Dersim’iz: Barış Urganı ve Kalıtsal Aktarım Sehpası!
Belgeler, belgeselciler için gerekli olabilir; ama biz, illegal bir halkın sessiz sözsüz belgeleriyle, kalıtsal bir bilgiyle, yeraltında büyüyen yaşama doğduk!
Bizim için sır olmayan; belge düzeyinde sır olsa da, sır olmayan genetik inanç bilgisi, ezici gücü olan Cumhuriyet Devletinin Kürdistan’da ezici bir güçle zulüm yaptığı gerçeğidir.
Yeraltı halkının büyüttüğü genetik yaşam, yerüstü halkının –belge- kırıntılarını gereksemez.
Aynı kalıtsallık ters yönde, yerüstü halkı için de gerçektir.
Yerüstü halkı, yeraltından gelen hiçbir çığlığı dikkate almamıştır, oysa duymuştur tüm çığlıkları!
Yerüstü halkı, Türk tesmiye edilen halk, Dersim’de veya Zilan’da bir katliamın vuku bulduğuna ve daha da önemlisi bir halkın iradesine ipotek konduğuna bugüne dek ikna olmamışsa, ezici güç travmasının ona salık verdiği kalıtsal kibrinden başka, maktul adına yeraltından sunulan herhangi bir belgeyi gereksemez.
Kibir, bir şeyi, kendi kibri içerisinde gerekli kılar ve -inanacaksa demiyorum- kabul edecekse, yeraltından gelen haberle değil, bunu kendi kibrinin idamesiyle mümkün kılar.
Yeraltı halkı, kalıtsallaşan tecrübeyle, kafasını çıkardığı zaman kesileceğini bilir! Yerüstü halkı, kalıtsallaşan bilgiyle yeraltından çıkan her kafanın kesilmesi gerektiğine inanır.
BDP adıyla yeraltından çıkan her kafanın, “terör örgütü” KCK adıyla; ve Mustazaf-Der adıyla yeraltından çıkan her kafanın, “terör örgütü” Hizbullah adıyla kesilmesi toplumsal barış adına –o neyse- gerekli görülür. Çünkü yeraltı halkının, yeraltı halkı adına örgütlenmesi, yerüstü halkı için yalnızca yeraltıdır, illegaldir!
-O neyse- barışın adına yapılmak istendiği bu toplum, yeraltındakilerin yerüstüne çıkarak gerçekleştirdikleri toplum değildir. Yeraltındakilerden bir kısmının, adına huzur ve mutluluk dedikleri şeyi, yerüstündekilerin yalağında ezici güç kırıntılarına eşitleyerek oluşturduğu toplumdur. Diyelim ki, Dersim-Tunceli farkını oluşturan toplumsal gerçek!
Denilen şey Barış’tır; ve bir alış-veriştir o her zaman! Tarafların, bir anlaşmasıdır.
Medine gücünü temsilen Mekke’ye doğru güçle çöle inen Yüce Peygamber, Hudeybiye’de, “Muhammed’den”, “Allah Rasulü” sıfatını silmeyi vererek on yıllık savaşsızlık ortamını aldı!
Yeraltı halkı, yerüstün halkına ne verecek barış için! Yeraltı halkının silerek vermeyi kabul edeceği bir sıfatı mı var?!
Bütün bunlar boş bir çabadır, yeraltı halkı için! Zira, yerüstündekiler barış denilen şeyi -o neyse- kendi aralarında konuşmaktadır!
Belgeler gördük de mi ki, düşman olduk?!
Belgeler gördüler de mi ki, dost oldular?!
Belgeyle düşman, belgeyle dost olan:
Urgan ve sehpa arasında dolaşan şaşkın toplum:
Bu toplumun Kur’an’daki karşılığı hüsrandır!
Selam değil!
Çünkü, biz, yeraltındaki Dımdım Kalesi’ni de biliriz!
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.