Tam da çözüm süreciyle ilgi yeni yol haritasının açıklanmak üzere olduğu; Beşir Atalay’ın Kandil’le görüşme yapılacağını açıkladığı, Öcalan’ın “bu işin sonuna gelindiğini” söylediği bir sırada, Lice’ye Mahsum Korkmaz heykelinin dikilmesinin anlam ve amacı üzerine Beşir Atalay ve Efkan Ala’nın söylediklerine ilave edecek bir şey yok. Sadece, bu heykel krizinin -kimin nasıl gördüğüne, kimin hemen üstüne atlayıp köpürttüğüne ve kimin süreci korumak amacıyla geçiştirmeye çalıştığına bakarak- çözüm sürecine ilişkin tutum konusunda yeni bir turnusol kağıdı görevi gördüğünün de altını çizelim.
Hiç şüphesiz bu provokasyon denemesi de tıpkı bundan öncekiler gibi atlatılacak ve barış girişimi kazasız belasız yoluna devam edecek. Çünkü suları tersine çevirmek mümkün değil.
Ama biz yine de bundan sonraki denemeleri de hasarsız atlatabilmek, Kürt ve Türk toplumlarının “hassas noktaları”nı bu kadar hassas olmaktan çıkarmak için bir üslup tutturmalıyız.
Geçmiş değerlendirmesinde birleşmesek de..
Karı koca kavgalarını hatırlayın. Yıllar sonra konu yeniden –şaka yollu bile olsa- açıldığında, herkesin kavgayı farklı hatırladığına ve hâlâ kendisini haklı gördüğüne ne çok tanık olmuşuzdur.
O yüzden akıllı çiftler eski kavgaları hiç kurcalamaz, tarihi kendi haline bırakırlar. Bence bu konuda da benzer bir yol izlemeliyiz.
Süreci ilerletmek için birinci kabulümüz şu olmalı:
Bugün her iki tarafın da silahları bir kenara bırakıp barışmaya istekli olması, geçmişi aynı şekilde gördüklerini göstermiyor.
Dün de bugün de belki bundan 50 yıl sonra da 30 yıllık savaşla ilgili olarak iki farklı hikâye anlatılıyor olacak.
Kürtler 1984 Eruh Baskını’nı ulusal kurtuluş davalarının ilk kıvılcımının çaktığı bir bayram günü olarak görmeye devam edecekler; Türkler’in çoğunluğu ise 30 yıllık kanlı bir terör döneminin başlangıcı olan uğursuz bir tarih...
Mahsum Korkmaz Kürtler için bu kıvılcımı çakan kutsal bir şehit, birçok Türk içinse zalim bir terörist olmaya devam edecek.
Kürtler kayıplarını şehit olarak, çoğu Türk ise “ölü” olarak görmeye devam edecek.
PKK’yı kuranlar ve savaşanlar, 12 Eylül rejiminin zulmü altında ezilen, öldürülen, inkâr edilen ve insanlık onuru ayaklar altına alınan Kürtler için tek yolun silahlı mücadele olduğuna inanmaya ve genç kuşaklara bunu anlatmaya devam edecekler. Ama başkaları da bu mücadelenin şiddet yoluyla olmak zorunda olmadığını düşünmeye devam edecek. Eğer demokratik biçimlerde ısrar edilseydi, siyaset bir çözüm aracı olarak devreye sokulabilseydi, bugün hem bir bütün olarak Türkiye’nin hem de Kürtler’in daha iyi bir noktada olacağını savunacak.
Kürtler çözüm sürecinin başlamasını, PKK’nın başarılı gerilla savaşı sonunda devlete diz çöktürmesi olarak hatırlayacak ve yeni kuşaklara öyle anlatacak; karşı tarafta ise terörün belinin kırıldığı bir anda, PKK’nın uzatılan barış elini tutmaktan başka çaresi kalmadığı tahlilini yapanlar olacak.
Böylece, iki farklı tarih, iki farklı anlatı doğacak ve belki de her ikisi de ilelebet yaşayacak.
Eğer barışmayı, tek bir tarih anlatısı üzerinde anlaşmak ve geçmişi aynı pencereden değerlendirmek olarak anlıyorsak, barış için ilelebet bekleriz.
O halde ne yapacağız?
Sanırım önemli olan; bu iki anlatının birbiriyle bilek güreşine girmeden, birbirinin damarına basmadan, hatta birbirine dokunmadan, bir sessizlik konsensüsüyle yan yana akıp gidebileceği bir ortam yaratmak... Bu sessizlik konsensüsünü bozma girişimleri –kasıtlı ya da kasıtsız- ortaya çıktığında, bu tutumun her iki cenahta birden ayıplanması ve reddedilmesi sağlanabilirse, geçmişin geleceğimizi riske atmasını da önleyebiliriz.
Ben eminim ki zaman bu işi her şeyden daha iyi çözecek. Savaş yaralarının çok taze olduğu bugünkü şartlarda kabaca “iki hikaye”ye indirgenen bu tarih, zaman geçtikçe çeşitlenecek, melezlenecek; birbiriyle hem ortak noktaları hem de ayrılıkları olan, nüanslar içeren çok sayıda anlatı çıkacak ortaya.
Ve hepsi de gerçeğin bir parçasını barındıracak içinde.
- BIST 9475.21
- Altın 4139.054
- Dolar 39.0247
- Euro 44.1577
- İstanbul 18 °C
- Diyarbakır 16 °C
- Ankara 12 °C
- İzmir 19 °C
- Berlin 4 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İki farklı hikâye hep olacak

Gülay Göktürk / Akşam
- Yorumlar 3
- Facebook Yorumları
Yazarın Diğer Yazıları
- Kürt Paketi19 Aralık 2015 Cumartesi 02:16
- Eski haritayı savunmaya devam mı?12 Aralık 2015 Cumartesi 08:30
- JİTEM’ciler de aklandı sonunda10 Kasım 2015 Salı 03:27
- “Kürt havzası” yeniden mümkün hale gelebilir mi?31 Ekim 2015 Cumartesi 04:31
- Esed’li geçiş dönemine yeşil ışık26 Eylül 2015 Cumartesi 03:02
- 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet'22 Eylül 2015 Salı 08:49
- HDP’ye verilen oyun anlamı29 Ağustos 2015 Cumartesi 07:49
- HDP zor durumda18 Temmuz 2015 Cumartesi 10:24
- IŞİD’e karşı söz değil eylem zamanı04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:00
- Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?02 Temmuz 2015 Perşembe 02:08
- Fırsatı kaçırdık mı?27 Haziran 2015 Cumartesi 02:43
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.