Bizim manşette iki çocuğun hikâyesi var.
Ortadoğu’dan yükselen “özgürlük” taleplerinden etkilenen ve başlarındaki diktatörü göndermek için hareketlenen Azerilerin gösterileri sırasında “azadlık” diye bağıran gruptaki bir kadınla birlikte beş yaşındaki kızı da gözaltına alınmış.
Beş yaşındaki kızcağızın dehşet dolu yüzü dünyanın bütün ajanslarında ve televizyonlarında yer aldı.
Anneleriyle birlikte “hürriyet” diye bağıran minicik kızları hırpalatarak gözaltına aldırmak Azeri diktatör Aliyev’i kurtarır mı?
Kurtarmaz.
Yakında “dost ve kardeş” Azerbaycan’ın diktatörü de ülkesinden kaçacak.
Diktatörlük çağı bitiyor çünkü.
Ama bir “çağın” bittiğini bazen en son yöneticiler anlıyor.
Bu “geç” kavrayışı bir kısmı da pahalıya ödüyor.
İkinci resim ise dün de manşetten verdiğimiz 20 aylık Elif’in resmi.
Annesiyle “düğüne giden” Elif, polisin attığı gaz bombalarından biri kafasına isabet edince komaya girdi.
Hâlâ hayati tehlikeyi atlatmış değil.
Kafatasında kırık var.
Düğün yapılan alanın çevresinden geçen polis aracına taş atılınca polisler de buna gaz bombasıyla cevap vermişler.
Polisler, korunaklı bir aracın içinde, atılan taşın onlara bir zararı yok.
Ama çoluk çocuk düğün alayı açıkta, bombaların hedefi durumunda.
Küçük Elif başından vuruldu, başkaları da vurulabilirdi.
İçişleri Bakanlığı olayı soruşturmak için iki müfettiş göndermiş.
Elif’in kafatasını parçalayan bombayı atan polisleri bulmak önemli ama daha önemlisi, polislerin kendilerine taş atan çocuklara bombayla cevap verebileceklerini düşünmelerine yol açan siyasi iklimi yaratan zihniyeti ortadan kaldırmak.
Bir yandan başbakan “Kürt sorununu çözeceklerini” söylüyor, bir yandan polis gaz bombalarıyla Kürt bebeklerinin kafatasını parçalıyor.
Niye böyle bir çelişki var?
Niye Türkiye’nin Güneydoğu’daki polisleri, Azeri diktatörü Aliyev’in polisleri gibi kendi vatandaşlarına böyle şiddet uygulayabiliyorlar?
Nasıl oluyor da “iki millet tek devlet” diye benimsediğimiz Azerbaycan’ın diktatörüyle, Türkiye’nin yönetimi böyle birbirine benzeyebiliyor, böyle “tek devletmiş” gibi benzer bir tepki gösterebiliyor?
Elbette Başbakan ya da İçişleri Bakanı, polislere “Gidin Kürt bebeklerinin kafatasını parçalayın” diye emir vermedi ama polislerin “böyle bir şeyi asla yapmamaları” gerektiğini fark edebilecekleri bir ortamı yaratamadıkları da kesin.
Aliyev’in polisi, “beş yaşındaki” çocuğu gözaltına aldığı için cezalandırılmayacağından ne kadar eminse, bizim Güneydoğu’daki polis de çocuklara gaz bombası attığı için cezalandırılmayacağından o kadar emin.
Kürt sorunu sadece siyasi önlemlerle çözülmez.
Önce Eliflerin, Ceylanların, Cananların hayatının bu ülkenin yöneticileri tarafından güvenceye kavuşturulmasıyla çözüme doğru adım atılır.
Ceylan bir roketle parçalandığında Başbakan o küçük kızın ailesine bir taziye ziyaretinde bulunmazsa, bir “başsağlığı” dilemezse ardından Canan öldürülür, ona sahip çıkılmayınca ardından Elif’in kafatası parçalanır.
“Devletin polisiyle” Kürt bebekleri arasında, tercihinizi “polisten” yana kullandığınız sürece hiçbir meseleyi çözemezsiniz.
Başbakan niye aramadı evinin önünde roketle vurulan Ceylan’ın ailesini, neden aramadı Canan’ın ailesini, neden aramadı Elif’in ailesini, bu çocukların bir suçu mu vardı?
Niye bu küçücük kurbanlara sahip çıkmadı?
Kürt oldukları için mi?
Kürt bebeklerini kim koruyacak bu ülkede, kim Kürt bebeklerinin de başbakanı olacak, kim Kürt bebeklerinin hesabını soracak, kim Kürt bebeklerinin acısını paylaşacak?
“PKK silah bıraksın” diyorlar, Kürt çocukları roketlerin, silahların, bombaların önünde böylesine sahipsiz kaldığı sürece PKK istese bile o silahı bırakamaz, o silahı ona Kürtler bıraktırtmazlar.
Devletin güçleri çocukları öldürdüğü sürece, o çocuklar sahipsiz kaldığı sürece, Kürtler için PKK’dan başka güvence yok demektir.
Başbakan Kürt meselesini çözmek mi istiyor, önce Kürt çocuklarının da başbakanı olarak başlayacak işe, öldürülen çocukların ailelerini arayarak, acılarını paylaşarak başlayacak.
Başbakan, “yabancılara” meydan okuyup “Size sormayacağım” diyordu, peki sormasın, gitsin Kürt çocuklarına sorsun, o çocukların ailelerine sorsun.
Tabii, onları da “yabancı” görmüyorsa.
- BIST 10225.48
- Altın 4345.756
- Dolar 40.2166
- Euro 46.936
- İstanbul 24 °C
- Diyarbakır 29 °C
- Ankara 24 °C
- İzmir 24 °C
- Berlin 20 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
İki çocuk

Ahmet Altan- / Yazar
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Böyle olmaz05 Eylül 2016 Pazartesi 01:22
- Tiyatro28 Ağustos 2016 Pazar 23:15
- Yüz yıllık gün21 Ağustos 2016 Pazar 22:58
- Ne oluyor?14 Ağustos 2016 Pazar 22:56
- Canavarlar bahçesi ve Taraf07 Ağustos 2016 Pazar 21:37
- Bir hikâye kalır01 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
- Goril ve Robespierre20 Temmuz 2016 Çarşamba 02:10
- “FETÖ'cü denilip geçilecek bir iş değil bu"18 Temmuz 2016 Pazartesi 07:10
- Enverleşmek12 Temmuz 2016 Salı 22:57
- Montezuma11 Temmuz 2016 Pazartesi 01:07
- Le Tour…05 Temmuz 2016 Salı 18:11
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.