• BIST 8908.35
  • Altın 2240.294
  • Dolar 32.337
  • Euro 35.0975
  • İstanbul 15 °C
  • Diyarbakır 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C
  • Berlin 9 °C

Fırat hesaplarında kısa devre: Menbic

Fehim Taştekin

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Fırat Kalkanı ile yedeğine aldığı milis güçleri Menbic'e doğru konuşlanırken Suriye ordusu da Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Menbic Askeri Meclisi'nin (MAM) davetiyle güneyden bölgeye sokuldu. Amerikan güçleri devriyeleri artırırken SDG'nin uzantıları Ceyş el Suvvar ve MAM da TSK destekli milislerin önünü kesmek için Sacur suyuna doğru takviye yaptı. Çelişkili açıklamalara karşın kentin merkezindeki statü henüz değişmiş değil. Gerilim yüksek ve saatler boşluk doldurma savaşına ayarlı.

Pazarlık masasında da savaş var

ABD çekilir çekilmez kenti kimin kontrol edeceğine dair 'mahşeri pazarlıklar' dönüyor.

Son iki haftada Kürtlerin Haseke, Ayn İsa ve Menbic'te Suriyeli yetkililerle Suriye ordusunun bölgeye dönüşünün koşullarına dair görüşmeler oldu. Bu tür temaslar sürüyor.

Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) omurgasını oluşturduğu SDG de Ruslarla Lazkiye'deki Hmeymim Üssü'nde, Türkiye'nin önünü kesmek için Suriye ordusunun hangi koşullarda sınır hatlarına yerleşeceğinin müzakeresini yapıyor. Bu görüşmelerin somut neticesi olarak El Bab'a bağlı Arima'da Suriye, Rusya ve MAM arasında bir koordinasyon merkezi kuruldu. Bu tür bir merkez, Mart 2017'de Fırat Kalkanı Harekatı'nın Menbic'e girmesini önlemek için kurulmuş ama daha sonra dağılmıştı.

Diğer tarafta Moskova'da trafik iki boyutlu: Suriye Demokratik Meclisi (SDM) ve SDG temsilcileri 10 gündür Rus yetkililerle görüşüyor. En önemlisi Türkiye-Rusya pazarlığı. Konuyla ilgili iki ülke arasında ilk kritik görüşme 29 Aralık'ta Moskova'da gerçekleşti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, MİT Başkanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yer aldığı heyetle 1.5 saat süren görüşme, Menbic'deki kördüğümü çözmedi. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov çıkan sonucu "Suriye'de terörist tehlikesini ortadan kaldırmak için birliklerimizin koordinasyonu konusunda mutabakata vardık" diye özetledi. Fakat iki ülkenin 'terörist' tanımı farklı. Muhtemel ki daha kesin adımlar için top Ocak ortalarında Astana formatında Moskova'da bir araya gelecek olan liderlerin ayağına yuvarlandı. 29 Aralık'taki toplantıdan sonra TASS'a konuşan Rus kaynaklar, Türkiye'nin Menbic planından vazgeçebileceğini ama Kürt bölgelerine girme ısrarını sürdürdüğünü söylüyor.

Beri taraftan Amerikan ve Türk tarafları arasında sahadaki güç değişimine yönelik stratejiyi belirleme süreci işliyor.

Rusya'nın tutumu belirleyici olacak

Bütün bu trafikte Menbic'in kimin kontrolüne geçeceği önemli ölçüde Rusya'nın Türkiye, Suriye yönetimi ve Kürtler arasında nasıl bir denge tutturmak isteğine bağlı.

Rusya, Suriye'nin arkasında fren, Türkiye'nin önünde trafik amiri gibi duruyor. Rusya şu anda ABD'nin çekilme takvimini değiştirmesine yol açacak bir kışkırtma ya da acelecilikten kaçınıyor. Boşluğu Suriye ordusunun doldurmasını istemeyen Türkiye ise sabırsızlanıyor. Ankara bu konudaki itirazını "YPG, Suriye ordusunun arkasına saklanacaktır" savına dayandırıyor. Rusya, Astana sürecini korumak için Afrin'de olduğu gibi Türkiye'ye manevra alanı açan esnek yaklaşımlar sergilese de Moskova'nın değişmez önceliği Menbic dahil bütün yerleşim birimlerinin Suriye yönetiminin kontrolüne geçmesi. Sonuçta TSK ve milislerin önüne set çekmek üzere Suriye ordusunun Menbic'in dış kesimlerinde pozisyon alması da Rusya ile koordineli gelişen bir hamle. Ruslar, Astana'yı çökertmeden Türkiye'nin ABD'yle eşgüdümlü olarak Suriye'de yeni bir başlık açmasını önlemenin yollarını arıyor. Moskova, Menbic tamamen ordunun kontrolüne geçtiğinde YPG'nin bölgede olmayacağını garanti edebilir. Ki Hmeymim'de Kürtlerle pazarlığın bu minvalde yapıldığı söyleniyor. Rusya, Türkiye'nin Fırat'ın batısında sınır boyunca 10-40 km derinliğinde tampon kurma planını önlemek için de aynı yaklaşımı sergileyebilir.

Menbic etrafındaki yeni durum halihazırda Türkiye'nin ABD ile paslaşarak Suriye'de yeni koridorlar ya da cepler açma planlarını belirsizleştirdi. ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye Fırat'ın doğusunda kapıyı Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kalanını temizleme misyonuyla açtı. Yeni durumda "Müdahalede öncelik YPG mi yoksa IŞİD mı" sorusu önem kazandı. Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a "Tamam, (Suriye) sizindir. Bizim işimiz bitti" diyerek askerlerini çekme kararını verdiğinde sahadaki hareketlilik, başlangıçta öngörülen müdahale noktasının Tel Ebyad'dan Menbic'e kaydığını gösterdi. Kilis tarafında Türk askeri sevkiyatının başlaması ve milislerin Menbic'e doğru konuşlanması akla şu senaryoyu getiriyordu:

Menbic'ten sonra Halep-Haseke ana yolundan (M4) Fırat'ın doğusuna geçilecek. Devamında Ayn İsa üzerinden ya güneye sapılarak Rakka ve Deyr el Zor'a ulaşılacak ya da ana yoldan sapılmadan doğu cephesine gidilecek. Menbic'ten sonra Kobani'nin veya daha doğuda Tel Ebyad ve Ras el Ayn'a güneyden girilmesi de bu hesabın birer parçası olabilir(di).

Ancak Rusya yeşil ışık yakmadan, ABD güçlü bir koruma sağlamadan ve Suriye güçleri kendilerini köreltmeden bu güzergâhlarda harekât geliştirmenin risk baremi yüksek. ABD'nin Türkiye'ye ne tür bir destek taahhüdünde bulunduğu ya da bulunacağı önemli. ABD'nin tam da asker çekmek isterken daha fazla askeri seferberliği gerektiren bir plana açık olup olmadığı belli değil. Belli olan şu: Trump Irak, Suriye ya da Afganistan'da daha fazla oyalanmak istemiyor. Sahadaki karışıklık hızlı çekilme planını şimdiden 'birkaç aya' yayılan bir sürece dönüştürse de Trump'ın temel tercihi, masraf gerektiren seçenekleri geride bırakmak.

Siyasi alan ve sahadaki belirsizlikler artıyor

Beri tarafta ABD'nin çekilmesi, Astana ortakları Rusya, Türkiye ve İran'ı da mayınlı bir alana çekiyor. Fırat'ın doğusunda oldubittiler, Fırat'ın batısındaki Türk-Rus işbirliğini çökertebilir. Rusya'nın, sınırların Suriye sınır muhafızlarına teslim edilmesi formülü Türkiye'yi kesmiyor. Ankara Afrin'deki gibi demokratik özerkliğin tüm unsurlarıyla çökertilerek tabir caizse bölgenin Suriye yönetimine 'kemiksiz' tesliminde ısrar ediyor. Suriye yönetimi de fırsatları ve çelişkileri kollayarak Fırat hattına dönüp ardından salim kafayla İdlib ve Türkiye'nin kontrolündeki bölgelere yoğunlaşmanın derdinde. İran da Rusya'nın kendi çıkarları için Türkiye'ye fazla taviz verdiğini düşünüyor.

Şam tarafındaki yeni diplomatik gelişmeler de Türkiye'nin daha fazla askeri derinlik kazanmasının önünde psikolojik bariyerler oluşturuyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in Şam'daki elçiliklerini yeniden faaliyete geçirmesiyle başlayan Arapların Suriye ile barışış sürecinin altında iki niyet yatıyor: Türkiye'nin önünü kesmek diğeri de İran'ın etkisini azaltmak. Şam'a el uzatanlar, "Suriye krizinin müsebbibi Türkiye ve Katar" diyor. Suudi Arabistan Rakka ve Deyr el Zor taraflarındaki aşiretler üzerindeki etkisini avantaja çevirmeye çalışıyor. Türkiye'nin Afrin'e girmesini "İşgal" olarak nitelemiş olan Mısır da Şam ile Kürtlerin arasını bulma arayışında. Bütün bunlar Türkiye'nin hem Kürtler hem de Arap aşiretleriyle ilgili hesaplarına ters.

Menbic'in kaderi önemli ölçüde Fırat'ın doğusunda nasıl bir yol izleneceğini de tayin edecek. (BBC Türkçe)

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89