• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Diyarbakır 18 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 15 °C
  • Berlin 5 °C

Erdoğan’ı aklamanın akıllı versiyonları

Gençay Gürsoy

Başbakan Erdoğan’ın Gezi direnişini izleyen günlerde başlayan ve 17-25 Aralık suçlamalarıyla (darbe ?) hız kazanan “şirazeden çıkma” süreci, aradan geçen 4-5 ay içinde, en soğukkanlı ve “görmüş geçirmiş” (yerli ve yabancı) gözlemcileri bile şaşırtacak şekilde süreklilik kazandı ve basbayağı bir “tarz-ı siyaset” haline geldi. Bu arada “darbe’yi savuşturma” adı altında kotarılan bir dizi yasa değişikliği ve meşruiyeti kendinden menkul bir dizi fiili icraat ile yeni bir rejim inşa edildi.

‘Yeni Türkiye’nin yeni rejimi

Yeni rejimin inşa süreci henüz tamamlanmış değil kuşkusuz. Daha adı konusunda bile tam mütabakat yok. Hitler rötuşlu Erdoğan fotografları fazla yadırgatıcı görünmese de,”diktatörlük” yakıştırmalarının biraz aşırıya kaçtığı söylenebilir. Öyle ya,Tayyip Erdoğan gerçek bir diktatör olsa, Kılıçdaroğlu TOBB toplantısında karşısında öyle gülümseyerek oturabilir miydi?(!)

Öte yandan “çoğunlukçu baskıcı demokrasi” ya da “çoğunluğa dayalı otoriter demokrasi” gibi adlandırmalar da doğrusu biraz hafif kaçıyor. Gerçi bazı başka ülkelerde de benzer rejimler var ama onlar ‘demokrasi’ olarak nitelendirilmiyor.

Herhalde rejimi adlandırmak konusundaki bu kafa karışıklığının ortadan kalkması için Cumhurbaşkanlığı seçimini beklemek gerekecek. Tayyip Erdoğan hayırlısıyla kazasız belasız Çankayaíya çıkar ve gönlündeki “başkanlık” sistemini kurabilirse, biz de rejime ad arama külfetinden kurtuluruz.

Erdoğan aklayıcılığı

Gezi direnişinden bu yana dikkati çeken iktidar yoğunlaşması, 17-25 Aralık suçlamaları ve onu izleyen sayısız olumsuzluklara karşın, AKP’nin yerel seçimlerde gösterdiği başarı, çeşitli biçimlerde yorumlandı. Ulusalcı kesimin bazı sivri kalemlerinin seçim sonuçlarını halkın “cehaletine”, “bidon kafalılığına”, “çıkarcılığına” bağlayan yorumlarını bir yana bırakırsak, yapılan çeşitli sosyolojik analizlerde bu sonucun anlaşılabilir olduğu değişik biçimlerde vurgulanıyordu. Bunların arasında en çarpıcı olanlardan biri Etyen Mahçupyan aitti: “AKP’ye verilen destek bir geçmişin reddi ve onunla birlikte genel bir ‘yeninin’ inşası arayışıdır.(...) Kısacası karşımızda bir halk hareketi, zamana yayılmış bir halk ‘ihtilali’ var” (Zaman, 10.04.2014).

Bu değerlendirme bir taraftan özellikle sol çevrelerde, belki de sahibinin muradını aşan yorumlara ve eleştirilere yol açarken, bir taraftan da şu ya da bu saikle AKP’yi (ve kuşkusuz Tayyip Erdoğan’sı) koruyup kollamak üzere programlanmış bir dizi aklayıcıya ilham kaynağı oldu.

Bu takım “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye her salı günü, grup salonunun balkonunda gırtlak paralayanlara ve Tayyip Erdoğaníı rüşvetçi sadrazam Mahmut Nedim Paşaíya benzeten başdanışmana göre kuşkusuz daha akıllı bir aklama işlevi görüyor. Bunların ortak özelliği ìsureti haktanî görünmeye azami özen göstererek, muhalefete akıl vermeye soyunmaları. İler tutar tarafı olmayan kurumsal CHP muhalefeti ve birkaç ulusalcı köşe yazarı bunu belki fazlasıyla hakediyor ama aklayıcı akıldaneler, bunca olup biteni bir çırpıda unutup (unutturup) Tayyip Erdoğanía yönelen her eleştiriyi bir tür siyasi saplantı ya da ëpatalojik nefretí olarak niteliyorlar.

Muhalefetin sığlığından bunalan sol-demokrat çevrelerde hayli alıcı bulan bu tür değerlendirmelerden birinde, tıpkı Mahcupyan gibi AKP iktidarı bir “halk hareketi” olarak nitelendiriliyor ve bunu kavrayamayan sol siyasetler eleştiriliyor: “Erdoğan’ın devrim yapmakta olduğunu akıllarına bile getirmediler” (Gürbüz Özaltınlı, 25.05.2014, serbestiyet.com).

Soma katliamının acılarını dindirmeye çalışırken “Erdoğan’ın devrim yapmakta olduğunu” akıllarına getirmeyenler olarak, neler hissettiğimizin yanıtını, vaktiyle AKP’ye ülkenin geleceği adına samimi umutlar bağlamış olan Nilüfer Göle’ye bırakalım: “Sadece Cumhuriyet sınıfları, azınlıklar değil, bugün herkes kendini rencide edilmiş, haysiyetiyle oynanmış hissediyor. O tekmeleyen müşavir var ya, biraz hepimizin hissettiği duygu...Hepimiz tekmelenmiş hissediyoruz” (Hürriyet Gündem, 26.05.2014).

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89