• BIST 9132.3
  • Altın 2870.609
  • Dolar 34.2188
  • Euro 37.4548
  • İstanbul 20 °C
  • Diyarbakır 16 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 20 °C
  • Berlin 17 °C

Kutuplaşma kime yarıyor?

Etyen Mahçupyan

Resmi ideoloji herkesi ‘laik ve Türk’ kimliği etrafında ‘çağdaşlaştırmayı’ hedeflemişti. Ancak bu ‘birleştirici’ yaklaşımın sonucu ülkenin ideolojik zeminde kutuplaşması ve sosyolojik olarak da ayrışması oldu. Çünkü rejimin farklılıklara tahammülü azdı ve herkesi ‘makbul vatandaş’ olmaya davet ederken, bir yandan da sosyoekonomik, kültürel ve siyasi alanda kimlikler arası ayrışmaya dayanan iltimas sistemini sürdürmekteydi.

Böylece ortaya her biri kendi içinde bütünleşen ve diğerinden ayrışan iki büyük cemaat çıktı. Kürtler ise kendi kimlikleri etrafında siyasallaşarak üçüncü bir odak oluşturdu. Söz konusu toplumsal kırılma 1990’lara gelindiğinde kangren olmak üzereydi. Devlet/PKK savaşı ve 28 Şubat toplumun çivisinin çıktığının habercileriydi. AK Parti bu gidişatı tersine çevirdi… Tarihsel olarak çok kısa bir sürede Kürtleri içeren bir toplum tasavvuruna gelinmekle kalınmadı, laik ve dindar cemaatleri esneten, aralarında geçişlilik yaratan ve ikisinin ortasında melezleşmelere imkan tanıyan bir atmosfer doğdu.

***

Rejimin genetiğine işlemiş olan kutuplaştırıcı siyaset, AK Parti sayesinde yumuşadı ve ilk kez kültürel/kimliksel manada merkezle çeper arasındaki mesafe kısalıp çeşitlendi. Ne var ki 2013 yılında başlayan savrulma 2016’ya gelindiğinde AK Parti’yi Cumhuriyet’in kuruluşundaki tek parti zihniyetinin vasat bir taklitçisi haline getirdi. Milliyetçi/ulusalcı koalisyonun desteği ile cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş hedefi, kutuplaşmayı yeniden araçsal kıldı.

Şubat’ın 5’inde kamuoyu ile paylaşılan bir araştırma gelinen noktayı iyi yansıtıyor. Bilgi Üniversitesi’nin 2017 Kasım-Aralık içinde yürüttüğü “Türkiye’de kutuplaşmanın boyutları araştırması”, 16 il kent ve kırında 2004 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılmış.

‘Kendinizi en uzak hissettiğiniz parti’ sorusuna yüzde 52,5 HDP, 24 AK Parti, 13 CHP ve 8,5 de MHP denmiş. Bu beklenen bir dağılım… Vahim olan ‘en uzak hissedilen parti taraftarları’ ile komşuluk, arkadaşlık, evlilik ve iş alanında yüzde 70-75 oranında ‘istemem’ yanıtının alınması. Bunu tamamlamak üzere ankete katılanlar ‘kendisine yakın parti taraftarlarını’ vatansever, onurlu, açık fikirli olarak görürken, ‘kendisine uzak parti taraftarlarını’ ülkeye tehdit oluşturan, zalim ve ikiyüzlü olarak tanımlamışlar. Dahası ‘kendisine en uzak parti taraftarlarının’ basın açıklaması yapmasını, toplantı ve yürüyüş düzenlemesini, eğitim olanaklarından yararlanmasını istemezken telefonlarının dinlenmesini onaylayanlar yüzde 40-50 arasında çıkmış. Buna karşılık bu özgürlüklerden yararlanmalarını olumlu bulanlar 30-35 aralığında kalmış.

‘Kendisine uzak parti taraftarlarına’ reva görülen tek hak ise seçilme özgürlüğü gibi gözüküyor ama orada bile bunu onaylayanlarla onaylamayanlar eşit (yüzde 37,5). Diğer deyişle Türkiye’de demokratik anlayış hala seçme/seçilme eşiğini geçebilmiş değil. Siyaset yapmanın olmazsa olmaz özgürlükleri açısından ise henüz çok gerideyiz…

***

Araştırmaya göre AK Parti ve MHP’liler diğer gruptakilerin kendilerine özendiklerini, maddi durumlarının diğer gruplara göre iyiye gittiğini, iş bulma olanaklarının daha fazla olduğunu, sözlerinin daha geçerli sayıldığını düşünüyorlar… Buna karşılık CHP, İYİ Parti ve HDP’liler ise bu açılardan dezavantajlı olduklarını söylüyorlar.

Diğer deyişle gerçekçi bir tablo… Türkiye’de siyasetin siyasi, kültürel ve ekonomik rant yaratma kapasitesine işaret ediyor, popülizmin niçin cazip olabildiğini hatırlatıyor ve bu arada devlet nezdinde eşitliğin bir hurafe olduğunu da söylüyor. Nitekim karakol, iş başvuruları ve devlet daireleri ile temasta HDP’lilerin yüzde 31-43’ü kendisine ‘kötü davranıldığını’ belirtiyor. Diğer partiler için oranlar CHP 25-28, İYİ Parti 13-22, MHP 8-13 ve AK Parti 6-8…

Anlaşılan o ki kutuplaşma sadece ideolojik olarak değil, bireysel güç ve imkan yollarını açarak da seçmen konsolidasyonu yaratıyor. Sadece hamasi ‘millilik’ için değil, çıkarcılığın ‘yerlileşip’ sistemleşmesi için de kutuplaşma işe yarıyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89