• BIST 10616.31
  • Altın 4452.792
  • Dolar 40.4531
  • Euro 47.5267
  • İstanbul 33 °C
  • Diyarbakır 38 °C
  • Ankara 30 °C
  • İzmir 36 °C
  • Berlin 18 °C

Dinime dahleden İslamcı bari Müselman olsa!

Mücahit Bilici-

Statükonun milliyetçilik üzerine işlediği bir ortamda itirazsız kalmak ahlaki bir sorundur. Ancak mevcut ve mütehakkim bir milliyetçiliğe yapılan eleştirileri sadece karşı-milliyetçilik bağlamında anlıyor olmak entelektüel zaaf alametidir. Yıllanmış ve muhatapları pek değişmemiş “milliyetçietiketlerinizi yukarıdan konfeti gibi atmak size naylondan bir ulus-devlet eleştirmeni payesi verir ama sizi iyi bir hak teslimcisi yapmaz.

Devr-i sabık
ta Kemalistler, dindarların haksızlığa itirazlarını ısrarla haksızlığın yönünü değiştirme talebi olarak gördüler. Başka türlü göremediler. Madem biz üzerlerinde imtiyazlarımızla tahakküm kurduk, onların yapacağı şey olsa olsa karşı-tahakkümdür diye düşündüler. Peki, karşı-tahakküm isteyen yok muydu? Vardı veya olabilir. Fakat herkesi böyle görmenin hükmü nedir? ‘Ulus-devlet paradigması eleştirmeni’ yaka kartı ile dolaşıp herkesi böyle görmek, eleştirdiğiniz ulus-devletten yakanızı kurtaramadığınız anlamına gelir. Tahakküm tekelini korumakta ısrar edenle, hürriyet ve hâkimiyette eşitlik isteyene aynı etiketi yapıştırırsanız sizi ciddiye alan kalmaz.

Eşitlik isteyen Kürde (karşı-tahakküm özlemcisi) Kürtçü yaftası yapıştıran kişi, şu iki şeyi (bir konuda örtüşmeleri durumunda) birbirinden ayırma kabiliyetini yitirmiş demektir: milliyetçilik ve hakperestlik. Bir yanlışa milliyetçi de tepki gösterir, hakperest de. Yanlışa tepki gösterme noktasında arada bir fark görünmez. Fakat milliyetçi, yanlış, kendisine karşı yapıldığı için tepki gösterir iken hakperest yapılan şey yanlış olduğu için tepki gösterir. Milliyetçi iyiyi sadece kendisi için isterken, hakperest iyiyi herkes için ister. Bunların ilki bencilliktir, ikincisi ise adalet. Bazılarının gözlerini zorlayan pozisyon budur.

Peki, milliyetçi bir yanlışa gösterilen tepkileri velev ki bugüne kadar ortaya konma cesareti gösterilen tepkiler hep bu minvalde olmuş olsun ısrarla bir karşı-milliyetçilik olarak görmek nedir? Belki entelektüel tembellik. Türkçülük pratiklerine tepkileri ısrarla Kürtçülük olarak okumak yeni değil. Ama artık bunun bir bedeli var ve bu bazılarını çok rahatsız ediyor. Kürtlerin çocukları da dindarların çocukları gibi uyandılar ve uyanıyorlar. Tekelini korumak için “Hâkimiyet Allah’ındır”ı tuti kuşu gibi tekrarlayanların rahatsızlığı boşuna değil. Statükoya din boyası sürenlerin yaptığı sahtecilik ve sathilik artık fikren miadını doldurdu.

Türk Müslümanlar (hele de laiklerden hakları olan hâkimiyeti alırken) şunu dediler: “Hâkimiyet milletindir!” İslamcı bunu ya alkışladı ya da sessiz kaldı. Fakat Kürt Müslümanlar, “millete ait bu hâkimiyete ortak olmak istiyoruz” dediğinde İslamcının verdiği tepki: “Katiyen olmaz, hâkimiyet Allah’ındır.” İnsan meleklerden önce merak ediyor: Senin Allah’ın kim?

Birileri İslamcılığın acul versiyonlarını pazarlayıp, sonra gerçekle temas edince elinde çoğulculuk vesikaları ile dolaşırken, ayıptır söylemesi genç yaşta “Bir yabancılaşma olarak İslamcılık”ı yazmış, esasen “bir Müslüman milliyetçiliğiolan İslamcılığın bile neden diğer tüm milliyetçilikler gibi İslam’a ters olduğunu dile getirmiştim. Gençken tenezzül etmediğim milliyetçiliğe, şimdi sizin gibi mütekait aydınların sathi tenkitlerine yem olacak şekilde yenilerde tenezzül edecek değilim. Demokrasi ve adalette güncellenmenin zamanı geldi. Yeni hâl karşısında muhal kalan eski etiketleriniz hükümsüzdür.

Bizim Kürtler için söylediğimiz herşey, evet herşey, Türkler için de söylenebiliyor. Ama sizin Türkler için söylenmiş ve söylenmesine rıza gösterdiğiniz herşey, Kürtler için de söylenebiliyor mu? Şu hâlde biri için söyledikleri diğeri için geçerli olmayanın konumu milliyetçiliktir. Türk için lazım sayılan egemenlik, Kürt için lüzumsuz; Kürt için lazım sayılan feragat, Türk için gereksiz ise o zaman yapılan milliyetçiliktir. Hakperestlik der ki Kürtlerin, idaresi altında bulundukları devletin sahibi olması şarttır.

Kürd’ün “Kürt”lüğü “Kürtçü”lük, Türk’ün “Türkçü”lüğü ise “Türk”lük sayılıyor. Konu Türklük ve Kürtlük iken Müslümanlıktan başka diyebilecek bir şeyi olmayanların herkes sadece Müslüman hâle gelinceye kadar susması gerekir. “Kürt sorununa İslami çözüm basittir: Allah birdir” diyen zevata soruyoruz: Madem Allah bir, siz niye hâlâ konuşuyorsunuz!

Ulus-devletin adaletsiz mevcut hâline itiraz eden Kürt’e, ezberden Kürtçü diyeceksin, bu hâli sürdürmek isteyen Türk İslamcı şeyhülislama tepki gösteremeyeceksin. Kürd’ün dağa çıkmışı bile ulus-devleti aşıyor ama Hayrettin Karaman gibi dindarlar Türk ulus-devleti yedirmeyiz diyor.

Bize Kürtçü diyen kınayıcıların kınamalarına tebessümden fazlasını çok görüyoruz. Hakiki bir Kürtçü’yü evrensel bilgilerinizle mahcup etme ve fikren üstün kalma imkânınız eskiden olabilirdi. Fakat belki haberiniz yok. Bu sermayeniz artık tükendi. Eski hâl muhal. Artık bugüne kadar muhatap olduklarınıza dayanarak oluşturduğunuz etiket haznenizi gözden geçirmeniz gerekiyor. İslamcı aydın da olsanız “Kürdistankelimesini görünce “bölücülük, terörizm” gibi ezberlerden başka aklına bir ihtimal gelmeyenler gibisiniz. Eh sizin de aklınıza İslamcı aydının geçim kaynağı olan post-modernizm çikletli “ulus-devlet eleştirisi” geliyor. Sizi de anlıyoruz. Anlayışla karşılıyoruz.

  • Yorumlar 5
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • Macin25 Eylül 2013 Çarşamba 11:37Ali bulaca ithafimizdir ...

      Avami deyimle, Ali bulac abimize kappak olsun...:)

      Yanıtla (0) (0)
    • Ahmet CANPOLAT25 Eylül 2013 Çarşamba 00:50SAĞOLUN tşk

      Editörün Notu: Değerli yorumcumuz, Büyük harflerle yazılan yorumları yayınlayamıyoruz. Kriterlerimize uygun olarak yeniden yorum yazmanızı diler, ilginize teşekkür ederiz...

      Yanıtla (0) (0)
    • Hewlêr25 Eylül 2013 Çarşamba 13:17Vay be!!!

      Cevap çok okkalı olmuş. Ali Bulamaç sinmiştir. Ali bulaçın yazısındaki kürd mücahit bilici onu anladık da, türk olan hayrettin karaman mı tam anlamadım. Bir yorumcu kibar parmaklarını klavyeye götürüp yazarsa müteşşekkir kalırım.

      Yanıtla (0) (0)
    • Serbesti26 Eylül 2013 Perşembe 00:18Hewler'e...

      Evet, sözkonusu Türkçü İslamcı (Türkiyedeki milliyetçi İslamcıların nam-ı diğer "şeyhu'l-İslam"ı) Hayrettin Karaman'ın ta kendisidir. Bir zamanlar bize laik devlette dini yaşamak diye kitap yazan, emekliliği gelince marmara ilahiyattan "başörtü yasağından dolayı istifa ediyorum" yollu tekaut dilekçesi yazan, İslam fıkhı profesörü yani. Maalesef o yazısını okumuştum ve çok merak ediyordum benden önce kim cevap verecek diye. Yanıt birinci muhataptan geldi. Bize ise yüreğine sağlık Mücahit Abi demek kalıyor. (Bu arada Julien Benda, Aydınların İhaneti kitabı tüm dostların dikkatine sunulur)

      Yanıtla (0) (0)
    • Amedi26 Eylül 2013 Perşembe 00:49Kurnaz Ali Bulac..

      Bulac, Karamana turkcu diyemez. Asıl kurnazlık da orda zaten... bır yanda mucahit bilici , beri yanda sadi somuncuoglu...Ali bulac da islamci abimiz tabi??.. guya iki menfi arasında paralellik kurup esitleyecek, kendisi aradan siyrilacak..
      bulac ve karaman Agalarin Kurd gencleri nezdindeki islamcılık saltanatlarini mucahıt bilici gibi sarsanlara belden asagi girismek diye okuyun siz, Ali bulacin yazisini..

      Yanıtla (0) (0)
Yazarın Diğer Yazıları
ÖNE ÇIKANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 261 34 89