• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 16 °C
  • Berlin 5 °C

Kobani direnişi bir dönüm noktası

Oral Çalışlar

Suriye Kürdistanı'ndaki Kürtler ile, Türkiyeli Kürtler; çok içiçeler, kader bağıyla birbirlerine bağlılar. Çözüm ve dönüşüm fotoğrafını, onlardan bağımsız değerlendirmek imkansız.

Kobani'de, Kürtler; IŞİD'e karşı büyük bir direniş sergiliyor. Türkiye'den Kürt gençleri de, direnişe destek olmak için, sınırı geçiyorlar. IŞİD saldırısından kaçan 200 bine yakın Suriyeli Kürt, Türkiye tarafında barındırılıyor. Devlet ve yerel halk; Suruç ve çevresinde, insani yardım amacıyla, bütün olanakları seferber ediyor.

IŞİD'e karşı direnen Kobanili Kürtler, bölgenin geleceği açısından, stratejik ağırlığını daha uzun süre hissettirebilecek bir savunma hattı oluşturuyorlar. Türkiye'nin büyük bir çoğunluğu; bu varolma çabasını saygıyla karşılıyor, hatta heyecanla izliyor.

Aynı günlerde, HDP heyetiyle hükümet arasında görüşmeler yapıldı. Başbakan yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş, görüşmelerin olumlu geçtiğini belirttiler. HDP heyeti, İmralı'ya giderek Öcalan'la görüşmek isteğini tekrarladı. 

Bu arada, KCK yöneticilerinden, sürece ilişkin olumsuz açıklamalar geldi. Karayılan, "Kobani'ye saldırıyla birlikte çözüm süreci bitmiştir" dedi. Sınırda HDP'lilerle güvenlik güçleri arasında gerginlik çıktı.

SÜREÇ BİTTİ Mİ?

Ortaya çıkan tabloya baktığımız zaman; bazı şeylerin yolunda giderken, bazı açıklamaların da, gerginliğin artmasına ve sürecin kopmasına yönelik bir eğilimi içinde barındırdığını görebiliyoruz. Bölge karışıklık içine yuvarlanırken; Kürt sorunu da, yeniden şekillenecek bu gelişmenin parçası haline geliyor. Irak'ın ABD tarafından işgaliyle altüst olan bölgede, iki temel istikrar gücünden söz edebiliriz: Türkiye ve Kürtler.

Şu da bir gerçek: İki taraf arasındaki güvensizlik, tam anlamıyla ortadan kalkmış değil. Yılların birikimi var... Kürt sorununda, devlet; son yıllarda önemli bir değişim geçirdi. Ancak, devlet aklı; fotoğrafı, "temel bir özgürlük ve kimlik sorunu" olarak kabullenmekte hala zorlanıyor.

Aynı sorun, PKK/HDP çizgisi açısından da geçerli. Bu çizgiye hakim anlayış, AK Parti hükümetiyle girdiği diyalog ve müzakere süreci noktasında; dirsek teması içinde olduğu Türkiye solundan, yoğun eleştirilere muhatap oluyor. Soldan ve liberallerden bir kesim; PKK/BDP çizgisinin AK Parti'yle uzlaştığı ve "bu uğurda temel ilkelerin terk edildiği" yönünde eleştiriler yapıyor. Sol ve liberal eksenden gelen eleştiriler; Kürt Hareketi üzerinde, manevi baskı oluşturuyor... Bu nedenle, bazı "olumsuz açıklama"ları değerlendirirken; "geleneksel güvensizlik"in ötesinde, Kürt Hareketi üstündeki "mahalle baskısı"nı hesaba katmak gerekebilir.

YENİ BİR HAMLE İHTİYACI

Suriye Kürdistanı'ndaki Kürtler ile, Türkiyeli Kürtler; çok içiçeler, kader bağıyla birbirlerine bağlılar. Çözüm ve dönüşüm fotoğrafını, onlardan bağımsız değerlendirmek imkansız. Şurası bir gerçek ki, şu anda yürüyen ve giderek daha kapsamlı hale geleceği anlaşılan "çözüm süreci"; değişik sorunlara, değişik tıkanmalara rağmen, yoluna devam ediyor. Hükümet, önümüzdeki günlerde atmayı düşündüğü adımlara ilişkin mesajlar veriyor.

Bölgenin bu iki topluluğunun çıkarları; içinde bulunduğumuz kaotik zeminde, daha da ortaklaşıyor: Kobani düşerse; yaşanacak felaketin faturasını, Kürtlerle birlikte Türkler de ödemek zorunda kalacak. Şimdiden, bu kader ortaklığı, sınır bölgelerinde kendini gösteriyor.

Peki Kürtler ne yapacaklar? İki başbakan yardımcısıyla görüşen HDP heyetinden Sırrı Süreyya Önder; "Çözüm süreci bitti mi?" sorusuna, Karayılan'ın açıklamasına dayanarak, şu cevabı veriyor. "Son söz Öcalan'ındır..."

Bu ilginç açıklamayı şöyle yorumlayabiliriz: KCK'dan, HDP'den olumsuz yönde açıklamalar da gelse; sürecin asıl yürütücüsü Öcalan. Öcalan; Kürtlerin barış ve çözüm isteğini, kendi davranış ve tutumuyla temsil edebilme özelliğini koruyor. İster bunu siyasi öngörüsüyle, ister sembolik ağırlığıyla açıklayın, şu açık: Öcalan, önderliğini kabul ettirmeyi sürdürüyor..

Tablo karmaşık görünse ve değişik çıkar çatışmaları olsa bile; Türklerle Kürtler'in, artık yeni bir toplum sözleşmesi yaparak, bölgede yeni bir enerji yaratabildiklerini görüyorlar.

IŞİD saldırısına karşı oluşacak ortaklık, olumlu bir adım olarak anlam kazanır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89