• BIST 9871.26
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Diyarbakır 30 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 25 °C
  • Berlin 13 °C

Kürtler yenilebilir mi?

Yavuz Delal

Allah'ın yenilmesi mümkünse eğer Kürtlerin yenilmesi de mümkündür!

Kastımıza konu olan Kürtlük, olması gerekeni talep eden istençtir.

Kürtler ayartılabilir, aldatılabilir; ve fakat yenilemezdir. Bu Kürtlerin de elinde değildir. Çünkü Kürtler haklıdır. Haklı olan yenilmezdir. Eninde sonunda hak tahakkuk edecektir.

Eğer hakikat bir anlam barındırıyorsa tahakkuk etmek zorundadır. Çünkü tahakkuk etmeyecek hakikatin hiç bir anlamı yoktur. Hakikat anlamsız olmak istemiyorsa, tahakkuk etmek zorundadır.

Batılın gitmesi veya onun batıl olduğunun anlaşılması, hakkın gelmesine veya onun tahakkuk etmesine bağlıdır.

Kürtleri haklı kılan, istençlerinin realiteleriyle alakasıdır. Çünkü hakikat realiteyle ilişkilidir. Kürtlerin istenci veya iradesi mutlak iradenin realitesidir; Allah'ın ve insanlığın ipine bağlılıktır. Allah'ın ipi de, insanlığın ipi de Kürtlerin istencine bağlıdır.

Kürtlerin istenci, Kürtlerin realitesiyle hakikat arasındaki uyumdur. "Kürt sorunu" Kürtlerin istenciyle açığa çıkmıştır; ve hakikat de, "Kürt sorunu"yla açığa çıkan realite de Kürtlerin istenciyle örtüşmektedir.

Kürtler Türk olmaya ve Türklük arzusuna icbar edilmiştir; ve fakat Kürtler bu arzuya ve icbara direnmiştir. Kürtlerin realitesi Kürt olmak istencidir. Hakikat, bu realitenin tam da kendisidir.

Türk olması arzu edilen Kürt, "Kürt olmak" istenciyle olması gerekeni talep etmiştir. Hakikat de olanla olması gereken arasındaki uyumun adıdır. Kürtlerin istenciyle hakikat gelmiş ve batıl olan arzu ve icbar belli olmuştur.

Kürtlerin realitesi talep ettiği hakikattir. Kürtlerin realitesinin hakikat olduğu mutlak iradeye göredir. Mutlak iradeyle realite arasında bağ kurmayan bir iman, realite sahasını terk etmiştir.

Realitenin unsurlarına dayanmayan bir hakikat imanı; realiteyi anlamayacağı gibi hakikat adına realiteyi de inkâr eder.

Realiteyle uyumluluk sağlamayan böyle bir hakikat imanı, batıl bir imandır. Bu imandan ne köy olur ne kasaba; üstelik Allah'ın ve insanlığın ipini terk ettiği için zillet damgasını yer.

Kürtleri yendiğini sanacak olanlar, üzerlerindeki zillet damgasıyla dolaşanlar olacaktır. Kürtlerin yenildiğini sanacak olanlar da, ancak sonsuz hakikati ıskalayanlar olacaktır.

Esas olan Kürtlerin istenciyle hakikat arasındaki uyumu talep eden realitedir. Bu uyumu kimin ve neyin talep ettiği hiç önemli değildir. Çünkü önemli olan kimin veya neyin talep ettiği değil, talep edilen istencin hakikatle uyumlu olmasıdır. Mutlak iradenin, realiteyi kıymetlendirirken dikte ettiği ölçüt budur.

Devrim budur: Kimse Kürtleri yenemez, Kürtler dahi Kürtleri yenemez; çünkü istenç sahibiler. Realiteyi açığa çıkaran istençleridir. Bu istencin yenilmesi Allah'ın ve insanlığın yenilmesi demek olur ki, bu mümkün bir imkân dahi değildir.

Çünkü dünyadaki daha büyük karanlık tarihlere rağmen Allah'ın ve insanlığın ipi ayaktadır.

Kürtlerin istencini yenmeyi istemek, Allah'ı ve insanlığı yenmeyi istemektir. Allah'ı yenebilirseniz Kürtleri, daha doğrusu Kürtlerin realiteyle hakikat arasındaki uyum istencini de yenebilirsiniz.

Gerçekleşecek olan, mutlak iradenin hakikatle uyumlu kılmayı lütfettiği realitedir. Yıkılmak zorunda olan yasadışı dayanaklara sahip arzulardır. Büyüklenmek, realiteyi fesada sokan bir duygudur.

Büyüklenmeye dayanan arzularla bir realite oluşturmak, realiteyle hakikat arasındaki uyumu ifsat etmek ve Allah'la savaşmaktır. Allah'la savaşmak ise, helak olmak demektir.

Kürtlerin istenciyle savaşanlara, tarihte bunun başarısız bir çok güçlü örneğini haber vermek gerekir.

Bu savaşı ilkin, hakikatle bağını kopardığı kendi ululuk realitesiyle İblis Adem üzerinden yürüttü ve şeytan olarak damgalandı. Nemrut, ben de öldür ve diriltirim diyerek İbrahim üzerinden savaştı ve hor ve hakir kılındı. Firavun gökyüzüne doğru kule inşa edip Musa'nın Allah'ını öldürmek istedi; kendisi suda boğuldu, Allah ise, diridir. Ebu'l-Hakem bir çok ayartma stratejisiyle Muhammed (as) üzerinden Allah'la savaştı ve onun kârına Ebu Cehil olarak anılmak düştü.

Yenilmez bir düşman edinmek ve onunla savaşmak, ancak ahmakların işidir; ve büyüklük duygusuyla absürt bir realite oluşturmak, yalnızca zilletle damgalanmayı beraberinde getirir.

Kürtler ne zaman yenilebilir!

Kürtlerin yenilmez oluşunun gerekçesi, realiteleriyle hakikat arasındaki uyumu talep eden istençleridir. Bu istenç dünyadaki bütün silahlardan daha güçlüdür. Apaçık bir yetkiyle (sultânin mübîn) çıkmıştır dünya sahnesine; ellerindeki sultan, hiç bir millette olmayan hak ve hürriyetleridir. İşte bu yetkidir Kürtleri alemlere üstün kılan!

İstence dair hak tahakkuk ettiğinde, Allah'ın ve insanlığın yasası gereği, yenilmezlik zırhı doğal olarak kalkar. Bundan sonra, diğerleri gibi Kürtler de yenilme imkânını barındırır. Çünkü Kürtler, artık Allah'ın ve insanlığın koruması ve garantisi altında değil, aksine Allah'ın ve insanlığın sınaması altında olacaktır.

Kürtlerden korkanların kendi iyilikleri adına bulacakları en mükemmel çözüm, Kürtleri özgür bırakmaktır. Yenilecek Kürt, elindeki hak ve hürriyeti gasp edilmiş Kürt değil, özgür Kürt'tür.

Deprem, zapturapt altına alınamaz; depreme karşı tedbir alınır. Fay hattından uzak durarak tedbir alır, depremi özgür bırakırsanız ondan hiçbir zarar görmezsiniz. Depremi yenmek, ona karşı tedbir almaktır; onu zapturapt altına almak değil.

Kürtlerin istenci dönüşmeye muhtaçtır:

Ölçüt Kürtlerin istencinin tahakkuk etmesidir, realitenin kendisi değildir. İstenç tahakkuk ettiğinde, mevzu ettiğimiz ölçüt artık kullanılamaz; çünkü meşruluk yetkisini kaybetmiştir. Artık temin ve tesis ettiği hak ve hürriyetlerine dair apaçık bir yetki elinde yoktur. Elindeki sultan özgürlüktür ve özgürlüğün elverişli kıldığı modern zamanların sonucu olan siyasal mekanizmadır.

Egemenliğe sahip Kürtler artık alemlere üstün değildir. Her egemen gibi yapıp ettiğinden hesap vereceği sınama tahtasındadır.

Kürtlerin yenilmezliği istençleriyle kayıtlıdır.

İstenç tahakkuk ettiğinde Kürtlerin efsunu bozulacaktır. Kendi hünerleri ve günahlarıyla Allah'ın ve insanlığın huzurunda yargılanacaktır.

Sizin için dünyada da ahirette de zillet olacak şey, Kürtlerin elindeki bahanedir.

Kürtlerin bahanesi, sizin zilletiniz olmasın!

Kürtleri özgür bırakın!

  • Yorumlar 10
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Yazarın Diğer Yazıları
    ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89