Esad kalıcı

Bu sütunu takip edenler, Beşar Esad rejimine olan muhalefetimi iyi bilirler. Yeni değil, ezelden beri Ortadoğu diktatörlüklerine ve Baas rejimlerine karşıyım.

Ama gel gör ki IŞİD’in Suriye’de yükselişiyle ”Beterin beteri varmış” diyen dünya, Esad’ı gönderme projesinden vazgeçti. Bunun zaten emareleri vardı. Örneğin artık Batılı liderlerin ağzından ”Esad gitsin” lafı çıkmıyor. Diplomaside alttan alta Suriye’yle temaslar başladı. Daha da önemlisi, IŞİD’i bombalamaya giden ABD jetleri, önceden Suriye rejimine ”Şuraya uçacağız” diye koordinatlarını veriyor.

Dün de New York Times, ”Kral çıplak” diyerek Esad’ın kalıcılığını bütün dünyaya ilan etmiş. Washington kaynaklı habere göre, ABD ”Esad’sız geçiş” ısrarından vazgeçerek Esad’ın kalması yönünde siyaset değiştirmiş. Nedeni, Beşar Esad’ın alternatifsizliği, IŞİD’e karşı mücadele ve Suriye’de devletin tamamen çökmesi korkusu.

Ben de bir yıldır görüştüğüm tüm yetkililere ”Amerikalılara bakmayın; Esad kalıcı” diyorum ama inandıramıyorum. Belki New York Times’ı okuyup ikna olur, Türkiye’nin bel bağladığı ”eğit-donat” olayının, Batı açısından sadece bir pr kampanyası ve ”Hiç yoktan iyidir” projesi olduğunu kabullenirler...

Ay korktum!

Başkanlık sistemine geçmiş olduğumuzu dün hükümete yakın gazetelerin coşkulu manşetlerinden anladım. “Başkan’ın kabinesi”, “Başkanlık dönemi”, “Beştepe’de tarihi gün”, “Saray’da ilk” vs.

Ne diyelim... Sürpriz değil. Dünkü kabine toplantısıyla fiili olarak parlamenter rejimden başkanlık sistemine geçmiş bulunuyoruz!

Anlamadığım, hâlâ “Aman AKP 330’u bulursa çok tehlikeli olur” diye oy devşirmeye çalışan muhalefet. Kendi performansı konusunda seçmeni ikna etmek yerine korku üzerinden oy toplamaya çalışmak, hele de bu konjonktürde, komik kaçıyor. Arkadaşlar, bu tabloda sizin de sorumluluğunuz var. Yapmanız gereken muhalefeti önceden yapacaktınız. Bu saatten sonra Ak Parti genel seçimde 330’u geçse ne olur, geçmese ne olur? Sahi başkanlık sistemine mi geçerler? Ayyy korktum. Soruşturmalar mı sümenaltı edilir? Yargı altüst mü olur? Peh.

Demirtaş’tan merdiven pozu

Bir grup gazeteci, uzun bir sohbet için Selahattin Demirtaş’la bir araya geldik. Demirtaş rahat ve esprili, ortam samimiydi. İşte o yemekten bir kaç not:

- HDP seçime parti olarak girme konusunda kararlı. Demirtaş’ın yaptırdığı anketler partiyi % 9.2. ve 9.4 gösteriyor. Yurtdışı oyları, mevsimlik işçilerin katılımı ve iyi bir kampanyayla % 10’u aşacaklarına inanıyor.

- Parti ekonomi konusunda ”demode” sayılabilecek söylemlerini masaya yatırmış. Ekonomistlerle bir araya gelerek harıl harıl sosyal yardım ve ekonomi politikalarını tartışıyorlar.

- HDP’ye yönelik büyük baskı var. ”Yine bağımsız girin yoksa Ak Parti 330’u aşar” diye. Demirtaş ise, seçime bağımsız adaylarla girerek alacakları 30-35 milletvekilinin Türkiye’deki siyasi tabloyu değiştirmeyeceğini, Meclis matematiğini değiştirebilecek tek unsurun HDP’nin yüzde 10’u aşarak 60-70 milletvekiliyle Meclis’e girmesi olduğunu söylüyor.

Gecenin esprisi de yine Demirtaş’tan geldi: ”Cumhurbaşkanı’nın merdiven pozu çıkalı beri bizim arkadaşlar ‘Sen de tarihte kapatılan 16 Kürt partisinin temsilcilerini alıp merdivende poz ver’ diye ısrar ediyor.”