”.

“Ayrı devlet kuracağız diyorsan, Türkiye Cumhuriyeti masa başında kurulmadı, savaş meydanlarında kuruldu. Bedelini ödersin, gelir alırsın.”

“Savaşırsın”
diyor.

Diyor ama anladığım kadarıyla CHP milletvekili tam ne söylediğini bilmiyor.

Sanırım, “savaş meydanlarında kazanıldı” derken kastı, Ege’de, Antep’te, Urfa’da “işgalci güçlerin” geri püskürtülmesi.

İnce’nin Kürtlere önerisi, “işgalcileri” silahla püskürtmesi, ancak ondan sonra devlet kurması mı?

İnsan böyle alelusul, ezberlenmiş klişelerle konuşunca lafın nereye gideceğini de pek düşünemiyor anlaşılan.

Ama asıl perişanlık, Türk siyasetçisinin “siyasi bir öneriyi” siyasetle karşılayacak bir donanıma ve hazırlığa sahip olmaması.

Hoşuna gitmeyen siyasi bir öneriyle karşılaşınca hemen “silahı” çıkartıyor ortaya.

Ama o silah zaten orada, otuz senedir savaş sürüyor.

Hani biz Kürt meselesini “siyasetle” çözecektik, hani “silah” istemiyorduk.

Neden Zana’nın söylediği gibi Kürtlerin ne istediğini Kürtlere sormuyoruz?

Kürtlere sormak yerine “savaşmayı” tercih ediyoruz?

İnce’ye ve onun gibi düşünenlere şunu söylemek isterim, eğer Kürtler gerçekten bağımsızlık istiyorlarsa onları silahla susturamazsınız, susturmaya kalkarsanız öyle bir “Kürt baharı” patlar ki ne yapacağınızı şaşırırsınız.

Ama Muharrem İnce gibiler kendilerini böyle hoyratça “silahla tehdit etmeyi sürdürürse”, Türklerin böyle tehditleri karşısında ezilmektense “bağımsızlık istemeseler” bile Kürtler savaşı tercih eder.

Bu tür altından kalkılamayacak manasız tehditler sadece bela ve ölüm getirir, insanları bu kadar insafsızca ölüme sürerek de siyaset olmaz.

Kürt meselesi, Kürtlerin isteklerinin açıkça konuşulmasıyla çözülür.

Zana’nın dediği gibi ne istediklerini Kürtlere soralım.

Kürtler ne istediklerini siyasetin içinde söylesinler, bu isteğe siyasi bir çözüm bulalım.

Kürtler, Türklerden farklı bir kültürü, geçmişi, geleneği, dili olan farklı bir millet, Türklerle Kürtler, bu iki millet birlikte yaşayacaksa, bunun koşullarını birlikte belirleyecekler.

Kürtler ayrılmak, bağımsız bir devlet kurmak istiyorlarsa, bunun koşullarını da gene birlikte konuşacaklar.

Çözümü, İnce’nin sandığı gibi “savaş meydanında” değil “masada” bulacağız, savaş meydanında savaş olur, çözüm masadadır.

Zana “Kürtlere soralım” deyince neden hemen korkuyorsunuz?

Kürtlerin fikirlerini, isteklerini özgürce söylemeleri sizi neden bu kadar korkutuyor?

“Sen ne istediğini söylersen ben de seni öldürürüm”
diye siyaset mi olur?

Ben tamamen Zana’dan yanayım, Kürtlere “istediğini açıkça söyleme özgürlüğü” tanınsın, Kürtler ne istediklerini bir referandumda söylesin, bu belirsizlik bitsin, Türk siyasetçilerle Kürt siyasetçiler arasındaki “Kürt halkı adına ben konuşuyorum” kavgası sona ersin, Kürt halkının kendisi konuşsun.

Kürtler, isteklerini söyleyecek bir özgürlüğe kavuşmadan bu sorun bitmez, bir halkı silah tehdidiyle sonsuza kadar susturamazsınız, silahın dönemi bitti, bunu sadece PKK’nın değil CHP’nin ve onlar gibi düşünenlerin de anlaması gerekiyor.

“Kürtler konuşmasın”
diye daha kaç insanı ölüme göndereceğiz?

Bugüne dek Kürt halkından başka herkes konuştu.

Sonuç ölüm ve yıkım oldu.

Yeter bu milleti el birliğiyle bunca zamandır susturduğunuz.

Bırakın bir kere de Kürt halkı konuşsun.

Bir de onların sesini duyalım.

  • Yorumlar 9
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • SELLAMİ29 Aralık 2011 Perşembe 00:13...

      vallahi bilemiyorum bu yazıya ne yorum yazabileceğimi. adam demiş yine diyeceğini. tek kelimeyle helal olsun

      Yanıtla (0) (0)
    • kardeş olmak29 Aralık 2011 Perşembe 00:36kardeşlik

      dağa giden ölüyor askere giden ölüyor avukat olan gazeteci olan millet vekili olan hapse atlıyor 30 senedir çözüm yok ne olacak bu işin sonu

      Yanıtla (0) (0)
    • hakan29 Aralık 2011 Perşembe 04:29pkk baskisi

      o yorede pkk teroru bitmedikce asla bir referandum soz konusu olamaz. Cunku pkk nin oradaki halka her konuda muthis bir baskisi var. Boyle bir referandum yapildigi takdirde, kurtlerin degil, pkk nin istedigi olur

      Yanıtla (0) (0)
    • cengaver1329 Aralık 2011 Perşembe 06:55milliyetcilik

      Ahmet Altan bikmadan usanmadan yillardir insani,dogru seyler söylüyor.Aslina bakarsaniz ülkemizde Ahmet Altan düsünenlerin sayisinin azligi esas sorun.Eger Altan gibi düsünenler cok olsalardi,belki de bu sorun coktan cözülürdü.

      Yanıtla (0) (0)
    • çelik29 Aralık 2011 Perşembe 08:58saçmalık

      bütün aklıyla mı yazmış bunları bu adam? referandum yerine abdullah öcalan\'a sorsak büyük bi masraftan kurtuluruz bence.nasılsa onun dediği olacak referandumda. bi de tüm kürtleri nasıl belirleyeceksiniz? teyzem türk,eşi kürt ve oğulları 20 yaşında,ne yapacağız şimdi?aklıbaşında yazılaryazmanız temennisiyle...

      Yanıtla (0) (0)
    • Remezan29 Aralık 2011 Perşembe 09:22Katılıyorum

      Ahmet altan i tebrik ediyorum.klişeleşmiş ezberleri bozacak tarzda bir yazı.gerçek kardeşliğin oluşabilmesi için leyla zana ve ahmet altana kulak vermek lazım.bugün türk medyasında bu tür yazılar görmek çok sevindirici.türk medyası klişeleşmiş milliyetçilik jargonlariyla dolu malesef.bu tür yazıların çoğalması için destek vermeliyiz.

      Yanıtla (0) (0)
    • omer erkul29 Aralık 2011 Perşembe 18:02referandurmudan sonra ne olacak?

      Diyelim Kürtlere özerklik veya federasyon hakkı verildi,sonra ne olacak?Kürtlerin büyük kısmı batıda yaşıyor.Bunlar işlerini bırakıp doğuya mı gidecek.Yok batıda yaşamaya devam ederlerse Türk Kürt ilişkileri daha mı iyi olacak,daha mı kötü olacak?Ahmet Altan bir de bunların analizini yapabilir mi?

      Yanıtla (0) (0)
    • ege05 Ocak 2012 Perşembe 19:45niye sadece kürtlere

      kürtlerle yaşamak istemeyen milyonlarca sesi duyulmayan türk de var.referandum yapılmasına taraftarım ama sade kürtlere değil türklerede sorulsun.

      Yanıtla (0) (0)
    • tekin07 Ocak 2012 Cumartesi 15:48Cehalet seninki

      Sevgili arkadaşımi Türkler Kürtleri istemiyorum deme lüksüne sahip değil. Kİmi nerden kovuyorsun sen. Senden önce onlar buradaydı.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89