• BIST 9524.59
  • Altın 2491.681
  • Dolar 32.4979
  • Euro 34.7358
  • İstanbul 16 °C
  • Diyarbakır 25 °C
  • Ankara 26 °C
  • İzmir 23 °C
  • Berlin 14 °C

İsrail, Kürtler ve Türkiye

Oral Çalışlar

Bugün itibariyle Türkiye, Kürtlerle kalıcı bir barışa ve kardeşliğe adım atarken, İsrail’le de yeni ve olumlu bir sayfa açılıyor. Obama’nın İsrail’de olduğu bir zamanda gerçekleşen “özür telefonu” yeni stratejinin uluslararası bir ayağı olduğuna da işaret ediyor.

“Şii yayı”
üzerine birkaç defa bazı değerlendirmelerde bulundum. “Şii yayı”nın dışında kalan üç halk, şimdi yeni bir stratejinin kurucu oyuncuları olarak rol alıyorlar.

Türkiye, Bağdat’taki Şii Maliki yönetimiyle geçen Irak seçimleri döneminde kapışmıştı. Suriye’deki Esed rejimiyle de ilişkilerin durumu belli. Bu ülkelerdeki Şii kimlikli yönetimlere destek veren İran, onlarla kader birliği ediyor. Lübnan’daki “Şii Hizbullah”ı da denkleme kattığımızda tablo tamamlanıyor.

“Diğer oyuncular”
veya “karşı oyuncular” kimler? İsrail, Kürtler ve Türkiye. Ankara, yakın bir tarihe kadar Kürtlerle, düne kadar da İsrail’le çatışma ve gerginlik içindeydi. “Mavi Marmara” olayından bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler düşmanlık olarak adlandırılabilecek bir çizgideydi.

Yeni blok

Türkiye’nin çok daha etkili ve etkin bir oyuncu olarak sahne alması, bir ısrarın başarısı olmanın ötesinde, bölgedeki ve dünyadaki “yeni şekillenme”yi de haber veriyor.

“Yeni şekillenme”
nin bazı boyutları şunlar:

1.
Kürtler bölgenin “yeni dinamik aktörleri” olarak sahnedeler. Artık onların “yok sayıldığı” bir dönem sona ermiş durumda.

2.
Türkiye, kendi Kürtleriyle barışırken, dört ülkeye yayılmış Kürtlerle olan yüzyıllık ilişkisinin biçimini de değiştiriyor. Kürtler, artık bir “bölünme tehdidi” değil, bir “müttefik” olarak değerlendiriliyor.

3.
İsrail, bir süre öncesine kadar “varlığını ve gücünü yok sayabileceğini düşündüğü” Türkiye ile olan çatışmasına son veriyor. İsrail; kendisini çevreleyen, yok etmeyi amaç edinen ve asıl itibariyle Şiilerden oluşan kuşatmaya karşı Kürtler ve Türklerle ittifaka yönelerek bir “yeni savunma konsepti”, bir “yeni ittifaklar zinciri” oluşturuyor. Tabii, Türkiye ile Kürtler arasındaki uzlaşma ve barış sürecinin henüz başındayız. (“İsrail’le barışma”nın “Kürtlerle barışma”nın devamı olduğu da bir gerçek.)

Ortadoğu, sorunların çok karmaşık ve köklü olduğu, farklı gerginlik potansiyellerinin iç içe geçmeye devam ettiği bir bölge. Olumlu görünen süreçlerin ters dönebildiği, topladığınız “puan”ları kolaylıkla kaybedebildiğiniz böylesine zor bir coğrafyayı, elbette sadece tek bir “model”le anlamak mümkün değil.

Ne olursa olsun, bu “üçlü denklem”in “Şii yayı”ndan nasıl bir tepki alacağını göreceğiz. Onun da ötesinde, bu “yeni ittifak”ın “Arap baharı” ve Arap ülkelerindeki demokratikleşmeyle ilişkisini zamanla daha net bir tablo içinde değerlendirebileceğiz.

Tayyip Erdoğan’ın tekdüzelikten uzak, atak, “farklı kutupları dengelemeyi” de bilen siyaset tarzının tablonun oluşmasındaki payı teslim edilmeli. Türkiye, artık düne göre dünyada ve bölgede çok daha etkin, “voltaj”ı istediğinde yükseltip istediğinde düşürme gücünü yakalayabilmiş bir aktör.

Türkiye Kürtleri de, bölge siyaseti içinde yeni bir “denge gücü” ve “ağırlık merkezi” olarak pozisyonlarını netleştiriyorlar. Öcalan’ın tıkanmış bir süreci açan uzak görüşlü çıkışı, bu açıdan kritikti.

2013, Türkiye için ciddi siyasi hamlelerle, umutlu ve “iyi kombine olmuş” çıkışlarla başladı. “Yeni anayasa” çalışmalarının ilerleyeceği yön, Türkiye’nin yeni iç yapılanmasının karakterini de belirleyecek.

Ortadoğu’nun kendini yeniden yapılandırmaya başladığı bir noktadayız. Türkiye, sürecin “işletim sistemi”ni şekillendirebilen bir oyuncu olarak konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89