• BIST 10366.16
  • Altın 4349.519
  • Dolar 40.3482
  • Euro 46.9244
  • İstanbul 23 °C
  • Diyarbakır 29 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 27 °C
  • Berlin 18 °C

HDP bir savaş kabinesinde mi?

Aydın Engin
AKP kurmaylarının (yoksa “kurmayının” mı demeli?) pişirdiği kirli siyasal manevraları uygulamakla görevli Ahmet Davutoğlu, Erdoğan sonrası Başbakan, koalisyon olasılığını aramakla görevli Başbakan ve son olarak da dün bir seçim hükümeti kuran Başbakan olarak üçüncü kez Başbakanlık koltuğuna oturdu. 

Bu defaki görevi 60 günlük. Türkiye’yi 1 Kasım milletvekili “tekrar” seçimine hazırlamakla yükümlü.

Tabii 1 Kasım’da da parlamento aritmetiği değişmez, hatta AKP açısından daha da kötülerse Tayyip Erdoğan’ın milli iradesi yine yanılmış olacağından Davutoğlu’nun “tekrarın tekrarı seçimi” için dördüncü kez Başbakanlık koltuğuna oturması olasılığı da ortadan kalkmış değil. 

Bu siyasal mizahın tadını çıkarmak vardı. Ama ülkenin doğusunda devlet terörü “terörle mücadele” kılıfının çok ötelerine taştı. Artık 3 yaşındaki teröristleri de öldürerek terörle mücadele edilmekte. Cizre’de, Yüksekova’da kitlesel cankırımı girişimleri hepimizin gözü önünde uygulamaya konmakta. Güneydoğu’da özel harekât polislerinden oluşan silahlı güçler artık bir silahlı güç olan PKK ile değil, bu ülkenin yurttaşları ile savaşmakta. 
Pek çok kişi ve kesimin, “Peki ama bu koşullarda bir seçim nasıl olur? Seçim güvenliğinden söz edilebilir mi” diye başlayan haklı ve şimdilik cevapsız sorular sorduğu şu günlerde AKP yani Erdoğan bir seçim hükümeti formülünde karar kıldı... 

Ancak CHP bir seçim hükümetinde yer almayı reddetti. 7 Haziran’dan bu yana her şeye “hayır” demeyi siyaset bellemiş MHP de “hayır” dedi. 

HDP ise... 

HDP ise baştan ve harbiden ilan etti: “Biz bu hükümete gireceğiz arkadaşÜlkeyi seçime AKP’nin tek başına götürmesi olasılığının önünü keseceğiz ve hükümette yer alarak çevrilecek dolapları önleyecek, en azından ayan beyan edeceğiz” dedi... 

Gel gör ki HDP de fire verdi. HDP’nin müttefiki EMEP üyesi olduğunu vurgulayanLevent Tüzel bakanlık önerisini reddetti. Oysa sadece iki gün önce “Tabii ki görevi kabul edeceğiz. Bu konuda grubumuzun kararı var. Hangi bakanlık olduğunubilmiyoruz ama en iyi şekilde yerine getireceğiz” demişti. 

Anlaşılan örgüt disiplini ağır bastı, kişisel doğrular yerine “örgütsel doğru” öne çıktı ve EMEP açıklama yaptı: 
“Bu hükümet de önceki hükümetler gibi özgürlüklere ve halka karşı bir saldırı hükümeti olacaktır”. 

Aynı gün KCK’den de bir açıklama geldi. HDP’den kendi dışında, yabancı bir siyasal kurummuş gibi söz edildiği bu açıklamada da savaş hükümeti terimi açıkça kullanıldı: 

“... Kurulacak hükümetin bir savaş hükümeti ya da yürütülen saldırı ve savaşa bir kılıf olacağı anlaşılmaktadır... Bir-iki HDP milletvekilinin bu seçim hükümetinde olması bu hükümeti anayasa gereği oluşmuş bir seçim hükümeti haline getirmeyecektir”... 

Bu cümlelerin anlamı açıktır. EMEP de, KCK de demokratik bir fırsatı ve AKP’nin gözü dönmüşlüğünü belli ölçülerde denetleme olanağını akıllıca kullanan HDP’yi birsavaş kabinesinde yer almakla suçluyorlar. 

Bu az buz bir suçlama değil. Dilerim “Biz, onu demek istemedik” yollu açıklamalarla bizi iyiden iyiye aptal yerine koymaya kalkışmazlar... 

Ayrıca... 

Ayrıca” yarına kalacak. Yerim bitti.
  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Bülent30 Ağustos 2015 16:42

      Hdp nin savaş kabinesinde yer alıyor algısı kesinlikle apzurt ve gerçeklerle bağdaşmayan çelişkili bir yaklaşımdır.Akp yi tebrik etmek gerekir istediği algı operisyonunu başarıya kavuşturuyor.rakibine uzaktan siyasi müdehale yeterli olmaya bilir.stratejisi güçlü olan Hdp nin seçim hükümetine destek vermesi taktir edilmeli.Akp nin istediği gibi at koşturmasına izin verilmemeli.

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89