Tamam, gerilla giysileriyle geldiler, zafer işareti yaparak geldiler, "önderliğe" saygılarını sunarak geldiler, ama sonuçta geldiler işte. Silahlarını bırakıp da öyle geldiler.
PKK'lıların geliş şekillerini ve DTP'nin onlar için Habur'da düzenlediği karşılama törenini yadırgasanız da, "Barış umudu böyle manzaralarla yeşereceğine hiç yeşermesin, savaş aynen devam etsin, daha iyi" diye düşünemezsiniz. Tabii, aklınız ve vicdanınız varsa eğer.
Şekil ne olursa olsun, içerik barıştır. Söylem ne olursa olsun, mesaj uzlaşmadır. Bu gerçek, gelen PKK'lıların ayaklarındaki Mekap'lara kurban edilmemeli.
Kutlamalar, şölen ateşleri, kahraman gibi karşılamalar, PKK ile savaşta can veren Trabzonlu, Kayserili, Antalyalı, Çanakkaleli askerlerin annelerini tabii ki incitiyor, ama başka annelerin ağlamaması için bunları sineye çekmekten başka çare yok.
Bir karakol baskını, bir katliam değil kutlanan. Dağlardaki PKK'lıların silah bırakıp eve dönmesi kutlanıyor. "Şehit cenazeleri"nin sonunu getirecek bir süreç. Bunun hatırı için bağırlara taş basılmaz mı?
PKK, kendi kendini lağvediyor. En azından, lağvedebileceğinin işaretini veriyor. Bu işareti verirken 'burnundan kıl aldırmaması'na fazla takılmamak lazım. Fehmi Koru'nun dünkü yazısı, buna fazla takılan CHP ve MHP'lilerin kulaklarına küpe olmalı:
"Kusura bakmayın, ama terörden daha başka nasıl kurtulacağımızı sanıyordunuz? /…/ Yenilgiyi zafer gibi göstermesine izin vermeden bir terör örgütünü dağıtamaz, eylemden vazgeçiremezsiniz. Şu anda olan bu: Düne kadar elde silâh dağda bekleyenler yıllardır ayrı kaldıkları aileleriyle buluşmalarını sağlayacak bir sürece tâbi tutuluyorlar... Biraz şımarıkça ve arsızca görünebilir onlar için yapılanlar; ama sınırlı bir şımarıklık ve arsızlığın meşru sayılabileceği nadir hallerden biridir şu sıralarda yaşanan... / Terörü bitirecek bir sürecin en keskin virajı dönülmek üzere. /…/ Olanlara bundan dolayı tahammül ediliyor."
Tahammüle devam!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.