• BIST 9091.07
  • Altın 2324.75
  • Dolar 32.3712
  • Euro 34.9966
  • İstanbul 21 °C
  • Diyarbakır 19 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 14 °C

Leyla Zana da olacak, Bülent Arınç da

Oral Çalışlar

Leyla Zana’nın Barzani’nin Diyarbakır ziyaretine gösterdiği olumlu yaklaşımı vurgulayan yazıma bazı okurlarım tepki gösterdi.

Bana gönderilen bir e-mail’de şu görüşler yer alıyordu: “Yazar nedense her yazısında Kürt hareketi içinde farklı düşüneni en doğrusuymuş gibi göstermeye çalışıyor. Kendinize fikirdaş aradığınız aşikâr. Ama anlamak istemediğiniz şey burda verilmek istenen mesaj. Yoksa Barzani ne ilk kez Türkiye’ye geliyor ne de ilk kez Erdoğan ile görüşüyor. Eğer gerçekten Barzani Kürtler içerisinde birlik ve beraberliği sağlamak istiyorsa kendi kardeşlerine sınır kapılarını açsın. Şu anda Diyarbakırlıdan çok Rojava’daki Kürtlerin morale ihtiyacı var. Onun tek amacı bölgede tek lider olmak, tıpkı nikâhlarını kıyacağımız diğer ahbabı gibi!”

‘Farklı düşüneni en doğrusuymuş gibi göstermek’ değerlendirmesinden başlayabiliriz:

Leyla Zana, BDP geleneği içinde farklı bir ses, zaman zaman değişik tutumları olan bir siyasetçi. Tayyip Erdoğan’ın çözümde rol oynayabileceğini Kürtler içinden ilk seslendiren o olmuştu: “Ben onun bu işi çözeceğine inanıyorum. Buna dair umudumu da inancımı da asla yitirmedim. Yitirmek de istemiyorum” demişti. (Haziran 2012)

Zana’nın değerlendirmesi, o zaman hazır olmayan BDP çevrelerince soğuk karşılandı. Eleştirel açıklamalar yapıldı. Daha da ötesi, o bir anlamda siyaseten yalnızlığa terk edildi. Hayat Zana’yı doğruladı, Erdoğan sorunun çözümünde bir aktör olabileceğini gösteren adımlar attı.

Bu adımların Kürtler içinde karşılığı olması şarttı. Abdullah Öcalan, uzun bir dönemden beri, “PKK’yı dağdan indirebilirim” diyordu. Kendisine imkân tanınmasını istiyordu. Hükümet bu imkânı bir ölçüde tanıdı. BDP heyetleri İmralı’ya gidiyorlar. Öcalan’ın mesajları, BDP’lilere, Kandil’e ve yurtdışına ulaştırılıyor. Onların mesajları da Öcalan’a.

Devletin yaklaşımı ve atılan adımlar yeterli değil. Öcalan’ın da endişeleri bulunuyor.

Barzani’nin Diyarbakır’a gelişi sırasında oluşan siyasi atmosfer gösterdi ki ‘çözüm’ konusunda olumlu bir yolda yürünüyor. Başbakan’ın “Çocuklar dağdan inecek” açıklaması umutları tazeliyor.

BDP içinde de sürece farklı bakanlar, değişik yaklaşanlar bulunuyor. Başbakan’ın Diyarbakır Belediye Başkanlığı’nı ziyaretine BDP’den bazı isimler katılırken, bazı isimler katılmadı. Tabii bu katılımların en azından bir kısmı muhtemel ki örgütün kararıyla gerçekleşti. Bu buluşmayı içten destekleyen ve sorunun çözümü için olumlu bir imkân olarak görenler de var, “Bunlar gösteriş” diyenler de...

Olabilir. Zaten bir siyasi akımın içinde belli sınırlar içinde farklılıklar olacaktır, olmalıdır. Mesele, bu farklılıkların kendilerini ifade edebilme imkânlarıdır, onlara bu yolun açık tutulmasıdır.

Leyla Zana’nın, tek başına bir örnek olmadığını, onun gibi daha ılımlı bir dil kullanılmasından yana bulunanların varlığını herkes biliyor.

BDP/PKK eksenli siyasi hareketin büyük bir siyasi başarı kazandığını görmemek mümkün değil. Barzani buluşmasının da asıl mimarları onlar. Onların yürüttüğü mücadele.

Ancak çözümün iki tarafı da ne yazık ki otoriter siyasi kültürün egemenliği altında. Leyla Zana, biraz değişik ses çıkarmaya kalktığı an, hemen soyutlanabiliyor. Öyle konuşmaya kalkanlar saf dışı edilebiliyor. Benzer sıkıntıları, bundan iki yıl önce, “Silahlı mücadele miadını doldurdu” diyen Osman Baydemir de yaşamadı mı? Şimdi Kürtlerin önemli bir çoğunluğu bu değerlendirmeyi yapıyor, en başta da Abdullah Öcalan.

Kürt hareketi içinde Leyla Zana’lar olmalı, olabilmeli, onlara hayat hakkı tanınmalı. Daha renkli ve daha demokratik bir Kürt hareketi için, demokratik bir Türkiye için bu gerekli.

Aynı şekilde AK Parti içinde de Bülent Arınç’lar olmalı. Koroya teslim olmayan, duruşunu ve eleştirilerini ifade eden siyasetçiler varlığını koruyabilmeli. AK Parti’nin demokratikleşebilmesinin yolu da bu esnekliğin yaratılabilmesiyle mümkün olacak.

Arınç ve Zana, çoksesli ve demokratik Türkiye için vazgeçilmemesi gereken önemli simgeler olarak kabul edilirse, her şey daha yolunda gidebilir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89