• BIST 10082.77
  • Altın 2438.449
  • Dolar 32.401
  • Euro 34.754
  • İstanbul 14 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C
  • Berlin 15 °C

Evlilik yaşı yükseliyor, cinsellik yaşı düşüyor

Nihal Bengisu Karaca

15 yaşındaki Carmen Bramly'nin cinsel fantezilerini anlattığı "Pastel Fouve" adlı kitabı epey miktarda "ön sipariş" aldı, hatırlarsanız Melissa P.'nin "Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi" adlı kitabı da çok satmış ve genç kız, "18 yaşına bile gelmeden" bu kadar çok erkekle beraber olabildiği için neredeyse taltif edilmişti.

Dünya çok tuhaf bir yer. Bir taraftan evlilik yaşının yükselmesi için mücadele ediliyor, bir taraftan ilk cinsel ilişki yaşı sürekli düşüyor. Tek bir sonuç çıkıyor bu tavırdan: Küçük yaşta cinsel ilişkiye girebilirsiniz ama evlenemezsiniz.

Batılı liberal demokrasilerde tarihin seyri içinde ortaya çıkmış bir ölçü var. 18 yaşın altındaki çocuklar reşit değildir, eylemlerinin sonuçlarını kestirebilme yetisine sahip değildir, dolayısıyla hukuki sonuç doğuran işlerde ebeveynlerinin rızası aranır. 18 yaşından küçük kişilerle yaptığınız bazı işlemlerin sonuçlarından "Ama o da istedi, rızası vardı" diyerek sıyrılamazsınız.

MODERN KÜLTÜR MODERN HUKUKA KARŞI

Ancak giderek daha fazla aşınıyor bu ölçü. Batılı liberal demokrasiler, yarattıkları kültürden dolayı kendi koydukları ölçüleri sürekli esnetmek zorunda kalıyorlar.

Sözgelimi, cinsellik meselesinde "age of consent" dedikleri "rızayaşı"nı aşağı çektiler. 16 yaşındaki bir insanın cinsellik konusunda eylemlerinin sonucunu önceden tahmin edeceği ve sonuçlarına katlanabileceği kabul görüyor artık. Ancak sessizce, zımnen kabul ettikleri şeyler de var. Okullarda doğum kontrol hapları ve prezervatif bulunduruluyor ve bunlar rehberlik eden hocalar tarafından 13-14 yaşındaki öğrencilere bile verilebiliyor. Zımnen kabul ettikleri gerçek şu: İnsan vücudu kadınlarda da erkeklerde de "buluğ" çağına geldiğinde cinselliğe hazır hale gelmekte. Fakat, bu çocuklar cinsel ilişkiye girsin, ama sakın evlenmesinler. Neden?

Çünkü "evlilik büyük bir olay".

"Cinsellik büyük bir olay değil mi? Hamileliğe, yeni bir insanın oluşumuna sebebiyet veriyor?"

"O faktörü engellediğimizde geride basit bir ihtiyaç kalıyor, bir oyun..."

Bakış açısı bu olduğu için, cinselliğe başlama yaşı oyun çağındaki çocuklara kadar indi.

Öte yandan erken yaştaki cinsel ilişkilerden doğan sorunlar sadece istenmeyen gebelikler değil, bilakis Batılı toplumlarda istenen gebelikler büyük bir sorun. O zaman bu küçük genç kadına "İsteyemezsin bu bebeği" deniliyor. Neden? "Çünkü kendi başına hukuki sonuçlar doğuracak kararları alamazsın. Hâlâ anne ve babanın kontrolü altındasın."

Öyle mi gerçekten? Geçtiğimiz yıllarda İngiltere'de bir okul, hamile kalan bir genç kızın kürtajını annesinden gizli olarak üstlendi. Anne dava açtı ve haklı olarak sordu: Hani reşit olmamış gençten ebeveyni sorumluydu? Siz dalga mı geçiyorsunuz? Bu dava epey uzun sürdü diye hatırlıyorum.

Evet, geleneksel toplumlarda, genç kızların erken yaşta aileleri tarafından zorla evlendirilmeleri gibi can sıkıcı ve yürek burkucu sorunlar mevcut. Ama modern Batılı hukuk sistemlerinin de kendi mamulleri olan "modern kültür"le başa çıkabildiklerini söyleyemeyiz.

Kaldı ki 15 yaşında bir kız evlendiğinde kötü bir hayat yaşıyor ama 15 yaşındaki Batılı kızlar, taliplerini "sıraya dizdiğinde" hiç "travma" yaşamıyorlar diye bir şey yok.

Geleneksel toplumlar "baskıcı" olmakla malul ise modern toplumlar da hemen her hayati konuda "yalan" söyleyen, karmaşık meseleleri "indirgeyen" modern kültüre iman etmiş olmaktan malul. Yalan ihtiyaçlarımız konusunda sınırsız arzu duymamızın ve onları elde etmeye çalışmamızın "normalliği" faslında başlıyor. Söz konusu masumlaştırma sonucunda yaşanan sorunlara ise her zaman "daha zayıf" olanın katlanması gerekiyor. Delili, üçüncü sayfa haberleri, erken kürtajlar nedeniyle kaybedilen annelik yetisi, Facebook cinayetleri, çocuk pornosu.

Mesele, sadece muhafazakârların değil, hayatın değerine inanan herkesin dert etmesini gerektirecek kadar çetrefillidir.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89