Batı basınının her zaman olduğu gibi bu defa da Türkiye'de olup bitenleri anlamakta ve yansıtmakta yetersiz kaldığı görülüyor.
Batılı meslektaşlarımızın elinde genellikle birkaç şablon vardır: "Ordu-İslamcı çatışması", "Laik-anti laik çatışması", "Eksen kayması" gibi... Olan biteni -uysa da uymasa da- bu şablonlardan birinin içine oturtur, kolayından "analiz" ettiklerini sanırlar. Bu defaki kolaycılık da "Tahrir Meydanı" benzetmesi olarak ortaya çıktı.
Elbette bu kolaycılığın dışında değerlendirmeler de yok değildi. Dikkati çeken yorumlardan birini The Economist'te okuduk. Ünlü derginin "Demokrat mı, sultan mı" başlıklı analizinde "Burası Tahrir değil, Avrupa'nın en büyük şehri ve demokratik Türkiye'nin ekonomik başkenti Taksim", "Bazı gözlemcilere göre Türkiye'deki karışıklık İslam ile demokrasinin bir arada yaşayamayacağına yeni kanıt sağlıyor. Oysa asıl mesele Erdoğan'ın dindarlığı değil. Bu olaylardan çıkarılacak esas ders otoriterlikle ilgili" gibi yerinde tespitler yer alıyor.
Ne var ki, mevcut durumu oldukça doğru analiz eden derginin geleceğe ilişkin değerlendirmelerinde aynı isabeti göremiyoruz. The Economist, Erdoğan'ın siyasette miadını doldurduğunu, eskidiğini, bıkkınlık yarattığını, artık aktif siyasetten çekilmesi gerektiğini savunuyor.
Örneğin şu satırlar:
"Erdoğan (...) gelecek seçimlerde AK Parti liderliğini de yürütme yetkisini de kendisinden daha devlet adamı olan Gül'e devretmeli. Bir sebebi, giderek daha çok sayıda Türk'ün kendisinden bıkıp usanması.(...) Erdoğan kalırsa, giderek ülkeyi daha çok yönetilemez bulabilir. Erdoğan düzenli bir iktidar devri vaadini Türkiye'yi doğru yola sokma aracı olarak kullanabilir. (...) Kalan zamanını anayasal reforma, Kürtler'le çözüm anlaşmasına varmaya ve demokrasi ile ekonominin yoldan çıkmaması için AB müzakerelerini canlandırmaya adarsa, Türkiye tarihine geçmeyi garanti eder."
Türkiye Erdoğan'ı kaybetmeyi göze alamaz
Son cümleden başlayalım... The Economist'in farkında olmadığı şu ki; Erdoğan Türkiye tarihine geçmeyi çoktan garanti etti. Yıllar önce, siyaseti ve toplumu cendereye alan askeri vesayetle göğüs göğüse mücadeleyi göze aldığı zaman geçti tarihe...
İkincisi, Türkiye'nin ihtiyacı hâlâ "daha devlet adamı olan" siyasetçiler değil; daha cesur, daha radikal, daha siyasetçi gibi siyasetçilerdir.
Economist belki farkında değil ama onun "seçime kadar bitirip köşesine çekilsin" dediği işler, yani anayasa reformu ve çözüm süreci, 7-8 ayda bitirilecek basit işler değil, bir rejimin temel karakterini değiştirecek çok büyük bir dönüşüm dönemidir.
Dolayısıyla önümüzde uzanan süreç, büyük altüst oluşlara, büyük sarsıntılara gebe olan uzun bir süreçtir. Böyle büyük işler, böyle çalkantılı dönemler deli cesaretine sahip büyük liderlere ihtiyaç gösterir.
Özellikle böylesine tarihi bir süreçte, Türkiye Erdoğan'ın siyasi cesaretinden, dinamizminden, vizyonundan vazgeçemez; onun liderliğinden yoksun kalmayı göze alamaz. Tam da bu yüzden, Başbakan'ın zaaflarının farkına varması, üslubunu düzeltmesi Türkiye için hayati önemdedir.
Hem döveceğiz hem seveceğiz
Üçüncü noktaya, Erdoğan'ın miadının dolduğu, halkın giderek daha büyük kesiminin Erdoğan'dan sıkıldığı, bıktığı tespitine gelince...
Sanırım en büyük yanılgı da bu işte... Erdoğan'ın miadı dolmadı ve kolay kolay da dolacak gibi görünmüyor. O, bu halkın bulduğu en sahici, en samimi liderdir.
Ona en kızdığı zamanlarda bile (ki bazen gerçekten de çok kızdırır) onun samimiyetine inanır. Toplumun büyük çoğunluğu Erdoğan'ı hem "döver" (eleştirir) hem de sever.
Zaman zaman "sultan" gibi davransa da aslında onun bu halkın sultanı değil, evladı olduğunu hisseder.
Ben başından bu yana, Erdoğan'ın icranın başında kalmasının, Gül'ün de çok ama çok iyi yaptığı cumhurbaşkanlığı görevine devam etmesinin Türkiye için en iyi çözüm olacağını düşünüyorum.
Tabii bu düşünce, Erdoğan'ı olduğu gibi kabul edeceğimiz anlamı taşımıyor. Onu eleştirmekten ve hatalı bulduğumuz yanlarını düzeltmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ama onun vizyonuna ve siyasi cesaretine olan ihtiyacımızı açık bir biçimde ortaya koymaktan da...
- BIST 9506.67
- Altın 4129.346
- Dolar 38.8408
- Euro 44.0034
- İstanbul 23 °C
- Diyarbakır 28 °C
- Ankara 16 °C
- İzmir 26 °C
- Berlin 18 °C
- Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!
- Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!
- Gazeteci Evrim Kepenek'e kelepçeli gözaltı!
- Gazeteci Sinan Aygül'e saldıran korumalar tutuklandı
- 15 barodan gazeteci Sinan Aygül’e yönelik saldırıya kınama
- İbrahim Kalın MİT Başkanlığına atandı
- Çanakkale ve Balıkesir'de art arda deprem
- Buldan ve Sancar eş başkanlığı bırakacaklarını açıkladı
- Başak Demirtaş: Selahattin adaylığını üç kez iletti
- Şenyaşar ailesi: ‘Gereken yapılmazsa ‘adalet’ pankartını Meclis’e asacağız’
- Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabineyi açıkladı
- HDP’li yönetici: Demirtaş’ın talebi genel merkezimize ulaşmadı
- Biden, sahnede yere düştü
- Demirtaş: HDP, cumhurbaşkanı adaylığı talebimi gerekçesiz reddetti
- Selahattin Demirtaş: Aktif politikayı bırakıyorum
Erdoğan miadını doldurdu mu?

Gülay Göktürk / Akşam
- Yorumlar 0
- Facebook Yorumları
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Kürt Paketi19 Aralık 2015 Cumartesi 02:16
- Eski haritayı savunmaya devam mı?12 Aralık 2015 Cumartesi 08:30
- JİTEM’ciler de aklandı sonunda10 Kasım 2015 Salı 03:27
- “Kürt havzası” yeniden mümkün hale gelebilir mi?31 Ekim 2015 Cumartesi 04:31
- Esed’li geçiş dönemine yeşil ışık26 Eylül 2015 Cumartesi 03:02
- 'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet'22 Eylül 2015 Salı 08:49
- HDP’ye verilen oyun anlamı29 Ağustos 2015 Cumartesi 07:49
- HDP zor durumda18 Temmuz 2015 Cumartesi 10:24
- IŞİD’e karşı söz değil eylem zamanı04 Temmuz 2015 Cumartesi 09:00
- Hayrola,'Restorasyon' başladı mı?02 Temmuz 2015 Perşembe 02:08
- Fırsatı kaçırdık mı?27 Haziran 2015 Cumartesi 02:43
SON EKLENEN GALERİLER
ÖNE ÇIKANLAR
Fotoğraflarla Kürdistan’a dönen ilk hacı kafilesi
Başkent Hewler’de huzurevi
IŞİD’in son mevzisinden kaçış...
Kürdistan Parlamentosu'nun yeni üyeleri yemin etti
12345678
- Süleyman ÇevikKürtçe zorunlu eğitim bir haktır!
- Ersin TekGeleceğin Önündeki Engel: Geçmiş!
- Roşan LezgînZazakî Kur’an Meali ve İncil çevirisi
- Bayram BozyelSri Lanka; İktidar hırsının trajik sonuçları
- Abdullah Can“Bediüzzaman’ın hançeri” mi, Bediüzzaman’ı hançerlemek mi? (5)
- Mustafa Özçelik‘’Helalleşme’’ söylemini destekleyerek, kapsamlı helalleşmelere kapı ara
- Rahmetullah KarakayaBinelim kuşa gidelim Muş’a (2)
12
Sait Çürükkaya...
Antep'te sokak düğününe bombalı saldırı
Cizre'deki bodrumlarda ne yaşandı?
Nizamettin Ariç - Xakî Bîngol - Çîyayê Şengalê
12345678
- Murat YetkinSon üç gün, son üç soru
- Hayko BağdatKürtler TİP’e neden kırgınlar?
- Arzu YılmazKürt seçmenin seçimi ve dış politika
- Hediye LeventCIA Şefi neden Orta Doğu'da?
- İsmail Beşikci59 Yıl Sonra Şemdinli
- Mehmet Latif YıldızGüçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine
- Akif BekiHDP’yi kapatmak neye yarar?
- Fehim TaştekinKürtler için lanet geri mi dönüyor?
- Ahmet TaşgetirenYargı sancısı -bumerangı unutmamak
- Fehmi KoruFırat’ın doğusuna gitmiyoruz, tamam. "Neden"...
- Aydın Doğanİstanbul seçimleri ve ötesi…
- Galip Dalayİran'a Sovyet modeli...
- Hakan AlbayrakMalcolm X
- Elif ÇakırBize ne oldu böyle?
- Orhan Kemal CengizHDP neden arabayı atın önüne koyuyor?
- Yaşar YakışFırat’ın doğusu sorunu askeri harekâtsız da çözümlenebilir mi?
- Mücahit BiliciDonald Trump’ın Zülkarneyn olarak portresi
- Tarık Ziya EkinciKılıçdaroğlu'nun Ahmet Türk'le görüşmesi bir skandaldır
- Akdoğan Özkan'ABD Çin ile Savaşacak'
- Murat SabuncuABD, Türkler ve Kürtler arasında 'çözüm' için devrede mi?
- Ahmet AltanMilliyetçilik ve Aydınlar
- Aslı AydıntaşbaşYalancı bahar mı ikinci bahar mı?
- Amberin Zaman‘Al papazı, ver papazı’ derken elde ne kaldı?
- Etyen MahçupyanErken seçim istemeyip ne yapsaydı?
- Kadri GürselÜç yıl sonra HDP yine anahtar
12345
RÖPORTAJ
Arzu Yılmaz: Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyareti Türkiye’den ABD’ye mesajKürt sorunu üzerine çalışmaları ile tanınan ve Kürdistan Bölgesinde de görev yapan Hamburg Üniversitesi Misafir Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Yılmaz Irak Başbakanı Kazımi’nin ziyaretini Evrensel'e değerlendirdi.
Türkan Elçi: 'Tahir hiçbir rüyamda benimle konuşmadı’Bugün Diyarbakır Barosu Tahir Elçi’nin öldürülmesinin beşinci yılı.
Kürt hukukçuya Yeni Zelanda'dan 'Küresel Etki ÖdülüERBİL (K24) - Kürt hukukçu Rez Gerdi, mültecilerle ilgili yaptığı çalışmalar ve gösterdiği çabalar nedeniyle Yeni Zelanda’da “Küresel Etki Ödülü”nü kazandı.
PSDK lideri: Kürtler ABD’yle doğrudan görüşmeliKürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (KSDP) Genel Sekreteri Muhammed Haci Mahmud, Bağdat’la yaşanan bazı sorunlar konusunda kesin sonuçlar alınması için Kürtlerin ABD’yle doğrudan görüşmesi gerektiğini söyledi.
ÖZEL MAKALE
Konya’daki katliama ilişkin gözaltı sayısı 13’e çıktıKonya’da yedi kişinin katledildiği ırkçı saldırıya ilişkin gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.
Reuters: Türkiye sınıfta kaldıKoronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Türkiye'de 2 haftadır hafta sonları akşamları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İngiliz haber ajansı Reuters'ın analizine göre bu yasaklar bir işe yaramadı.
Demirtaş hakkında yeni iddianame: 3 yıla kadar hapsi istendiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Başsavcı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiğini iddia ettiği HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir iddianame hazırladı. İddianamede Demirtaş’ın 3 yıla kadar hapsi istendi.
Mesud Barzani: Kerkük; anılar, düşler ve düşüncelerBarzani, “Saddam Kerkük’ün Kürtlerin hakkı olduğunu kabul ediyor muydu?” şeklindeki soruya, “Şahsen kendisi bana, ‘Kerkük Kürt kentidir’ dedi."
KÜLTÜR SANAT
Nûbihar Dergisinden Kürt Dili Dosyası!Nûbihar dergisinin 165. Sayısı Kürt Dili Dosyası olarak çıktı.
Nûbihar dergisinin 164.sayısı çıktı!Nûbihar dergisinin yeni sayısı okuyucusuyla buluştu.
Nûbihar dergisinin 163. sayısı çıktı3 ayda bir Kürtçe yayınlanan Nûbihar dergisinin 163. sayısı zengin bir içerikle çıktı.
Feyruz, Suudi Arabistan’da konser vermeyi reddettiArap dünyasının yaşayan en büyük şarkıcısı Feyruz, Suudi Arabistan'ın insan haklarına saygı göstermediğine dikkat çekerek konser davetini reddetti.
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89
Tel : 0532 261 34 89
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.