• BIST 9430.99
  • Altın 4136.801
  • Dolar 38.8835
  • Euro 44.0626
  • İstanbul 25 °C
  • Diyarbakır 30 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 29 °C
  • Berlin 13 °C

Görüşmeler yeniden başlarken

Gülay Göktürk

Yeni yıla girerken Başbakan Erdoğan İmralı ile MİT arasındaki görüşmelerin yeniden başladığını resmen doğrulamakla, 2013'ün ilk gündem maddesini de belirlemiş oldu.

Aslında hepimiz Öcalan'la açlık grevi günlerinde başlayan temasların devam ettiğini biliyorduk ama son günlerde yapılan çeşitli açıklamalarda görüşmelerin temel hedefinden kimler tarafından yürütüldüğüne ve yol haritasına kadar birçok ayrıntısını da öğrenmiş olduk.

Görüldüğü kadarıyla görüşmelerin yeniden başlayabilmesinde belirleyici olan iki temel etken var.

Bunlardan birincisi, Silvan'dan bu yana geçen süre içinde hükümetin teröre karşı yürüttüğü son derece etkili mücadelenin sonucu olarak PKK'nın askeri yönden ezilmiş, iradesinin büyük ölçüde çökertilmiş olması... Bu durum bu tür görüşmelerin zamanlamasının ne kadar önemli olduğunu da ortaya koyuyor.

Terör örgütüyle sonuç alıcı görüşme yapmak istiyorsanız, önce onun gücünü kırmak, umudunu tüketmek ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmek zorundasınız. Kendisini "kurtarılmış bölgeler kurmanın eşiğinde" gören bir örgütle görüşmeden sonuç çıkmaz.

Nitekim hükümet de, PKK'nın saldırılarının arttığı, Selahattin Demirtaş'ın, '400 kilometrelik alan PKK'nın kontrolünde' açıklamaları yaptığı dönemde başlatmıyor görüşmeleri. Örgütün 1000'i aşkın militanını kaybettiği ve 2012 stratejisinin çöktüğü dönemde başlatıyor.

Öcalan koşullu muhatap

İkinci etken ise Öcalan'ın durumu...
Açlık grevlerinin bitişinden sonra yazdığım "kazananlar ve kaybedenler" başlıklı yazıda şöyle demiştim:

"Öcalan koşullu olarak kazandı. Şu anda güçlenmiş görünen tek lider ve tek muhatap görüntüsü de koşullu olarak sağlanabilmiş bir görüntüdür. Bir başka deyişle Öcalan, devletin vermesini istediği "bitirin" mesajını değil de "sonuna kadar devam" mesajını verseydi, kazananlar listesinde yer almayacaktı. Bundan sonra da, Öcalan'ın liderlik gücü ve muhataplığı kayıtsız şartsız bir olgu değil, şiddetin bitmesinde oynadığı role, verdiği mesaja bağlı olacaktır. Devlet tarafından ancak barışçı bir rol oynamaya razı olduğu zaman muhatap alınacak; şiddeti kışkırtan rol oynamaya kalktığı zaman da (tıpkı geçmiş bir yılda olduğu gibi) muhatap alınma şansını kaybedecektir."

Bugün Öcalan'la görüşmelerin yeniden başlamasının arka planı hakkında öğrendiklerimiz, bu tahlili tamamen doğruluyor. Bir başka deyişle Öcalan, uzun aradan sonra yeniden muhatap olabilmesini, devletin "silahların bırakılması" hedefine yardımcı olma koşuluyla kazanmış durumda. Eğer bir önceki görüşmelerde yaptığı gibi, bir yandan görüşmelere katılırken öbür yandan örgütüne saldırı emirleri verirse, pozisyonunu derhal kaybedeceğini ve hücresinde yapayalnız kaderine terk edileceğini iyi biliyor.

Yolun başı

Görüşmelerin başlaması olumlu bir adım olsa da, henüz yolun başında bulunduğumuzu kabul etmek gerek.

İlk akla gelen zorluklar, Öcalan'ın Kandil ve Avrupa kanadı üzerinde tam bir hakimiyet sağlayıp sağlayamayacağı; bir başka deyişle ne kadar "yetkili" olduğu...

İkincisi ise, silah bırakılması konuşulurken mutlaka masaya gelecek olan genel siyasi afla ilgili olarak kamuoyunun hazır olup olmadığı... Önünde üç büyük seçim olan bir iktidar kamuoyunun tam olarak hazır olduğuna kani olmadan böyle bir affın sözünü nasıl verecek? Bu sözü vermeden görüşmeleri nasıl sürdürebilecek?

Görüldüğü gibi barışın sağlanmasına kadar katedilmesi gereken zorlu bir yol var hükümetin önünde. İşin kötüsü, bu zorlu yolda ne CHP var yanında ne BDP... Erdoğan şiddeti bitirecekse, bunu tek başına başarmak zorunda gibi görünüyor.
Allah kolaylık versin...

  • Yorumlar 8
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • salih sapan02 Ocak 2013 Çarşamba 14:40vay be vay

      sn gülay hanım yine döktürmüşsün hem terör örgütü diyorsun hem barıştan söz ediyorsun bu ne yaman çelişki barışın olması için önce dilin söylemi değişmesi lazım ha CHP diyorsun oda akrep gibi kendini zehirliyecek ama unuttuğunuz bir şey var BDP inan BDP dışlanarak barış olmaz çünkü ağır bedel ödedi ödüyor hafife almayın ve BDP kontrollu ve çok akıllı bir güçtür

      Yanıtla (0) (0)
    • Qartol02 Ocak 2013 Çarşamba 09:00Solcu Yandaşlar

      Sözde analiz yaparken bile psikolojik savaşı elden bırakmayan siz türk medyası sadece kendinizi kandırıyorsunuz. Kürtler yeterince siyasallaştı. Anlatığınız hikayelere sadece gülüyorlar. Ne yapsanız bu saaten sonra nafile.

      Yanıtla (0) (0)
    • rodi02 Ocak 2013 Çarşamba 13:09sol

      sana ve yazilarina bakinca türkiye solunun da ne hale geldigini anliyabiliyorum-aslinda sizlerin ne kadar sol oldugunuda bilmek imkansiz.yazinin tümünü okumadim yalnizca altemur kilic ve abdullah selvi gibi bir baslangic görünce okumayi biraktim.ama demokrasi ve sol adina yaziklar olsun diyorum.ve devlet sen ve sen gibilerini neden 70 lerde sol adina cezaevine atti sasiyorum.

      Yanıtla (0) (0)
    • Şîr Herimî02 Ocak 2013 Çarşamba 15:09tıpkı

      Yazıyı Yalçın Akdoğan yazıyor zannedersiniz. Analiz mi yapıyorsun Psikolojik savaş mı belli değil.

      Yanıtla (0) (0)
    • ALİKAR02 Ocak 2013 Çarşamba 18:36MUHATAP DEĞİL KÖLE İLE ÇÖZÜM ARAYIŞI

      Yazıyı dikatli okursanız şunu görürsünüz, Gülay hanım öcalanı silikleştirip devletin dayatmalarını kabul edecek şekilde çözümden yana.
      Aksi taktirde zaten yazısındada belirtiği gibi o köhnemiş hücrede yanlızlığa mahkum edileceğini söylüyor.
      Allah akıl fikir versin bunlara.

      Yanıtla (0) (0)
    • Bahri Er03 Ocak 2013 Perşembe 00:02Alikar

      Allah önce,sende olmayanı versin.Daha sonrada Gülay'a versin.Öcalan Gülay'ın dediği gibi silik olsaydı 14 yıldır zindanda direnmezdi.Birazcık aklınız varsa,şapkanızı önünüze koyar adam gibi düşünürsünüz.Gülay da iktidarın kalemşörlüğünü devam ettirsin.

      Yanıtla (0) (0)
    • aliser02 Ocak 2013 Çarşamba 21:52ayni sarki

      yaw.arkadaslar startv nin bir sunucusu sunu diyordu.tüm haber kanallari ayni haber leri verir.ama siralarini ayri verir.erdoganin yazarlarida ayni haberi veriyor.sanki devlet kandile saldirmis.aylarca kontrolu elinde tutmus akp milletvekilleri kandilde askerlerle poz vermis.allah askina gülay hanim sen bu yazdiklarina inaniyorsan size söyliyecegim hic bir sey yok.

      Yanıtla (0) (0)
    • faysaler03 Ocak 2013 Perşembe 03:21isimizcok

      way ki way halimize neyazikki biz her gun birer kahraman genclerimizi bu akillarini yemis porf lere cevap vermek icin yitiriyoruz akilsiz dusmanimiz olacagina keske elezi deli hastanesiyle ugrassaydik da bu akllari evel turk sitrejislerle degil dunya pkk nin gucunun son otuz yillik mcadelenin zivesin de diyor bunlar pkk bitti diyor gel de bunlara anlat bizi nasil kabul edeckler allah yardimcimiz olsun

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89